27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Türkiye'nin ilk havacılık uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST

Türkiye’nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, İstanbul Yeni Havalimanı’nda 20-23 Eylül’de her yaştan gökyüzü sevdalısını ama ille de çocukları ve gençleri ağırlamaya hazırlanıyor. Havacılık, uzay ve teknoloji alanında yetişmiş insan ihtiyacını karşılamak ve geleceğin yıldızlarını yetiştirmek amacıyla kurulan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğünde,Türkiye’nin millî teknoloji hamlesini gerçekleştirmesi ve teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi hedefinde önemli rol oynayan kurumların paydaşlığı ile düzenlenen festival, aynı zamanda İstanbul’u teknoloji girişimlerinin yeni merkezi haline getirmeyi hedefliyor.

GÜLCAN TEZCAN 25 Mart 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Türkiye'nin ilk havacılık uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST

Türkiye’nin Milli Teknoloji hamlesine katkı sağlamak üzere yola çıkan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı 20-23 Eylül 2018 Tarihleri arasında sadece ülkemizin değil dünyanın en iddialı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’i yapmaya hazırlanıyor. Bir yıldır vakıf bünyesinde gerçekleştirilen Geleceğin Teknoloji Yıldızları Programı ile ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilere “robotik ve kodlama”, “nesnelerin interneti”, “enerji teknolojileri”, “üretim ve tasarım”, “kendi İHA’nı tasarla”, “mobil uygulama programlama”, “siber güvenlik”, “yapay zeka” derslerini içeren kapsamlı bir eğitim veren Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı, TEKNOFEST’le Türkiye’den ve dünyadan teknoloji girişimlerini Türkiye’deki yatırımcılarla biraraya getirirken havacılık gösterileri ve teknoloji yarışmalarıyla her yaştan teknoloji ve havacılık meraklısını İstanbul Yeni Havalimanı’nda buluşturacak. 

Bu heyecan verici festivalin detaylarını ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın 2023 hedeflerini Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır ve Mütevelli Heyeti Üyesi Haluk Bayraktar’dan dinledik.

- TEKNOFEST’te neler olacak?

Mehmet Fatih Kacır: TEKNOFEST hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin ilk havacılık, uzay ve teknoloji festivali olarak planlandı. Havacılık festivali dolayısıyla havacılık gösterilerinin olduğu, Türkiye’nin de gururu olan Türk Yıldızları’nın, Solo Türk’ün ve diğer bireysel gösteri pilotlarının akrobasi uçuşlarının bulunduğu bir tarafı var. Bir uzay festivali çünkü gençler uzayla ilgili birtakım tematik yarışmalarda yarışacaklar. TEKNOFEST’in en önemli tarafı uluslararası teknoloji yarışmaları. Burada 12 farklı yarışmayı bir bütün olarak düzenleyeceğiz. Bu yarışmaların önemli bir kısmı üniversitelere yönelik bazıları da hem üniversitelerin hem liselerin katılabileceği klasmanlara sahip. 

- Yarışmalar hangi kategorilerde gerçekleştirilecek?  

Mehmet Fatih Kacır: Robotik odaklı yarışmalar var; İnsansız Hava Aracı, İnsansız Kara Aracı, İnsansız Sualtı Araçları yarışmaları var. Bu anlamda bir çoğu çok özgün yarışma kategorileri. 

- Bu yarışmaların bir kısmı çeşitli kurumlar tarafından Türkiye’de yapılmaya başlanmıştı. 

Önemli bir kısmı ise ilk kez düzenleniyor. Sürü İHA Yarışması (İHA’ların birlikte koordineli bir şekilde ortak bir görevi başarmaya çalıştığı kategori) ilk kez yapılacak. İHA destekli İnsansız Kara Aracı Yarışması İnsansız Hava Aracı ile kara aracının birbiriyle haberleşerek bir görevi icra etmesi odaklı. Robotik Fetih 1453 İstanbul’un Fethi’nin bugünkü teknoloji ile simüle edildiği; hem karada hem suda görev yapan robotların fetih hedefini birlikte icra etmeye çalıştığı bir yarışma olarak tasarlandı. 

Robotaksi Yarışması bir sürücüsüz otomobilin tarihi yarımadanın ölçeklendirilmiş modelinde taksi görevini icra ettiği bir yarışma. Dünyada sayılı ülkede yapılan roket yarışmasının Türkiye’de ilk kez TEKNOFEST kapsamında yapılmasını hedefliyoruz. Roket atışları Konya’da yapılacak ve Roketsan’ın desteğiyle düzenlenecek. 

- Yarışmalara başvurular 15 Nisan’a kadar uzatıldı. İlgi nasıl? 

Mehmet Fatih Kacır: Şu ana kadarki başvurusu sayısı oldukça ümit verici. Gençlerin geleceğin trendlerine yoğun bir ilgisi var. İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması da bu anlamda çok önemli. Teknoloji insanların yaşam kalitelerini yükseltebilirse, dünyada gelir dağılımını dengeleyebilirse bizler için bir anlam ifade ediyor. Dolayısıyla çevre, enerji, eğitim gibi kategorilerde insanlık yararına teknoloji projeleri geliştirilecek bu yarışma ortaokul, lise, üniversite öğrencilerinin katılabileceği şekilde tasarlandı.

- Bu yarışmaların amacı nedir?

Mehmet Fatih Kacır: İdealimiz, bu yarışmalar vesilesiyle gençlerimizin geleceğin teknoloji ürünlerini çıkartacak teknoloji girişimlerini kurmalarına öncülük etmek. Bu yarışmaların şartnamelerini oluştururken, konseptlerini ortaya çıkarırken de hep geleceğin trendlerini yakalayabilecek girişimler ve teknoloji projeleri nasıl ortaya çıkabilir; buna odaklandık. Bugünün dünyasında en önemli şeylerden biri proje odaklı çalışmak. Bilgiye herkesin kolaylıkla erişebildiği bir dönemdeyiz. Artık bir arada iş yapabilen nitelikli insanların derinlemesine bilgiyi  projeye dönüştürdüğü bir çağdayız. Bu yüzden ‘mevcut bilgilerini birlikte çalışma kültürü içerisinde takım halinde nasıl projeye dönüştürebilirler ve biz gençleri nasıl buna yönlendirebiliriz’e odaklanmaya çalışıyoruz.

BİZİM EN BÜYÜK HEDEFİMİZ TEKNOFEST İLE GENÇLERİN GELECEĞİN TEKNOLOJİ TRENDLERİNİ YAKALAYACAKLARI PROJELERE ERKEN YAŞLARDA DAHİL OLMALARI.

TEKNOLOJİ İNSANLARIN YAŞAM KALİTELERİNİ YÜKSELTEBİLİRSE, DÜNYADA GELİR DAĞILIMINI DENGELEYEBİLİRSE BİZLER İÇİN BİR ANLAM İFADE EDİYOR.

Teknoloji tüm dünyada eğitim sistemini dönüştürüyor

- Vakıfta eğitim vereceğiniz öğrencileri nasıl seçiyorsunuz? 

Mehmet Fatih Kacır: DENEYAP’larda uyguladığımız programın adı Geleceğin Teknoloji Yıldızları. Ortaokul ve lisenin ilk yıllarında olan öğrencileri bir seçme sürecine alıyoruz. Bu sürece geçen yıl 19 bin öğrenci başvuru yaptı. İlk aşama olan yetenek testinde başarılı olan ilk bin öğrenciye minik birer proje ödevi verdik. Öğrencinin yeteneği kadar emeğini, heyecanını da görmek istedik. Neticede 19 bin öğrenciden önce bin sonra da 430 öğrenciyi seçmiş olduk. Buna benzer başka projelerimiz de var. Sarıyer’de bütün içerik çalışmalarını tamamladığımız İstanbul’un ilk büyük Çocuk Üniversitesi’nin kampüsü önümüzdeki dönemde açılacak. Üsküdar Belediyesi’nin TÜBİTAK’la ortaklaşa kurduğu Üsküdar Bilim Merkezi’nin bütün içerik geliştirme süreçlerini Vakfın gönüllüleri olarak üstlendik ve tamamladık. Avrupa’nın en büyük bilim merkezini İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Haliç Tersanesi kampüsünde yapıyor. Bunun bütün içerik çalışmalarını da vakıf olarak gönüllülük esasıyla tamamladık. Bütün bunlar bir eğitim ekosistemi inşa etmemizi sağlayacak. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde, gelişmiş ülke olarak kabul edilen ülkelerde de eğitim sistemiyle ilgili ciddi tartışmalar var. Teknolojinin getirdiği yeni meydan okumalar bütün ülkelerin mevcut eğitim sistemlerini sorgulamalarına sebep oluyor. Çağın ihtiyaç duyduğu insan tipini yetiştirecek modeller bulmaya çalışıyor ülkeler. Biz de Türkiye’de milli teknoloji hamlesini hayata geçirme hedefi doğrultusunda çalışan bir vakıf olarak ülkemizin eğitim sistemine nasıl katkı sunabiliriz arayışı ile bu çalışmaları yürütüyoruz. Yapmaya çalıştığımız şu; sorgulayan, proje odaklı çalışan, yenilikçi, takım çalışmasına alışkın ve bir ekibin parçası olabilen gençler yetiştirmek.

Festival, gençlerin ufkunu açacak

- TEKNOFEST’i benzerlerinden ayıran özelliği eğitim ve danışmanlık desteğinin de oluşu diyebilir miyiz? 

Haluk Bayraktar:Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı 2023 vizyonu olarak 1001 Teknoloji Takımı kurma ve destekleme hedefiyle geçen sene üniversite proje takımlarına katıldıkları ulusal ve uluslararası yarışmalarda destekler sundu. Çok da olumlu sonuçlar alındı. Takımlardan biri Japonya’daki Dünya Robotik Şampiyonası’nda beş dalda birinci oldu. Bir diğer takım Romanya’da Avrupa çapında ödül aldı. ABD’ye giden takımlar derecelere girdi.

Gördük ki öğrencilerin malzemeye, malzemeleri işleyeceği makinaya, techizata veya test edeceği ekipmana ihtiyaçları var. Bundan dolayı TEKNOFEST kapsamındaki yarışmalarda ön elemeyi geçen takımlara malzeme desteklerimiz olacak. Türkiye’de proje yarışmalarında sunulan bugüne kadarki en büyük malzeme desteği verilecek.

- Bu destekleri tek başına vakıf mı üstleniyor? 

Haluk Bayraktar: Her bir yarışmanın sponsoru var ve bunlar alanlarında Türkiye’deki en ileri firmalar. İnsansız Hava Aracı, Sürü İHA, İHA Destekli İnsansız Kara Aracı yarışmalarına biz BAYKAR olarak destek veriyoruz, TAİ de bu kategorinin sponsorlarından. Bunlar Türkiye’deki en ileri insansız hava aracı teknolojisini geliştiren firmalar. Roketsan Roket Yarışması’na, Türksat Uydu Yarışması’na destek veriyor. Türkiye’de teknolojik derinliğin en fazla olduğu alan savunma sektörü. Orada millilik çok ön planda. İleri seviyede projeler yürüten bu firmalar gençlere bu destekleri sunuyor. Bu gerçekten bugüne kadar bu ölçekte yapılmamış bir şey.

- Gençler için de çok büyük bir deneyim olmalı...

Haluk Bayraktar: Düşünebiliyor musunuz bu firmalardaki uzman insanlarla yarışmaya katılan proje takımları bir araya gelip tanışmış olacak. Onlara sunduğumuz yarışmalar bir yandan da bu işin geleceği. Savaşan İHA Yarışması’nın şartnamesini bizzat Selçuk Bayraktar ve ekibi yazdı. Nasıl yazdı? Biz BAYKAR olarak bu alandaki çalışmalarımızı nasıl daha ileriye götürebiliriz, hedeflerimiz neyse onlar burada ifade edilmiş oldu. Şu an bu teknolojilerde en önemli ihtiyacımız yetişmiş insan. Vakfımız zaten çocuklarımızı erken yaşlarda bu işlere heveslendirmek, onların somut projelerle gelişmesini sağlamak için faaliyet gösteriyor ve ona yönelik de farklı bir eğitim modeli uyguluyoruz. Savunma sanayiine baktığınızda Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmesi için şu anki mevcudun beş katı yetişmiş insana ihtiyaç var. Bu nasıl olacak? Bir an önce gençlerimizi bu işlere heveslendirerek olacak.

Haluk Bayraktar:

Teknoloji üreten bir topluma dönüşmeliyiz

Mehmet Fatih Kacır: 

Her genç, her girişimci projesini İstanbul’da büyütebilir 

- Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ne amaçla kuruldu?

Vakfın temel olarak eğitim, proje ve girişim şeklinde birbirini tamamlayıcı sacayakları var. Benimsediğimiz bir eğitim modelimiz var. Deneyap Teknoloji Atölyeleri... 2017 yılı içerisinde üç adet DENEYAP Teknolojisi Atölyesi kuruldu. Bu atölyelerde ortaokul ve lise olmak üzere iki kategoride 36 aylık eğitimler sunuyoruz öğrencilerimize. Robotik Kodlama, Havacılık ve Uzay Teknolojileri, Mikrodenetleyici Yazılım Teknolojileri, Enerji, Nanoteknoloji, Siber Güvenlik, Üretim Tasarımı, Mobil Uygulama, Yapay Zeka gibi alanlar belirledik. Her eğitimin sonunda da öğrencilerimizin bir araya gelip takımlar kurarak projelerini sergilemelerini istiyoruz. İki ayda bir proje sergileri düzenliyoruz. Bu sene yedi DENEYAP Atölyesi daha açılacak. Şu an 450 civarında öğrencimiz var. Bu sene hedefimiz bin öğrenci daha almak. Burada mevcut eğitim sisteminden farklı olarak daha somut, uygulamalı bir eğitim modeli var. Bu eğitimi alan çocuk ilk önce somut projelerle kendini geliştiriyor daha lise çağında iken bir girişim fikri ortaya çıkaracak seviyeye geliyor. Daha sonra fikirden ürüne dönüştürme aşamaları geliyor.

- TEKNOFEST’in bir de uluslararası ayağı var. Uluslararası Girişim Fuarı ile hedeflediğiniz nedir? 

Burada 100 yerli teknoloji girişimi ile 100 tane de bizzat bizim davet edeceğimiz bölge ülkelerden teknoloji girişimi Türkiye’den ve yurtdışından yatırımcılarla buluşacak. Buraya davet ettiğimiz yüz teknoloji girişiminden beşinin merkezini Türkiye’ye taşımasını hedefliyoruz. Türkiye’deki yatırımcıyla buluşsun, girişimini henüz başlangıç aşamasında Türkiye’ye taşısın. İstanbul nasıl tarih boyunca bölge ticaretinin kalbi olduysa bugünden itibaren de bölgenin teknoloji girişimlerinin merkezi haline gelsin.

Dünyada duvarlar örülüyor. Bazı ülkelerdeki politikacıların nasıl dışlayıcı tutum içerisinde olduğunu da görüyoruz. Gazetelerde artık şöyle haberler okuyoruz; Afganistan’ın robot takımı ABD’deki yarışmaya vize alamadığı için katılamadı. Aynı takım başka bir yarışmada birinci olmuş. Biz Türkiye olarak öyle bir noktadayız ki bütün bölge ülkeleri için cazibe merkeziyiz. Kafkaslarda, Orta Asya’da, Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da her genç, her girişimci projesini İstanbul gibi bir yerde büyütmeyi tercih edebilir. Biz böyle bir imkâna sahibiz. Bizim bu imkânı ve enerjiyi hayata geçirmemiz lâzım. Dolayısıyla teknoloji girişimlerinin İstanbul’u küresel pazara eriştirebilmek adına bir kapı gibi görmelerini sağlamamız gerekiyor.TEKNOFEST’in uluslararası girişim zirvesi bunun öncüsü olacak.