26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Mars yolcusu kalmasın

Uzay ve Mars yolculukları deyince gözleri hep NASA’ya çeviriyoruz ama Türk bilim adamları da uzay yolculukları için gece gündüz çalışıyor. NASA’nın Mars projesinde yer alan Prof. Dr. Gökhan İnalhan, “Dünyadaki yaşam ne kadar sürecek? Mars’a gitmek, insanlığın varlığını sürdürmesi yönünde ilk adım olabilir” diyor.

SELİM EFE ERDEM 26 Mart 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Mars yolcusu kalmasın

Gelişmiş ülkeler gözünü uzaya dikti. Gezegenler arası yolculuk ve galaksilerde alternatif yaşam merkezleri için kıyasıya bir yarış var. Bu yarışın için de Türk üniversiteleri ve bilim adamları da yer alıyor. İTÜ Rektör Danışmanı, Uçak Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan İnalhan ve ekibi, Türkiye’nin uydu ve uzay sanayisinin yüz akı. Prof. İnalhan, NASA’da Mars’a insan göndermek için çalışan MİT ekibinin güdümlü navigasyon iletişim sistemleri grubunun başkanı. Bugünlerde yüzde yüz yerli uydu ile Türkleri Mars’a götürecek teknoloji geliştirmeye çalışıyor. Yol uzun ama ilk adımlar oldukça hızlı atılmış gibi...

FAKÜLTE İÇİ UZAY SANAYİ GİBİ

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi ne zaman kuruldu? 

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi 1941 yılında Makina Fakültesi içerisinde bir bölüm olarak kuruluyor. 1983 yılında fakülteye dönüşüyor. İTÜ UUBF Uçak Mühendisliği, Uzay Mühendisliği ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nü bünyesinde barındırıyor. Öğrencilere lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitimler veriliyor. Fakültede THY, Boeing, Safran Group, Tai, Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi birçok firmaya proje yapılıyor.

ÇARPIŞMAYI ÖNLEYİCİ SİSTEMLER

Merkeziniz hangi alanlarda araştırma yapıyor?

   2016 yılında İTÜ Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Bu merkez ülkemizde ilk olma özelliğini taşıyor. Merkezde nano kompozitlerin 3 boyutlu 3D printer yapılması, pilotlara uçuş sırasında kısa ve uzun mesafelerde karar destekleri, çarpışmayı önleyici sistemler, yüksek sıcaklıklara dayanan kompozitler, nano mühendislik kompozitlerinin geliştirilmesi gibi çok kapsamlı araştırmalar yapılıyor. Merkezimize Fakültede olan Kontrol ve Aviyonik Laboratuvarını da taşıdık. Bu laboratuvarımız 2009 senesinde Türkiye’nin ilk öğrenci küp uydusu İTÜpSAT1’i tasarlayan, üreten ve testlerden geçiren laboratuvardı.

GÜNLÜK YAŞANTIMIZI DEĞİŞTİRİYOR

Uzay teknolojisi, günlük hayatımıza nasıl yansıyor?

Dayanıklı giyim materyallerinden tıbbi cihazlara ve haberleşme araçlarına kadar hemen her yerde bu teknolojiyi kullanıyoruz. TV, radyo yayıncılığı, internet, GPS gibi yeni teknolojiler gelişiyor ve uyduların boyutları küçülüyor. Aslında GPS de görüntüleme teknolojileri de ordu için geliştirilmişti. GPS, balistik füzeleri üzerinde taşıyan denizaltıların suyun yüzeyine çıkar çıkmaz koordinatlarını belirliyordu. Şimdi gelinen noktada her alanda GPS’i görüyoruz. Bir de teknolojide farklı ve ekonomik kullanımlara doğru gidiyoruz. Dünyadaki resmi bu, iyi takip etmek ve ona göre pozisyon almak gerekiyor.

KIZIL GEZEGEN’E GİDECEK VE ORADA KALACAK

Mars’a gitmek neden bu kadar önemli? Bilim adamlarının yaptığı deneylerin insanlığa ne gibi katkıları olacak?

İnsanın doğasında bilinmeyenin peşinde koşmak ve araştırmacılık var.  Dünya’nın bir ömrü var mı? Kendimize yeni yaşanabilir gezegenler bulmak için bir gün buraları terk etmek zorunda kalacak mıyız? Mars’a gitmek insanlığın varlığını sürdürmesi için ilk adım olabilir mi? Araştırmadan bilemeyiz. Mesafeler üzerinden baktığımızda Mars’a gitmek Ay’a gitmekten zor. Ancak bu hedefe varırsak Kızıl Gezegen’de yapacağınız her araştırma bizi yaşam formları hakkında bilgilendirecek. Bu yolculukta en büyük ihtiyaç yeni uzay sistemleri teknolojisi. Bilim dünyası yüksek hızlarda veri iletişim sistemlerine odaklandı. Bu sistemlerin geliştirilmesinde atılacak her adım mühendislikte engelleri ortadan kaldıracak, düşünsel devrimin önünü açacak.

Testleri geçen herkes uzaya gidebilir

Uzay turistleri ilgi çekiyor. Türkiye’den turist olarak uzaya gitmek isteyenlere neler söyleyebilirsiniz?

Öncelikle uzaya turist olarak gitmek için özel bir insan olmanıza gerek yok. Bazı testlerin ardından seyahat edebilirsiniz. Uzaya gitmek yaşama çok farklı bir şekilde bakmak adına ilginç bir seyahat olur. Genç arkadaşlara ve bunu finansal olarak karşılayabilecek kişiler için eminim güzel bir tecrübe olacaktır.

Amerikan SpaceX’in proje ortağı olmak için çalışıyoruz

Yerli roketimizi yapmak için kafa yoran gruplardan ‘Pars Roket Grubu’,  pek çok fırlatma gerçekleştirdi. Bu çalışmaların Türkiye’nin uzay çalışmalarına nasıl faydası olacak?

Ülke olarak çok enterasan bir noktaya doğru ilerliyoruz. Uyduları net yörüngeye yerleştirebilmek konusunda ustalaştık. ABD’deki SpaceX firması 4 binin üzerinde küçük uyduyu yörüngeye yerleştirip bunlarla beraber iletişim ağı kuracak.  Türkiye de bunun bir parçası olmak istiyor. Projenin partneri olmaktan ziyade kendi yeteneklerimizin olması gerekiyor. Bu bilgi ve yeteneğin geliştirilmesi konusunda da geç kalmamamız lazım. Tabii atılan adımlarda var. Yani kendi fırlatma sitemlerinin geliştirilmesi, modüllerin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılıyor. Fırlatma sistemine sahip bir ülke haline geldiğimizde pozisyonumuz da  farklı bir noktaya gelecek.