26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Türkiye’de düğünümüz var!

Bu yıl International MICE & Wedding Forum (IMWF) için dünyanın her bir köşesinden sayısız acente Antalya’ya gelecek. Son dönemlerde destinasyon düğünleri açısından popülaritesi artan Türkiye, bu yıl da farklı kültürlerin düğünlerine ev sahipliği yapacak. Hazırlıklar başladı, dünyanın öte ucundan misafirler geliyor!

BÜŞRA UĞRAŞ15 Nisan 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’de düğünümüz var!

MICE (toplantı, teşvik gezisi, kongre/konferans ve etkinlik) ve destinasyon düğün organizasyonlarının dünyada yaklaşık 1 trilyon dolarlık bir payı var. İşte bu devasa sektörün liderleri 28 Mayıs-1 Haziran tarihlerinde International MICE & Wedding Forum (IMWF) ile Antalya’da buluşacak. 70 ülkeden 450’nin üzerinde acentenin katılımının beklendiği forumda düğün organizasyonlarının rotası yeniden çizilecek. Düğün denince ilk akla gelen ülke Hindistan’ın yanı sıra bu yıl Çin, Kazakistan, Rusya, İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, İsviçre, Avusturya, Hollanda, Amerika, Nijerya, Lübnan ve Japonya gibi pek çok farklı kültür Türkiye’de olacak. IMWF Yönetici Ortağı Necip Fuat Ersoy ile turizm ve forum hakkında konuşurken farklı kültürlerdeki düğünleri hayal etmekten de geri duramadık. Merak edenler için ilgi çekenleri buraya iliştiriyoruz...

REKABETİ BİZ BELİRLİYORUZ

Bu yıl IMWF’ye 70 ülkeden 450 acentenin katılması bekleniyor ki bu dünyada bir ilk. Bu kadar yüksek katılımlı bir turizm organizasyonunu düzenlemek zor olsa gerek. Bu nedenle işin mutfağında neler oluyor diye IMWF Yönetici Ortağı Necip Fuat Ersoy’a sorduk. O başarının sırrını sağlam işbirlikleri kurmak ve Türkiye’nin turizm sektörüne yön veren en önemli ülke olmasına bağlıyor. Ersoy “Son iki yılla kıyasladığımızda bu yıl turizm anlamında hava son derece ılıman. Bazı olumsuz şeyler haber olmaya devam etse de insanların ona olan ilgisi azalmaya başladı. Bugüne kadar görüştüğümüz hiç kimse ‘Aa Türkiye mi?’ deyip burun kıvırmadı. Yalnızca medyada öyleymiş gibi bir algı oluşturuluyor. Güvenlik olarak bir sıkıntımız yok. Politik gerginlik ise dünyanın her yerinde var. Bunlar bizim turizmdeki hizmet kalitemizin önüne geçebilecek nedenler değiller. Sunduğumuz ürünlere, hizmete baktığınızda biz dünyadaki rekabetin çok üzerinde bir ülkeyiz. Ürünlerimiz yeni ve güzel. Hizmet kalitemiz çok iyi, bizden iyi ‘her şey dahil’ yapabilen yok. Doğa, tarih, kültür var. Dolayısıyla hepsini üst üste koyduğunuzda risort turizmde rakipsiziz. Rekabetin belirleyicilerinden biriyiz. Yakın coğrafyada Türkiye’yi hesaba katmadan turizm ile ilgili büyük bir hareket planlanamaz. IMWF ile Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika gibi bölgelerden gelenlere kendimizi hatırlatacağız. Daha önce hiç gelmemiş olan Brezilya, Arjantin, Nijerya, Japonya, Endonezya, Singapur gibi ülkelere de kendimizi tanıtacağız. Yeni gelenler burayı gördüklerinde zaten iş yapma kararını alacaklar” diyor.

TARİHLE TANIŞACAKLAR

 “Konuklarımız için görkemli bir program hazırladık. Bin 800 yıllık bir amfi tiyatro olan Aspendos’ta, o etkileyici akustiğe sahip mekanda senfonik bir konser vereceğiz. Misafirler orada yıldızların altında yemek yiyecekler. Bu deneyimi dünyanın başka bir yerinde yaşayamazlar. Bir gecemizi de Antalya, Kaleiçi’nde geçireceğiz. Bir sokakta sokak yemekleri konsepti sunacağız. Onları yemekten önce iki buçuk saat Kaleiçi’nde gezdireceğiz. Çevreyi keşfetsinler kendileri görsünler diye.”

AVRUPALI SADELİKTEN YANA

“Avrupalıların talepleri Hintliler kadar gösterişli değil. Onlar gibi milyon dolarlar harcamıyorlar ama onların da kalış süreleri daha uzun. 40-150 kişi arası düğün yapıyorlar. Beklentileri çok yüksek değil. Örneğin bir tane kum plaj istiyorlar, oraya çiçekten bir tak, beyaz yürüyüş yolu, sandalyeler, denizin önünde güneş batarken nikah seremonisi düzenlenecek. Ardından ayrı bir yerde yemek ve başka bir mekanda eğlence. Parası ne ise ödüyorlar, 10 gün gelip kalıyorlar. Orada da yakalayacağımız büyük bir pay var. Biz bu işleri yapıyoruz. Büyük bütçeli Hint düğünleri bu tarz işler yapan organizatör sayısını burada çok arttırdı. Elinizde malzemeniz, ekipleriniz, dekorunuz, düğünün akışı ile ilgili bir bilgi birikiminiz oluyor. Örneğin 500 kişilik bir Hint düğünü yapabilen bir yapı 150 kişilik bir Fransız düğününü elleri bağlı, gözleri kapalı bile yapabilir. Tek işten büyük gelirler elde edilemiyor ama burada da sürüm çok yüksek.”

ALMANYA

Almanya’da düğün törenleri sıradan bir Avrupa düğününden pek farklı değil. Onlarda da konuklar, gelin ile damadın üstüne bereketi simgeleyen pirinç serpiyorlar. Ayrıca gelinin saçında kalan pirinç tanesi kadar, çiftin çocuğu olacağına inanıyorlar. Ancak Alman düğünlerini ilginç kılan tören sonunda gelin ile damadın beraber kestikleri kütük. Bu ilginç ritüel, evlilikleri süresince karşılaşacakları olası güçlüklerin üstesinden birlikte gelecekleri anlamına geliyor.

KAZAKİSTAN

Görücü usulü ile evlenme geleneğini yaygın olarak devam ettiren Kazakistan’da eğer evlilik bu yolla yapılıyorsa oğlan evi kızı isteyip, ‘Kalın’ denilen başlık parasını ödemek zorunda. Düğün öncesinde ise uyulması gereken pek çok kural var. Tüm gereklilikler yerine getirildiğinde artık ve artık sıra düğüne gelindiğinde yine titizlikle çalışılıyor. Düğün üç gün ve üç bölümden oluşuyor: Uğurlama düğünü, düğün gecesi ve gelin göçü gibi etkinlikler düzenleniyor. 

HİNDİSTAN

Hindistan’da kültür gereği kızlar mirastan mahrum. Dolayısıyla varlıklı ailelerin özellikle kız çocuklarına verdikleri önemin bir sosyal göstergesidir düğünler. O nedenle düğünlerine büyük paralar harcıyorlar. Etkinlikler üç gün üç gece sürüyor. Öğle ve akşamları ayrı merasim düzenleniyor, ayrı dekor kuruluyor. Düğün gecesi kadar büyük olmasa da her günün ayrı bir teması oluyor. Dini ritüelleri ayrıca gerçekleştiriliyor. High-tea dedikleri 24 saat açık atıştırma büfeleri kuruluyor. Düğün masrafları kız tarafına ait bir yükümlülük. Hatta bazı kültürlerde erkeğe başlık parası bile ödeniyor. Bu zamana kadar yapılan en pahalı Hint düğünü 75 milyon dolara mal edildi. O düğünü düzenleyen firma da 28 Mayıs’ta Antalya’da olacak.

ÇİN

Astrolojik horoskopları uyuşmayanların Çin’de evlenmesine pek sıcak bakılmıyor. Hatta nedimeler bile gelinin horoskopuna uygun kişilerden seçiliyor! Ancak uyumu yakalayıp düğün merasimine geçiş yapıldığında ne gibi gelenekler uygulanmaya başlanıyor bir bakalım. Düğün öncesinde damat gelinin ailesine mutlaka çay hediye etmeli. Gelin, düğünde talih ve mutluluğun simgesi olduğundan kırmızı kıyafet, kırmızı ayakkabı giymeli ve kırmızı duvak örtünmeli. Bugünlerde ne kadar uygulanıyor bilinmez ama geleneklerine bağlı olanlar hala bunu yapıyorlar. Çin’de gelinin ailesine bağlılığını göstermesi için evden ayrılırken mutlaka ağlaması da gerekiyor. Düğünde çiftlerin birbirine, göğe, toprağa, anne ve babaya sadakat törenleri yer alıyor. Ayrıca Çin’de ay takviminin 7. ayının son 15 gününde, cehennemin kapısının açılıp kayıp ruhların serbest kaldığına inanıldığı için, evlenmek uğursuz sayılıyor.

İNGİLTERE

İngiltere’de gelin ile damat düğün törenlerinin yapılacağı kiliseye girerken ve çıkarken, evliliklerini kötü ruhlardan korumak için çan çalınıyor. Ayrıca düğüne katılan davetliler, gelin ve damat adayı üzerine çiçek atıyorlar. Bunun kötü ruhları ve kötü şansı uzak tutacağına böylece çiftin mutlu bir yuva kuracağına inanıyorlar.