BBP Genel Başkanı: İlker Başbuğ döneminde PKK niye bitmedi?

BBP lideri Mustafa Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasının başında Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nın devam ettiğini anımsatan Destici, terör örgütleriyle mücadelede şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.

Şehidin malvarlığına haciz işlemine sert tepki 

Yozgat Barosuna kayıtlı avukat Emine Gün'ün, Musa Özalkan'ın, Zeytin Dalı Harekatı'nda şehit olmasından bir gün sonra emekli ikramiyesine ve aracına haciz konulmasını talep etmesini değerlendiren Destici, "Yazıklar olsun. Bu milletin yüzüne nasıl bakacaklarını, bundan sonra nasıl bu toplum içerisinde yaşayacaklarını da artık kendilerinin düşünmesi gerektiğini buradan ifade ediyorum" diye konuştu.

Zeytin Dalı Harekatı'nın planlandığı şekilde ilerlediğini dile getiren Destici, harekatın kısa sürede tamamlanıp bölgenin terör örgütlerinden temizleneceğini ifade etti. Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyi ile Fırat'ın doğusu ve batısında gerekli zamanlarda harekatlara devam edilmesi gerektiğine işaret eden Destici, "(Türkiye), onların bu bölgede rüyası olan bir otonom devlet kurma hayalini elbetteki zindana çevirecektir. Buna müsade etmeyecektir. Arkasında ABD değil, isterse dünyanın bütün ülkeleri Çanakkale'de olduğu gibi 7 düvel olsun, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve büyük Türk milleti buna müsade etmeyecektir" ifadelerini kullandı.

"Dahil olmalarını doğru bulmuyorum"

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Destici, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamalarına yönelik bir soru üzerine, şu değerlendirmede bulundu: "Eski genelkurmay başkanlarının, özellikle siyasetçilerin birbirleriyle yapmış olduğu tartışmalara müdahil olmalarını doğru bulmuyorum. İlker Başbuğ'a şunu sormak isterim. Siz konuşacak makamda değildiniz, icra edecekmakamdaydınız. Genelkurmay Başkanlığı döneminizde PKK terör örgütü niye bitmedi? Bence İlker Başbuğ önce bunun cevabını versin." Siyasetçilerin hakaret içermeden ve toplumu ayrıştırıcı, çatıştırıcıbir dil kullanmadan birbirlerini eleştirebileceğine dikkati çeken Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılan harekatla ilgili düşüncelerini ifade edebilirler. Bu harekatı Türk ordusunu, kahraman Mehmetçiğimizin moralini yüksek tutma, başarılı olma adına dilek ve temennilerini, buradaki görüş ve önerilerini yüksek sesle dile getirebilirler. Bunlara karşı yapılan haince açıklamalara, bildirilere karşı elbetteki en sert şekilde cevap verebilirler. Benim anladığım kadarıyla İlker Başbuğ, özellikle Türk Tabipler Birliği ve HDP'nin etrafında hizalanan ya da onlara arka çıkan birtakım siyasetçilere, bizler tarafından verilen sert cevaplardan rahatsız olmuş gözüküyor. Bence bunlardan hiç rahatsız olmasın."