Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye Gençlik STK'ları Platformunun (TGSP) düzenlediği 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, zirve dolayısıyla medeniyetin gül bahçesi İstanbul'da katılımcılarla bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.
Erdoğan, bu anlamlı zirveyi düzenleyen TGSP ile buraya üye kuruluşlara ayrı ayrı teşekkür ettiğini, katılımcıların şahsında ülkenin dört bir yanındaki gençlerin tamamına selamlarını ve sevgilerini gönderdiğini belirterek, "Gönül ve kültür coğrafyamızın farklı noktalarında kalbini kalbimizle, kaderini kaderimizle, ümidini ümidimizle birleştiren her bir kardeşime muhabbetlerimi iletiyorum. Pek çok alanda başarılarıyla tebarüz eden öncü isimlerin gençlerimizle bir araya geldiği bu programın ülkemiz, milletimiz, bilhassa da aydınlık yarınlarımızın teminatı gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." diye konuştu.
Platformu gençlerin aile algısı, evlilik kurumuna bakışları, çocuk sahibi olma konusundaki düşünceleri ve devletin aile politikalarına ilişkin görüşlerini içeren araştırması dolayısıyla tebrik ettiğini dile getiren Erdoğan, farklı kategorilerde ödüllerini takdim ettikleri gençleri gönülden kutlayarak başarılarının artarak devam etmesini temenni etti.
- "GÜVENİMİZİ BOŞA ÇIKARMADIĞINIZ İÇİN HER BİRİNİZİ TEBRİK EDİYORUM"
Katılımcılarla en son 2 yıl önce 3. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, "Ahdimizi ve kavlimizi yenilemiştik. O zirvede ayrıca gençlerimize verdiğimiz önemi, sizlere duyduğumuz güveni, hasbi ve kararlı bir şekilde ifade etmiştik. Güvenimizi boşa çıkarmadığınız için her birinizi tebrik ediyorum. Ahde vefanız için, azminiz için, bilginizle, ufkunuzla, ferasetli duruşunuzla bu ülkeye sahip çıktığınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, TGSP ile işbirliği, hedef birliği ve gönül birliği yapan kuruluşların varlığının kendilerine daima güç verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Nice zorluğun, badirenin, ihanetin üstesinden beraberce geldik. Türkiye'ye tarihi seçim başarılarını, dış politikadan hak ve özgürlüklere birçok alanda sessiz devrim niteliğindeki hamlelerini birlikte yaşadık. Böylesine güçlü, kararlı, ahlaklı bir gençlikle yol yürümeyi bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamd ediyorum. Şunu asla unutmamanızı burada özellikle sizlerden rica ediyorum. Biz büyük davaların ve büyük ideallerin bir araya getirdiği kadrolarız. Biz uzun ince bu yolda yan yana yürüyen yol arkadaşlarıyız. Kızılelma'mız olan Türkiye Yüzyılı yolculuğumuz henüz yeni başlamadı. Büyük ve güçlü Türkiye mefkuremizi sizlerle hayata geçireceğiz."
Barışın, huzurun, refahın hüküm sürdüğü, bölgesine ve dünyaya yön veren bir Türkiye'yi gençlerle inşa edeceklerinin altını çizen Erdoğan, "86 milyonun bir arada barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşadığı müessir, müreffeh bir ülkeyi sizlerle birlikte yükselteceğiz. Bizi köken, kimlik, meşrep ve mezhep üzerinden ayrıştırmaya çalışanlara inat, bir olmuş, birlik olmuş, kenetlenip tek millet olmuş 'Terörsüz Türkiye'yi, yani en büyük eserimizi inşallah sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. İşte o zaman ülkemizin önünde yepyeni bir sayfa açılacak. O sayfaları hep birlikte yazacağız, destanlarla dolduracağız. O sayfaların her bir kenarını dostluk türküleriyle, kardeşlik şiirleriyle, istiklal ve istikbal ruhuyla süsleyeceğiz." diye konuştu.
"Atalar yurdu, şehitler emaneti, gaziler diyarı bu aziz vatanı omuz omuza, gönül gönüle sizlerle birlikte ihya edeceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, şu şiiri okudu:
"Yiğidim kendin ol kendine bir bak/ Yaşayan bir kutlu dava sende/ Kalbinin burcunda nazlı bir bayrak/ Kanına işlemiş sevda var sende/ Duruşun, bakışın asaletinle, ahlakın, iraden, cesaretinle, vicdanın, şefkatin, merhametinle, bizi millet yapan maya var sende/ Tarihler yaz/ Seni tarih söylesin/ Nice asırlara nakşolsun sesin/ Sen ki tek başına bir Türkiye'sin/ Dünyada sen varsın, dünya var sende."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mısralarda olduğu gibi "Sen ki tek başına bir Türkiye'sin" derken, bunu sırf hamaset olsun diye söylemediklerini vurguladı.
- "GENCECİK MÜHENDİSLERİMİZ, SAVUNMA SANAYİSİNDE ADETA DESTAN YAZIYOR"
Erdoğan, "Çünkü medeniyetimizin ihtişamını ülkemizin gençleri temsil ediyor, siz temsil ediyorsunuz. Milletimizin asaletini, göğüslerinde bir şeref madalyası olarak bu ülkenin özgüven sahibi gençleri taşıyor. Gelecek tasavvurumuz bu salonda vücut bulan ruhta yeniden diriliyor. Osman Gazi'nin rüyasını Fatih'le, Yavuz'la, Kanuni'yle buluşturan, kalbinde ay yıldızlı al bayrağımızı dalgalandıran sizlersiniz." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülke ve millet sevdalısı tüm gençlerle gurur duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Burada bir kez daha görüyorum ki TEKNOFEST kuşağı maşallah gümbür gümbür geliyor. Gencecik mühendislerimiz, savunma sanayisinde adeta destan yazıyor. Gencecik zihinlerimiz bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta başarıdan başarıya koşuyor, bu ülkenin güçlü yarınlarını hazırlıyor. Milli sporcularımız çok farklı branşlarda, dünyanın dört bir yanında İstiklal Marşı'mızı iftiharla okutuyor. Aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi bu gençliğin Türkiye Yüzyılı'nın da mimarı, mihmandarı ve yol başçısı olacağına yürekten inanıyorum. Rabb'im başarılarınızı daim, bahtınızı açık eylesin diyorum. Ülkemize ve milletimize yaptığınız ve yapacağınız katkılardan ötürü her birinize teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
Gençlerle hasbihal etmeyi, yüz yüze konuşmayı arzu ettiğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz, önceki gün İstanbul'un fethinin 572'nci yıl dönümünü idrak ettik. Henüz 21 yaşındayken çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve kahraman ordusunun şanlı mücadelesini şükranla yad ettik. Tüm ihtişamıyla o muzaffer iklimi, milletimizle birlikte yeniden teneffüs ettik. Türkiye'yi enerjide, farklı seviyeye taşıyacak Osman Gazi Yüzer Üretim Tesisi'ni aynı şekilde buradan Filyos'a, Zonguldak'a yolcu ettik, Karadeniz'e uğurladık. 300 metre uzunluğunda ve 56 metre genişliğinde olan bu dev platform, güçlenen Türkiye'nin yeni bir nişanesi olarak Filyos'ta yerini aldı. Bu ne demektir biliyor musunuz? Gemileri karadan yürüten bir ecdadın torunları olarak bugün enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarılarımıza yenilerini ekliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerle, hizmetlerle kahraman ecdada layık olmaya çalıştıklarını belirterek, "Bakınız, Fatih Sultan Mehmet Han bize sahip çıkmamız için sadece İstanbul'u bırakmadı, aynı zamanda fetih ruhunu da emanet etti. Ayrım yapmadan mazluma kucak açmayı, zalime karşı dimdik durmayı biz ecdadımızdan öğrendik." dedi.
İnancın, imanın ve adanmışlığının önünde hiçbir engelin duramayacağını da ecdattan öğrendiğini dile getiren Erdoğan, "Kimsenin kınamasına aldırmadan zalimler ve zorbalar karşısında hakkı haykırmayı, adaletin kılıcı olmayı aynı şekilde ecdadımızdan öğrendik. Şunu da ifade etmek isterim, biz sadece vesayetle, yasaklarla ve baskıcı zihniyetle mücadele etmedik. Neredeyse yarım asra yaklaşan siyasi hayatımız boyunca aynı zamanda ön yargılarla, ideolojik at gözlükleriyle de mücadele ettik. Bürokratik oligarşinin her türlüsüyle kıyasıya mücadele ederken, bundan daha çetin kavgayı kültürel hegemonyaya karşı yürüttük." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "CHP zihniyeti, milletimizin asırlara sari mazisini sahiplenmek yerine reddimiras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı. Geçmişe sırtımızı dönmemiz beklendi. En parlak dönemlerimiz adeta yok sayıldı. Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda bedelini halen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi. İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz, toplum hayatımızın dışına atılmak istendi. Elifbaların suç aleti sayıldığı utanç verici yıllar yaşadık." diye konuştu.
- "ASIRLAR BOYUNCA ADALET DENDİĞİNDE AKLA BİZ GELDİK"
Gençlere seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elimize tahta parçasıyla elifbaların yazılıp verildiğini bilir misiniz? Kur'an kurslarının kapısına kilit vurulduğu günlere şahit olduk. Minarelerimiz, 18 sene boyunca binlerce yılın yabancısı bir sese mahkum ve mecbur bırakıldı. Bizi ruh kökümüzden koparmak amacıyla her yolu denediler. Maalesef bu politikalarında belli ölçüde muvaffak da oldular. Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin halen Selçuklu'ya, Osmanlı'ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz.
Biz Sultan Alparslan deyince, Osman Gazi, Fatih deyince, Yavuz, Kanuni, Sultan Abdülhamid Han deyince birileri hemen rahatsız oluyor. Hatırlayın bu malum çevreler, 'Türk milletinin hamuru Müslümanlarla yoğrulmuştur, İslamsız Türk yaşayamaz.' dediğimiz için şahsımızı günlerce hedef aldılar. Tarihimize, köklerimize, kurucu değerlerimize sahip çıktığımız için bizi insafsızca eleştirdiler. Oysa biraz tarihe baksalar veya tarih okusalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin 6 asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halbuki ideolojik ezberlerle konuşmak yerine biraz tarih kitabı karıştırsalar, şu hakikatleri çok net biçimde görecekler. Asırlar boyunca adalet dendiğinde akla biz geldik. Yüzyıllar boyunca asalet dendiğinde zihinlerde biz canlandık. İyiliği, güzelliği, vicdan ve merhameti yeryüzüne Allah'ın izniyle biz yaydık. Çok geniş bir coğrafyayı ilmimizle, ahlakımızla, kültürümüzle, mimari eserlerimizle biz yoğurduk, şenlendirdik, mamur ettik." ifadelerini kullandı.
- "MİLLET OLARAK HAFIZAMIZDA, RUHUMUZDA ŞANLI TARİHİN BİRİKİMİ, TECRÜBESİ VARDIR"
Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz." sözlerini anımsatan Erdoğan, "Biz işte buyuz. Bunları söyleyince birileri kabus görse de biz işte böyle bir milletiz. Millet olarak hafızamızda, ruhumuzda, damarlarımızda akan kanda işte bu şanlı tarihin birikimi, tecrübesi vardır. Bizi Mehmet Akif'in ifadesinde vücut bulan, bizi büyük millet yapan da işte bu tarihimiz, tecrübelerimiz, ruh kökümüzdür." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nasıl köklerinden beslenemeyen ağaçlar yaşayamazsa kökleriyle bağı kopmuş toplumların da asla ayakta kalamayacağını belirterek, "Biz de millet olarak özellikle teknolojiyle beraber iyice dengeleri sarsılan modern dünyada ayakta kalmak için köklerimize sıkı sıkıya sarılacağız. Bizi ruh kökümüzden koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız. Her birinizden maziden tevarüs ettiğiniz eşsiz birikimi atiye taşımanızı bekliyorum. Cesaretinizi kırmak, ümitlerinizi yıkmak, potansiyelinizi heba etmek isteyenlerin oyununa asla gelmeyeceksiniz." sözlerini sarf etti.
"'Yapamazsınız, başaramazsınız.' diyenlere kulak asmayacak, onların tuzaklarına asla düşmeyeceksiniz." ifadesini kullanan Erdoğan, sosyolog, felsefeci, yazar ve öğretmen Nurettin Topçu'nun şu sözlerini hatırlattı:
"Biz bu topraklarda Allah'ın ümidiyle gıdalanan devlet nizamına aşık Fatih'in çocuklarını arıyoruz. Biliyoruz ki hasta gönülleri tedavi edecek olan, Süleyman Çelebi'den bir beste, Mevlana'dan bir nida, Fatih'ten bir selam, Yunus'tan bir müjdedir. Fatih'in çocukları, siz güneşin batmasından korkar mısınız? Bir vehimdir, muvakkattir. Yarın sabah güneş mutlaka doğacaktır. O halde 'Güneşi batırdık, güneşi batıracağız.' diyenlerden de korkmayın."
Bu ülkede yolcu değil, hancı olduklarını ifade eden Erdoğan, "Biz burada ev sahibiyiz. Burada doğduk, burada büyüdük, burada yaşıyoruz. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Bize haritalar üzerinden güya yer gösterenler oldu. Bize alçakça iftira atanlar, saldıranlar, emperyalist ağababalarına güvenerek bize had bildirmeye cüret edenler çıktı. Şimdi onların hiçbirisi yok. Neredeler? Tam da cibilliyetlerine yakışır şekilde arkalarına bakmadan kaçıp gittiler. Ülkemize ve milletimize ettikleri kanlı ihanetin bedeli olarak on binlerce kilometre ötede son nefeslerini onursuzca verdiler ama biz buradayız. Elhamdülillah dimdik ayaktayız. Emrihak vaki olana kadar da yine burada olacağız. Gençler, hilalin gölgesinde, Ezan-ı Muhammediye'nin huzur veren ikliminde yaşamaya devam edeceğiz." diye konuştu.
- "BU KUTLU MÜCADELEMİZE GÜÇLÜ DESTEK BEKLİYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her karışında bir yiğit yatan bu ülkenin vatanları olduğunu belirterek, "Bu ülke 86 milyon olarak hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır. Kimlik siyaseti, köken siyaseti, meşrep ve mezhep farklılıklarını kaşıyan fitne siyaseti dönemi artık kapanmıştır. Unutmayın, kimse bizi bölemez. Kimse kirli ellerini birlik ve beraberliğimize uzatamaz. Terörün olmadığı, nifakın olmadığı, her köşesinde kardeşliğin egemen olduğu bir iklimi ülkemizde ve bölgemizde inşallah hep birlikte tesis edeceğiz. Allah'ın yardımı ve milletimizin hayır duasıyla önümüzdeki dönemde önce Terörsüz Türkiye'ye, ardından terörsüz bölgeye vasıl olacağız. Sizlerden de bu kutlu mücadelemize güçlü destek bekliyorum. Rabb'im işbirliğimizi ve işlerimizi kolaylaştırsın diyorum." ifadelerini kullandı.
Gençlerin hayallerini gerçekleştirmenin en büyük arzuları olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bunun için 23 yıllık iktidarımız boyunca gerçekten çok gayret sarf ettik. Bu ülkenin gençleri her alanda güçlü bir şekilde var olsun, dik dursun, özgürce hedeflerine odaklansın diye gecemizi gündüzümüze kattık. Yasakçı anlayışı, baskıcı zihniyeti, tek tipçi uygulamaları tarihin çöp sepetine yolladık. İmam hatip ve meslek liselerinin maruz bırakıldığı adaletsizliğe son verdik. Başörtüsü ve kılık kıyafet yasaklarını inşallah bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık." dedi.
Erdoğan, eğitimde, siyasette ve teknolojide gençlere alan açtıklarına işaret ederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Tüm imkanlarımızı, geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz için seferber ettik. Kredi ve borç desteklerimizi arttırdık. 81 ilimizi, üniversitelerde bilim, kültür ve spor merkezleriyle donattık. Üniversite yurtlarımızın sayılarını artırdık. Bu yurtları modern, güvenli ve konforlu hale getirdik. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle eğitimde niteliği artıracak önemli bir adım daha attık. Gençleri sadece vitrin süsü olarak kullananlara, gençlerin heyecanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışanlara, yolsuzluklarını perdelemek için gençlerin arkasına saklananlara, velhasıl gençleri sarf malzemesi olarak gören menfaatperestlere bugüne kadar prim vermedik. Bundan sonra da ülkemiz gençlerini suç örgütlerinin, terör örgütlerinin, çıkar şebekelerinin insafına bırakmamakta kararlıyız."
Özellikle sivil toplum kuruluşlarından gençlere daha sıkı sahip çıkmalarını, onlarla daha fazla ilgilenmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini sonlandırdı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödülleri takdim etti
TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye takdim etti.
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Gençlik Zirvesi'nin ödüllerini almaya hak kazananlara ödüllerini takdim etti.
"Akademi" kategorisinde Mustafa Akgün ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldı. "Spor" kategorisinde ödül kazanan ampute milli futbolcu Barış Telli'ye ise Erdoğan, beraberindeki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi eski futbolcu Mesut Özil'le hediyesini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Kültür-Sanat" kategorisinde ödül almaya hak kazanan Ceydanur Sarraç'a ödülünü verdi.
"Sağlık" kategorisinde Zülal Tannur, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'tan aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teknoloji" kategorisinde Toprak Kaan Kahraman'a ödülünü verirken, "Aile Yılı Özel Ödülü"nü Aslı ve Talha Demirkapı'ya takdim etti.
Trafik kazasında hayatını kaybeden Muhammed Üsame Okutan'ın anısı için hazırlanan "Gençlik Liderliği Eğitim Programı Vefa Ödülü"nü de Okutan'ın ağabeyi Enes Okutan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aldı.
"Girişimcilik" kategorisi ödülünü İsmail Dinçer'e beraberindeki TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar'la veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlik Liderliği Eğitim Programı Ödülü"nü kazanan Burak Can Özdemir ile Zeynep Ün'e de ödüllerini takdim etti.
Program, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ödül alan isimlerle aile fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.