2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

ABD nasıl izah edecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD destekli PKK/PYD’li teröristlerin Rakka’daki Öcalan posterli şovuna sert tepki gösterdi: Lafa geldiği zaman ‘PKK terör örgütüdür’ diyorsun. Bunu neyle izah edeceksin?

21 Ekim 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
ABD nasıl izah edecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rakka’da ABD destekli YPG/PKK tarafından teröristbaşı Öcalan’ın posterinin açılmasına sert tepki göstererek, “Amerika bunu nasıl izah edecek. Yanımızda değilsiniz. İnanmıyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, D-8 zirvesine katılan liderler onuruna verilen yemeğin ardından Dolmabahçe Sarayı’nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 ülkelerinin tamamında terör konusunda kararlılık olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:      

TERÖRÜN İYİSİ OLMAZ

“Yani özellikle PKK olsun, FETÖ olsun bu konularda buradaki ülkeler ellerinden gelen bütün gayreti göstereceklerini ve bizden bazı bilgileri alma, -istihbaratı konuşuyorum- istihbarat noktasında her türlü dayanışmanın içerisinde olma kararlılığı var. Gerek DEAŞ’a karşı, gerek PKK’ya karşı, gerek Eş-Şebap, gerek en son biliyorsunuz Somali’de olan olaylar ortada. Yani ister El Kaide olsun, ister Eş-Şebap olsun, ister bizdeki gibi FETÖ olsun, kim olursa olsun. Çünkü bir insanın ölümünü biz, insanlığın ölümü olarak görüyoruz ve buradaki dayanışmamızı da çok önemsiyoruz. Ancak Suriye’de olduğu gibi, kalkıp da PYD gibi, YPG gibi bir terör örgütünü yanına al, onunla bir başka terör örgütünün üzerine git. Böyle bir anlayış olamaz.”      

DÜRÜST DEĞİLLER

“İşte buyrun, Rakka’da terörist başının posterini orada bir yere asmışlar. Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek? Hadi buyrun. Lafa geldiği zaman ‘PKK terör örgütüdür’ diyorsun. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ‘terör örgütüdür’ diyor. Peki, Fransa’da kendi devlet televizyonunda, binaya aynı şekilde terörist başının posterini astılar ve polis de oradan seyrediyor. Bunu neyle izah edecekler? Terörle mücadelede dayanışma bu mu? Ama biz ikili görüşmeyi yaptığımız zaman diyorlar ki ‘Biz terörle mücadelede yanınızdayız.’ İnanmıyoruz, yanımızda değilsiniz. Yanımızda olsanız polisinizle bunları korumazsınız. Almanya’da yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken polis nezaretinde, güvenlik altında her türlü bağırma, çağırma ve posterlerle beraber yürüyüş var. Dürüst değiller. Ben kendilerini önce dürüst olmaya davet ediyorum. Ondan sonra da bizden zaman zaman bazı talepte bulunmasınlar. Bilsinler ki her şeyin bir karşılığı vardır.”      

SÖMÜRÜ DÜZENİ VAR

Çevreyi kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini asla benimseyemeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye milyarlarca insanın emeğini, alın terini sömüremeyiz” dedi.      

ARAKAN İÇİN ÇADIRKENT ÖNERİSİ

Arakan ile ilgili bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikli olarak Bangladeş ilk etapta üç bin dönüm kadar yer verebilirse,  bu arazi üzerinde bir çalışma yapalım istiyoruz. Yüz bin kişiyi istihdam veya iskan edebilir. Çadırkentler kurabiliriz. Tecrübemiz var. Şu andakiler çadırdan başka her şeye benziyor. Felaket. Sahra hastanesi, eğitim için çadırlar kuralım. Oradaki ihtiyaçları orada karşılayalım. Giyim, kuşam vs. Bangladeş ekonomisine de hareketlilik gelmiş olsun” cevabını verdi. Erdoğan şöyle devam etti: “Bugün Arakan’dan Filistin ve Suriye’ye kadar birçok coğrafyada mazlumlar ayakta kalma mücadelesi veriyor. Çatışmalardan, açlık ve kuraklıktan, zalim rejimlerin baskılarından dolayı insanlar evlerini, yurtlarını, sevdiklerini terk ediyor. Çocuk bedenlerinin sahile vurduğu utanç verici günlerde yaşıyoruz. Dini kimliğinden, renginden dolayı insanların alçakça katledildiği yürek dağlayıcı manzaralara şahit oluyoruz. Bugün sözde demokrasinin beşiği olan ülkelerde sırf farklı oldukları için ötekileştirilen, ırkçı, faşist politikaların mağduru olan milyonlarca insan var. D-8 gibi uluslararası örgütlerin bu tablo karşısında kayıtsız kalması beklenemez.”     

‘BU HAKKI SİZ NEREDEN ALIYORSUNUZ’

Erdoğan, çifte standarta dikkat çekerek şunları kaydetti: “Kendilerinde on binlerce nükleer başlık olan ülkeler, binlerce nükleer başlık olan ülkeler, başkaları yaparken ‘hayır yapamazsınız’ deme hakkını acaba kendilerinde nereden buluyorlar? Bunu hangi adalet anlayışıyla açıklayacağız? ‘Ben güçlüyüm, öyleyse ben ne dersem o olur’ mantığıyla mı yapacağız? İnsanı merkeze almadan, insana hakettiği değeri vermeden hiçbir sorunun üstesinden gelemeyiz. Birlikten güç doğar anlayışıyla inşallah D-8 bünyesinde iş birliğimizi her alanda genişleteceğiz..”      

D-8 mevcut statükoya itiraz için var   

BM yapısı ile ilgili ‘değişim’ çağrısını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Beş tane ülke dünyayı yönetirken bizim haklarımızı bize verme konusunda karar alıyor mu ? Hayır onların işine nasıl geliyorsa öyle oluyor. 196 ülkenin kaderi beş ülkenin elinde, hatta bazen bir ülkenin elinde. Biz diyoruz ki bunu değiştirelim. Neden Türkiye BMGK’nde olmasın. Şu anda BMGK’da bir tane Müslüman ülke yok. Bu adalet mi? Bırakın daimi üye... geçici üye olmak için yapılan lobinin haddi hesabı yok. Geçici üye olmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Sadece elini kaldır indir o kadar. Onun için ben adalet arıyorum” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Artık belli güçlerin, belli ülkelerin gündem belirlediği, diğer yüzlerce ülkenin de intibak ettiği dünyada yaşamıyoruz. Bizler dünyanın irili ufaklı tüm ülkelerinin eşit şekilde söz sahibi olduğu, küresel refaha ortak olduğu, insanlığın geleceğine beraberce yön verdiği bir düzenin savunucularıyız. Biz dünyada adalet arıyoruz. Birilerinin sürekli olarak ‘Ben ne diyorsam, o.’ diyeceği bir dünya değil. ‘Ben güçlüyüm, öyleyse haklıyım.’ diyenlerin egemen olduğu bir dünyayı asla istemiyoruz. ‘Haklıyım öyleyse güçlüyüm.’ diyenlerin hakim olduğu bir dünya istiyoruz. D-8 belli ülkeleri, belli kesimleri, belli gelir gruplarını kollayan statükoya karşı bir itirazın eseridir. Böyle kuruldu. D-8 adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzlugu sistemleştiren mevcut düzene karşı aynı zamanda önemli bir teklif, kuvvetli bir tezdir.”