26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Sanatın içinden insanı çıkarırsanız geriye bir şey kalmaz

Görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, 2005-2015 yılları arasında çektiği 30 fotoğrafı Cinerama adlı sergide topladı. Fotoğraflarında insana odaklanan Tiryaki “Mekanlar insanlarla güzel. Bu güzelliğin peşindeyim. Sanattan insanı çıkarırsanız geriye bir şey kalmaz” diyor.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 15 Ekim 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Sanatın içinden insanı çıkarırsanız geriye bir şey kalmaz

Altın Palmiye ödüllü Kış Uykusu ve hem Türkiye’deki hem de dünyadaki film festivallerinden övgü dolu yorumlarla ayrılan Sarmaşık, Kelebeğin Rüyası ve Bir Zamanlar Anadolu’da gibi sayısız önemli filmin görüntü yönetmenliğini üstlenen Gökhan Tiryaki, ilk kişisel fotoğraf sergisi Cinerama ile sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, Tiryaki’nin sinemacı kimliğiyle fotoğraf kimliğinin örtüştüğü ve sinerama tekniğiyle çektiği fotoğraflarından oluşuyor. Ünlü görüntü yönetmeninin, 2005-2015 yılları arasında yurtiçi ve yurtdışında görev aldığı filmlerin mekân gezilerinde çektiği fotoğraflarından seçtiği 30 kareden oluşan Cinerama, 31 Ekim’e kadar UNIQ Hall’de olacak.

- İlk kişisel serginiz nasıl hayata geçti? 

Fotografik bakış açımın sinemaya, sinemanın da fotografik bakış açıma eşsiz katkıları oldu. Hayatımın bu ayrılmaz iki parçasını birleştirmeye karar verdim. Yıllardır kafamda olan bu sergi fikrini, sinemadaki yoğun tempom nedeniyle uzun bir süredir erteliyordum. Artık fotoğraf severlerle buluşmaya hazır. 

- Serginin panaromik fotoğraflardan oluşmasının sebebi nedir?

Cinerama’nın panoramik fotoğraflardan oluşmasının en önemli nedeni insanları alışık olmadıkları bir kadraj anlayışının içine alabilmek. Ve insanları çevreleyen mekanları olabildiğince geniş vererek bizatihi konunun kendisi haline getirmek.

MEKANLAR İNSANLARLA GÜZELDİR 

- Fotoğraflarınızın hemen hemen hepsinde insana odaklanmanızın özel bir nedeni var mı?

Hayatta neyi arıyorsanız algınız ona yönelir. Dolayısıyla aradığınız şeyi bulmanız kolaylaşır. Fotoğraf çekmek biraz da “Bakın ben ne gördüm...” ya da “Bakın ben ne buldum...” demektir. Bir paylaşma arzusu vardır ve insanların paylaşmaktan en çok zevk aldığı şeyler onlara ilginç gelen şeylerdir. Zaten anlattığınız şey ilginç değilse ya da anlatış biçiminiz insanların ilgisini çekmiyorsa boşuna uğraşmayın; kimse sizi dinlemez! Çok sevdiğim bir söz vardır: Mekanlar insanlarla güzeldir. Ben bu güzelliğin peşindeyim. Sanatın içinden insanı çıkarırsanız geriye hiçbir şey kalmaz. Benim fotoğraflarım da öyle. İçinden insanı ya da insanın güzel karşısındaki duygularını çıkarırsanız geriye bir şey kalmayacaktır.

İLK MAKİNEMİ HARÇLIĞIMLA ALDIM

- Fotoğrafın sizin hayatınızdaki önemi nedir? Fotoğrafla tanışma hikayenizden kısaca bahseder misiniz?

Sanırım her insan için çocukluğu en önemli yol göstericidir. Babamın bir orta format, bir de instamatik 35 mm makinesi vardı. Fotoğraf çekecek bilince ulaşmadan önce bu makineleri alır incelerdim. İçlerindeki mekanizmaya hayran hayran bakardım. Bu makinelere film takıp fotoğraf çekmem yıllar sonra oldu. Dünyayla aramdaki ilişki estetik bir boyut kazandıkça, fotoğrafla aramda da bir yakınlaşma başladı. İşte tam da o günlerde ilk aşklarımdan biri fotoğraf oldu. Yaz tatillerinde çalışıp biriktirdiğim harçlıklarla ilk profesyonel makinemi aldığımda daha ortaokul yıllarındaydım ve her ay aldığım bir fotoğraf dergisi vardı.

SİNEMA DİSİPLİNLİ FOTOĞRAF İSE ÖZGÜRDÜR

Sinema ile fotoğraf arasında seçim yapmanızı isteler, hangisi daha ağır basardı?

Fotoğraf çekmekle, sinema filmi çekmek arasında oluşum açısından büyük farklar var elbette. Amatör fotoğraf tamamen bireysel bir sanat. Sinema ise profesyonel bir ekip işi. Başta yönetmen ve oyuncular olmak üzere çok sayıda ekip ve bu ekiplerin bakış açıları görüntüye hizmet ediyor. Görüntü yönetmeni vizöründen bakıp bütün bu ekiplerin hazırladığı şölene kendi kadraj, ışık ve renk anlayışını da katarak saniyede 24 kare fotoğraf çekiyor. Tüm bu fotoğraflar sinemaya hizmet eden diğer disiplinlerle birlikte hareket ederek şekilleniyor. Fotoğrafçı ise sanatını icra ederken tamamen yalnız ve özgür.