26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Geleceğimizin teminatı 15 Temmuz gençliği

Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olan Memur-Sen’in 81 ildeki gençlik yapılanmasını Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan ile konuştuk. “Gençler ‘Dünya beşten büyüktür’ diye yükselen sese ses veriyor” diyen Beyhan, bugüne kadar apolitik sanılırken, 15 Temmuz’da destan yazan yeni neslin Türkiye’sinden umutlu.

KEMAL GÜMÜŞ 10 Aralık 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Geleceğimizin teminatı 15 Temmuz gençliği

Genç nüfusuyla modern çağın dinamiklerini özümseyen, milli ve kültürel değerlerine bağlı güçlü bir ülkenin lokomotifi olan gençler 15 Temmuz hain darbe girişiminde küresel aktörlerin oyunlarını başlarına geçirdiler. Söz konusu din, vatan ve millet olunca dünyanın tüm nimetlerini elinin tersiyle itebilecek feraset ve olgunlukta olan asil bir gençliğin yetişmesi ve varlığını sürdürebilmesi elbette o toplumun öncü kurumların çabalarının ürünüdür. Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olan Memur-Sen’in gençlik teşkilatı da bu saydığımız kurumlar içinde göz kamaştıran bir yere sahip. İlim, irfan, hikmet yolunda aksiyoner ve şuurlu nesil diyerek Türkiye’nin 81 ilinin tamamında, örgütlenmiş yüz binlerce genci bünyesinde barındıran Genç Memur-Sen bu hafta ABD’nin İslam’ın kutsal kenti Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesi kararına yönelik tepkilerde de öncü oldu. Genç Memur-Sen’i ve çalışmalarını Genel Başkan Eyüp Beyhan ile konuştuk... 

ÖZGÜRCE YAŞAM, İYİLİK İÇİN MÜCADELE 

- Genç Memur-Sen, niçin yola çıktı ve amacı nedir?

Genç Memur-Sen, İnsanlık tarihinin mirasını özümseyerek, medeniyet mefkuresinin derinliğinden beslenerek, çağın idrakına hakim, istiklalinin fedaisi ve istikbalin umududur. Dünyada yaşanan hadiselerin ekseninde insanın var olduğu her durumun iki yönlü geliştiğini söyleyebiliriz. Birincisi insanlığın ortak paydası ekseninde imar ve ıslahtan aktif rol alıp adalet, özgürlük temelinde huzurlu yaşam sevincini artırmak, ikincisi özelde ülkemizde genelde yeryüzünde ahengi bozma ve fesat çıkaran çarklara karşı, iyinin, doğrunun yanında olup tüm kötülükleri yok etmek, iyilikleri çoğaltmak için yola çıktık. Medeniyet ve kültür değerlerine bağlı, küresel rekabete açık, analitik düşünceyi sindirmiş, sorgulayan ve düşünen gençliğin inşa ve ihyasını amaçlıyoruz.

TARİHİMİZİ OKUYUP TARİH YAZIYORLAR 

- Faaliyetleriniz neler? 

Şuurlu bir gençliğin inşa ve ihyasında bize düşen sorumluluk çevresinde faaliyetlerimizi planlayıp gençlerimizle buluşturuyoruz. Tarih okuyan, tarih yazan, tarihin tekerrür etmemesi için tarihe yön veren bir gençlik için çabalıyoruz. Kelamla birlikte kalemini de güçlendirmek için çalışıyoruz. İnsani ve kamu diplomasisi çerçevesinde uluslararası öğrencilere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Gençlere yönelik dil eğitimleri için zemin oluşturuyor, yüksek lisans ve doktora yapmalarını önemsiyoruz. 

TEST İLE TOST ARASINDA SIKIŞTIRILMIŞ BİR HAYATI İSTEMİYORLAR

- Bugün Y ve Z kuşağından bahsediliyor. Bu kuşaklar için neler söyleyebilirsiniz?  

Çevresel faktörlerin çeşitliliği her zaman için kuşaklar arasındaki farkları da beraberinde getirmiştir. Günümüz dünyası çok farklı kırılmalardan geçerek bugünlere gelmiştir. Bu kırılmalar arasında savaşları, devrimleri, aydınlanma hareketlerini, reform ve Rönesans gibi yapısal değişiklikleri ve tabii ki günümüzün başat belirleyici unsuru olan Post-Modernizm’i sıralayabiliriz. Bu bağlamda yaşanan değişim ve dönüşümler Y kuşağı açısından ele alındığında çok uç noktalarda yaşayan bir jenerasyon karşımıza çıkıyor. Z kuşağı açısından ise günümüz bilim ve teknoloji çağına ayak uydurabilen gençlerden söz edebiliriz. Bu kuşakların geleceğe dair beklentilerine geçecek olursak; gençlik sürekli yarış halinde ve testle tost arasına sıkıştırılmış bir hayatı benimsemek istemiyor. Kişisel yeteneklerini ortaya koyabildiği, daha özgür düşünebildiği ve alacağı eğitim sonrasında nepotizm kıskacında değil de liyakatin öncelendiği bir sistemde kendisine yer bulmak istiyor. Bu kuşakların, çatışma ve kaos ortamının hakim olmadığı, daha adil ve yaşanabilir bir dünya tasavvuru var. Gençler, “Dünya beşten büyüktür” diye yükseltilen sese ses veriyor. ‘Tam bağımsızlık için önce hürriyet’ diyen bir gençlik var. Unutulmamalıdır ki çatırdamaya başlayan mevcut çatışmacı ve hegemonik sisteminin sonunu, barış ve huzur temelinde, birbirine saygı duyarak, farklılıkları zenginlik olarak gören gençler getirecektir.

TANKLARA YÜRÜDÜLER  APOLİTİK DEĞİLİZ DEDİLER 

- Geçmişten gelen ‘gençler apolitik’ gibi bir algı vardı. Son yıllarda böyle bir algının doğru olmadığı söyleniyor. Sizce de öyle mi, aslında gençler apolitik değiller mi?

Uzun bir dönem gençlerimiz evden çıktıklarında aileleri tarafından “Hiçbir şeye karışma, okuluna bak” baskısına maruz kaldı ve devlet memuru olmaları, önlerindeki en büyük hedef olarak belirlendi. Son yıllarda klişeleşmiş bu algıyı yıkan en önemli olaylardan birisi ise 15 Temmuz gecesi gençliğin ortaya koymuş olduğu irade ile doğrudan ilişkilidir. Zira o geceye kadar belki de sadece eleştirilen gençliğimizin tarihe adını altın harflerle yazdıracak bir kahramanlık örneği gösterdiğini bizimle birlikte bütün dünya da görmüştür. En nihayetinde öylesi bir gecede onlarca ölüme ve silaha karşı canı pahasına sokaklara çıkmak apolitik değil ‘politik’ bir tavrın en büyük göstergesidir. Dün 15 Temmuz’da tankların önüne yatan, işgal girişimini durduran gençlik bugün Kudüs için meydanlarda ve dünya gençlerine öncülük ederek hegemonik güçlere meydan okumakta...  

SÖZ KONUSU VATANSA YENİ NESİL TEMİNATTIR 

- Gençler neye göre karar veriyor peki? Özellikle de siyasi anlamda gençler neye göre hareket ediyor neyi göz önüne alarak yorum yapıyorlar?

Burada toptancı bir davranışla gençliğin karar verme mekanizmasını şu veya bu maddeler üzerinde verdiklerini söylemek yanlış olur. Çünkü çevresel faktörler, konjonktür, yapılan okumalar gibi unsurlar gençliğin karar alma sürecini belirler. Bu dinamik bir işleyiştir ve gençliğin özüne de daha uygundur. Farklılıklar zenginliktir. Ama burada esas mesele gençliğin en gerekli ve zor anda neye göre hareket ettiğiyse eğer; gençliğimiz 15 Temmuz gecesi gibi büyük bir imtihanı tarihe damgasını vurarak verdi. Zira vatanın, milletin bekası söz konusu olduğunda tanklara, toplara, mermilere göğüs geren bir gençlik her siyasi hareketin, devletin en büyük hayalidir ve dayanağıdır. 

HER TÜRLÜ TUZAĞA RAĞMEN İLERLİYOR OLMAK GÜZEL BİR ŞEY

- Hızlı bir değişim çağındayız. Teknolojik ve bilimsel gelişmeler, siyasi konjonktürler… Ülkenin toplumsal ve siyasi yapısı, eğitim sistemi gençlerin bu hızına yetişiyor mu sizce? 

Değişimin uç noktalarını gören kuşaklardan bahsediyoruz. Hızına yetişmek çok zor. Bence artık bunun felsefesi daha da ciddiye alınarak yapılmalıdır. Özellikle ahlaki yönden ilkeli bir gençlik tahayyüllü geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü maddeyi anlamlı kılan manadır. Amiyane tabiriyle yedi düvele karşı mücadele veriyoruz. Türkiye gibi bir mozaiği bugün bütün ihtişamıyla ayakta tutabiliyor olmak, onca ekonomik yıpratmaya rağmen büyümek, yanı başında savaştan kaçmış milyonlarca kardeşine ev sahipliği yapabiliyor olmak bir şeylerin yolunda gittiğini göstermektedir.

YÜZYILLIK HEDEFLER İÇİN DOĞRU POLİTİKALAR BELİRLENMELİ

- Gelecekten ne istiyorlar demiştik, bu geleceği sadece bekliyorlar mı yoksa kendileri de çaba gösteriyor mu?

Gençliğin ruhunu bir tarlaya benzetirsek eğer; bu tarlaya kendi öz değerlerimizi, kendi inancımızı, kendi ahlaki ve insani özelliklerimizi ekmezsek bu tarlada maalesef diken ve ayrık ottan başka bir şey yetişmez. Ülkenin geleceğini tehdit eden tüm terör örgütleri genç nüfusu kullanarak kendi amaçları doğrultusunda radikalleştirmekte ve kendi saflarına çekme çabası göstermektedir. Bu durumun izalesi için genç nüfusun kendi potansiyeli doğrultusunda eğitim, spor ve mesleki yetiştirme alanlarına yönlendirilmesi gerekir. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda, hatta yüz yıl ötesini kapsayacak toplumsal bir sürecin temellerinin günümüzden atılması elzemdir. Bu süreçte karar alıcılara düşen görev, gençlerin eğilim ve yönelimlerini doğru tespit etmek, genç nüfusa bir gelecek perspektifi sunarak doğru istikamete ilerlemeyi sağlamak ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda genç nüfusun sahip olduğu potansiyeli kullanma becerisi gösterebilmektir.