26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

28 Şubat’ın yaşattığı acılar hiç unutulmadı

Vesayetin milletin yükselen sesini bastırmak için ‘irtica’ bahanesiyle Türkiye’ye yaşattığı ‘28 Şubat süreci’ darbeci generallerin dediği gibi bin yıl sürmedi. Ancak, etkili olduğu sürede binlerce yaşamı mahvetti, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik hayatına ağır darbeler vurdu.

18 Şubat 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
28 Şubat’ın yaşattığı acılar hiç unutulmadı

Türkiye tarihine ‘postmodern darbe’ olarak geçen ve dönemin generalleri tarafından “bin yıl süreceği” iddia edilen 28 Şubat süreci, bin yıl sürmedi ancak o dönemde yaşanan mağduriyetlerin etkisi, 21 yıl geçmesine karşın hafızalardan silinmedi.

ZULÜM FIRTINASI BAŞLATTI

28 Şubat postmodern darbesiyle irticanın hedef alındığı iddia edilerek seçilmiş bir hükümet yıkıldı, bu darbenin ardından alınan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararları başta kamu, ekonomi ve eğitim alanlarında olmak üzere pek çok insanın mağduriyetine neden oldu.

28 Şubat 1997’de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında toplanan ve 8 saat 45 dakika süren MGK’da alınan kararlarla başlayan 28 Şubat süreci, ülkede binlerce kişiyi etkileyen çizgide ilerledi. 

BAŞÖRTÜ MAĞDURU ERKEKLER

Bu süreçte, başörtüsü yasağı sadece kadınları değil eşi başörtülü erkekleri de etkiledi. Sayısı tespit edilemeyen çok sayıda erkek, eşi başörtülü olduğu için veya “irticai fikirleri ya da faaliyetleri” nedeniyle işten atıldı. İnsanlar, eşleri ve işleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Bu süreçte, kadınlara yönelik bir hak ihlali olan “başörtüsü yasağı” konusunda kadın derneklerinin ilgisizliği dikkati çekti. 28 Şubat mağduru başörtülü kadınların anlattıklarına göre, okullarda görevlendirilen müfettişler, tek tek bütün kadınların saçını çekerek, başındakinin peruk mu yoksa kendi saçı mı olduğunu kontrol ediyordu.

İKNA ODALARI UNUTULMADI 

İstanbul Üniversitesi’nde, 1997 yılında başörtülü öğrencilerin kayıtları yapılmadı. Bunun için üniversite yöneticilerinden Nur Serter başkanlığında ikna odaları kurularak, başörtülü öğrencilerle özel görüşmeler yapıldı. Öğrencilere iki seçenek bırakıldı, ya başlarını açarak yükseköğrenimlerini sürdüreceklerdi ya da açmayıp üniversite hayallerine veda edeceklerdi. Bazıları evine döndü, bazıları ise istemese de başlarını açarak ya da peruk takma yoluyla öğrenimlerine devam etti. Kimi ise eğitimini yurtdışında sürdürdü.

İDAMLA YARGILANDILAR 

11 Ekim 1998’de başörtüsü yasağına karşı dünyanın en büyük sivil toplum eylemlerinden biri olan “Özgürlük İçin El Ele” eylemi düzenlendi. İstanbul’da başlayan bu eylem, kısa sürede tüm Türkiye’ye yayıldı. Eylemlerde çok kişi gözaltına alınırken birçok isim tutuklandı, bazı isimler ise idamla yargılandı. Merve Kavakçı, 1999 yılında Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildi ancak başörtülü olduğu için TBMM’de yemin etmesine izin verilmedi. Kavakçı, Genel Kurul salonuna geldiğinde Fazilet Partisi dışındaki partilerin milletvekilleri ayağa kalkmış, sıraların üzerine vurarak “Dışarı” sloganları atmışlardı.

‘HADDİNİ BİLDİRİN’ DEDİLER

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in kürsüye gelerek, “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” ifadelerini kullanmıştı. Bu konuşmanın gerçekleştiği 2 Mayıs 1999 gününden yıllar sonra, 2015 yılının Haziran ayında bir ilk yaşandı. AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, TBMM’de yemin eden ilk başörtülü vekil oldu. 

KATSAYI ENGELİ GETİRİLDİ

MGK kararları doğrultusunda 8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya kondu. İmam hatip lisesi ve meslek lisesi öğrencilerinin sadece kendi alanlarında üniversite okumalarına izin verilirken, diğer üniversitelere girmelerinin önüne büyük bir engel konuldu. Katsayı uygulamasına geçilerek, öğrencilerin puanları düşürüldü. Bu uygulama nedeniyle, bu okullara giden öğrenci sayılarında büyük bir düşüş yaşandı.

HÜKÜMETE GÖZDAĞI

Başbakan Necmettin Erbakan liderliğindeki 54’üncü hükümete gözdağı vermek isteyen darbeci askerler, 4 Şubat 1997’de tankları sokağa çıkardı. Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı’na bağlı 20 tank, 15 kariyer ve çeşitli araçlardan oluşan askeri konvoy Ankara Sincan sokaklarından geçti.