O bir piyano dehası

Manolo Carrasco, İspanya’da 33, farklı diğer ülkelerde ise 20 albüm yayınlamış bir piyano dehası. Aynı zamanda Moskova’nın Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı’nda performans sergileyen ilk İspanyol. Besteci, piyanist ve orkestra şefi olan Carrasco ile müziğini, yeni projelerini ve Türk kültürüne bakış açısını konuştuk. 

Klasik müziği Flamenko ile bütünleştirdiğiniz füzyon projelerinizle büyük bir hayran kitleniz var. Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Piyano tekniğimde olduğu gibi arka planımda klasik müzik var. Fakat çocukluğumdan beri ilham kaynağım hep Flamenko olmuştur. Flamenko’nun ortaya çıktığı topraklarda doğdum. Müziğimi farklı şekillerde ifade etmeyi de seviyorum. Mesela bir senfoni orkestrasıyla veya dans ile ifade etmek gibi. Duygularımın ve deneyimlerimin müzikal veya artistik bir eserde yansımasını görmek beni mutlu ediyor. Müziğimi çok kültürlü evrensel bir müzik olarak tanımlayabilirim.

'FlamencoPassion’ neyi anlatıyor? 

Aslında tüm bestelerim ve gösterilerim Güney İspanya’yı Endülüs’ü anlatıyor. ‘FlamencoPassion’ Flamenko’nun klasik müzikle birleştiği geçmişten bu güne yaptığım bestelerden oluşan bir gösteri. Dünyada nerede performans gösterdiysem aldığım tepkiler de çok başarılı olduğu yönünde. Çünkü otantik ve orijinal bir şey izlediklerini görebiliyorum.

Endülüs kültürünü tanıttığınız için bir de ödül aldınız. Müziğinizin farklı coğrafyalar arasında bir köprü kurduğunu düşünüyor musunuz?

Bence evet. Müziğimle kendi kültürümü dünyaya tanıtıyorum. Dünyada pek çok yeri gezip, birçok ülkeye seyahat ediyorum ve kendimi müziğimle farklı kültürleri birleştiren bir elçi gibi görüyorum.

İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden

Türkiye sizin için ne ifade ediyor? Türk müziği ile ilgili çalışmalar yapmayı düşünür müsünüz?

Dünya müziği konseptli yeni bir albüm hazırlıyorum ve Türkiye ile müziği de bu yeni CD’de yer alacak. Daha önce İstanbul’a da gelmiştim. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir projeler var mı?

Kaydını Londra’da yapacağım orijinal senfonik besteler CD’si üzerine çalışıyorum. Büyük ihtimalle The Royal Philharmonic Orchestra ile gerçekleştireceğiz. Kasımda Çin’de, aralıkta Rusya’da olmak üzere iki turnem var. 

Türk dinleyicilerinize ne söylemek istersiniz?

Çok seveceklerine inandığım muhteşem bir Flamenko gecesi olacak. Endülüs müziği, dans ve piyanodan oluşan bir şov izleyecekler. Türkiye’ye geleceğim için çok heyecanlıyım.

Flamenko’nun topraklarında doğdum. Müziği farklı şekillerde ifade etmeyi seviyorum.