Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağlıca'daki Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesinin Temel Atma Töreni'ne katıldı.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Türk bürokrasisinin göz bebeği Dışişleri Bakanlığı için son derece anlamlı bir merasim vesilesiyle bir araya gelindiğini söyledi.
Bakanlığın yeni yerleşkesinin ülke, millet ve devletin köklü diplomasi geleneği için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, isimleri Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki kitabeyle birlikte milletin kalbine de şanla, şerefle ve hüzünle yazılan tüm şehitleri rahmet ve minnetle yad etti.
Dünyanın dört bir yanında Türkiye Cumhuriyeti devletini başarıyla temsil eden, Türk bayrağını gururla dalgalandıran diplomatlara da sevgi ve saygılarını ileten Erdoğan, Dışişleri Bakanlığının Doktor Sadık Ahmet Caddesi üzerindeki binasının 1988'den beri kuruma hizmet verdiğini ancak bu binanın Bakanlığın son yıllarda genişleyen vizyonuna, artan ihtiyaçlarına ve personel sayısına cevap vermekte yetersiz kaldığını söyledi.
Bu sorunu aşmak amacıyla geçici çözüm olarak Bakanlık birimlerinin Ankara'nın farklı yerlerine dağıtılmasının gündeme geldiğini belirten Erdoğan, "Maalesef bu da sorunu tam olarak çözemedi. Farklı birimlerin mekansal bakımdan birbirinden kopuk olması hem iç işleyişte hem hizmetlerin etkinliğinde çeşitli güçlükleri beraberinde getirdi. Aslında bir süredir Bakanlığımızı, üstlendiği görevlerin ve temsil ettiği misyonun ağırlığına uygun, modern bir yerleşkeye kavuşturmak istiyoruz, nasip bugüneymiş. En sonunda içimize sinen bir projeyle inşallah bu ihtiyacı gideriyoruz." ifadelerini kullandı.
- "GÜNLÜK 6 BİN KİŞİYE HİZMET VERECEK BİR KAPASİTEYLE TASARLANDI"
Dışişleri Bakanlığının yeni yerleşkesinin toplam 548 bin metrekare büyüklüğünde bir arsa üzerinde konumlandığını, Eskişehir Yolu ile Bağlıca Bulvarı'nın kesişim noktasında olmasıyla çevredeki diğer kamu kurumlarına da yakın olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 334 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yerleşkenin protokol bloku, ofis yapıları, konferans merkezi olmak üzere 3 ana kısımdan oluştuğunu bildirdi.
Yapının 203 bin metrekaresinin yer üstünde, 131 bin 500 metrekaresinin de yer altında olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Projenin toplam inşaat alanı ise 354 bin metrekareyi buluyor. Yerleşke günlük 6 bin kişiye hizmet verecek bir kapasiteyle tasarlandı. 1600 araçlık kapalı otoparkı, 750 kişilik konferans salonu, 2 bin 600 kişilik yemekhane ve çeşitli destek birimleri, bir adet 80 kişilik ve 2 adet 40 kişilik basın toplantısı salonuyla yerleşkemiz modern, konforlu ve organizasyonel verimliliği yüksek bir eser olacaktır. 360 bin metrekarelik yeşil alanı ve 146 bin metrekare büyüklüğündeki sert zemin düzenlemesiyle herkesin rahat edeceği, kullanıcı dostu, ekolojik ve estetik bir yapı olarak şehrimize değer kazandıracaktır. Burada şuna da dikkatinizi çekmekte fayda görüyorum, mimarideki 'biçim işlevi takip eder' ilkesine bu projede 'biçim gücü ifade eder' anlayışını da ekledik. Böylece başkent Ankara'ya yeni bir silüet, Türkiye'ye dış ilişkilerde güçlü bir mimari kazandırmayı hedefledik.
Ülkemizin küresel duruşunu yansıtan, güçlü, modern ve kalıcı bir eser olan bu yerleşkenin, şehrimizin simgelerinden biri olacağına inanıyorum. Her bakımdan iftihar verici bir projeyi Dışişleri Bakanlığımıza kazandıracak olmaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Şurası tartışmasız bir hakikattir ki hariciye teşkilatımız asırlara dayanan geleneğiyle devletimizin yüz akı olmuş bir kurumdur. Devlet teşkilatımız içinde tarih boyunca müstesna bir mevkiye sahip olan Bakanlığımız, aynı zamanda ülkemizin dünyaya açılan kapısıdır. Dolayısıyla Bakanlığımızın tarihine, misyonuna ve temsil sorumluluğuna layık ihtiyaçlarına göre tasarlanan müstakil bir hizmet binasına kavuşacak olması çok kıymetli bir adımdır. Yerleşke, Türk diplomasisinin hafızasını, bugününü ve geleceğini aynı çatı altında buluşturacak. "
Projenin, Dışişleri Bakanlığının gurur tablosu olacağını, şehirde yıldız misali parlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, temelin hızla yükselmesini ve projenin bir an önce tamamlanmasını temenni etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başta olmak üzere projeye katkı sağlayan herkesi tebrik ederek, başarılar diledi.
İçinde bulunulan bölgede her sabah gözlerin yeni bir krize açıldığını ifade eden Erdoğan, hükümet olarak tüm bu krizleri, çatışmaları ve belirsizlikleri milletin ali menfaatlerine halel getirmeden başarıyla yönetmenin gayretinde olduklarını söyledi.
Erdoğan, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya, Avrupa'dan Asya Pasifiğe kadar geniş bir coğrafyada istikrar ve işbirliğinin kökleşmesi için samimiyetle çaba harcadıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Gerektiğinde sesimizi yükseltiyor, hakkı haykırıyoruz. Gerektiğinde çatışan tarafları aynı masa etrafında buluşturuyoruz. Gerektiğinde mekik diplomasisiyle krizleri daha fazla büyümeden çözmeye çalışıyoruz. Kimi zaman yumuşak gücümüzü kimi zaman da sert güç yeteneklerimizi kullanarak gelişmeleri ülkemiz lehine yönlendiriyoruz. Neticede her daim hakkın, hukukun, huzurun ve adaletin yanında yerimizi alıyoruz. Şunu dost düşman fark etmeksizin artık herkes gördü ve kabullendi. Türkiye, güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünyaya inanmakta ve böyle bir dünyanın mücadelesini vermektedir."
"Dünya beşten büyüktür tespitimiz, bu mücadelenin küresel ölçekte adeta sembolü haline dönüşmüştür." diyen Erdoğan, Türkiye'nin, aynı zamanda dost ve müttefikleri için kara gün dostu bir ülke olduğunu vurguladı.
Erdoğan, deprem ve sel gibi doğal afetlerden, kardeşlerin egemenliğini hiçe sayan mütecaviz eylemlere kadar bu konudaki hassasiyeti farklı vesilelerle çok net ortaya koyduklarını söyledi.
Türkiye'nin, başları dara düştüğünde dost ve kardeşlere yardım elini uzattığını, savunma sanayi kapasitelerini güçlendirmelerine yardımcı olduğunu, ikili işbirliklerini genişleterek ekonomik kalkınmayı desteklediğini, hak ve çıkarlarını koruma çabalarında her platformda destek verdiğini belirten Erdoğan, büyük devlet refleksi neyi icap ettiriyorsa Türkiye'nin de ona göre davrandığının altını çizdi.
Erdoğan, aynı ilkeli tavrı bundan sonra da sürdüreceklerini kaydetti.
- "HİÇBİR TAHRİK BİZİ HEDEFLERİMİZE ULAŞMAKTAN ALIKOYAMAYACAKTIR"
Türk dış politikasının önceliklerinin istikrarı korumak, huzuru büyütmek, barışı sağlamak, kardeşlik bağlarını güçlendirmek olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim boş lafla, mugalatayla, ucuz polemikle işimiz olmaz. Biz sınırlarımız içinde ve ötesindeki hedeflerimize kilitlenmiş durumdayız. Şunu altını çizerek ve aynı zamanda gururla belirtmek istiyorum, bugün Türkiye, hem içeride hem bölgesinde kendi oyununu kurma ve bunu kimin ne dediğine bakmadan uygulama kudretine sahip bir ülkedir. Tıpkı usta bir satranç oyuncusu gibi her hamlemizi en ince detayına kadar planlıyor ardından soğukkanlılıkla hayata geçiriyoruz. Hiçbir tahrik bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyamayacaktır. Allah'ın izniyle tuzağa düşmeyiz, provokasyona gelmeyiz. Mikrofon ve klavye kabadayılarının kuru tehditlerine prim vermeyiz. Unutmayın, diplomasinin dili nezakettir. Türkiye'nin dış siyaseti de barış odaklıdır. Fakat bu demek değildir ki hadsizlikler karşısında susacak, sinecek veya geri adım atacağız. Asla. Gerilimden beslenenlerin, bölgemizi kan deryasına çevirmek isteyenlerin, coğrafyamızda istikrarsızlığı körükleyenlerin karşısında tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da inşallah dimdik ayakta duracağız."
Zulme ve zalime boyun eğmeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in vahşi saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemez. Suriye'den Yemen'e, Lübnan'dan Katar'a, İsrail haydutluğunun hedefi olan tüm kardeşlerimizle tam bir dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz. Faili ister örgüt, ister devlet olsun, terör ve katliam bir akıl kilitlenmesidir. Bölgemizi esir alan bu kanlı kilit inşallah eninde sonunda kırılacaktır. Zulümle, soykırımla, barbarlıkla, masum çocukların hayatları pahasına kendilerine güvenli bir gelecek inşa edeceklerini zannedenler, tarihteki niceleri gibi mutlaka kaybedecek, döktükleri kanda boğulacaklardır. Bundan kaçış, kurtuluş yoktur." ifadelerini kullandı.
Asırlarca İslam'ın bayraktarlığını üstlenen bir milletin efradı olarak 400 yıl Kudüs-ü Şerif'e hizmetkarlık yapmanın şerefini yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Netanyahu bunları bilmez. Ama bugün buradan tekrar haykırıyorum, belki öğrenir. 'La ilahe illallah, İbrahim Halilullah' ifadesinde anlamını bulan hürmet, hikmet, hoşgörüyle bu övülmüş şehri tüm inanç mensupları için yüzyıllar boyunca bir barış ve esenlik yurdu haline biz getirdik. Müslümanlar gibi Hristiyanların ve Musevilerin de hakkına riayet ettik. Bugün de şairin ifadesiyle, kalbimizin yarısı Mekke diğer yarısı Medine'dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır."
Kudüs'ün, nüfusu 2 milyarı bulan İslam aleminin ortak davası, hafızası ve mirası olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olarak gördüğümüz Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden devam edecektir. Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
- "MİLLETİMİZİN, BAKANLIĞIMIZDAN BEKLENTİSİ HER ZAMAN YÜKSEK OLMUŞTUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, reisülküttaplığın 1523'te teşekkülüyle bugünkü manada temelleri atılan hariciye teşkilatının 500. yıl dönümünün 2023'te idrak edildiğini anımsatarak, bu köklü diplomasi mirasının, milletin aklı, feraseti ve sabrı ile yoğrulduğunu, daima saygı uyandırdığını ve örnek alındığını söyledi.
Erdoğan, "Bugün burada 2025 senesinde bu yeni karargahın temellerini atarken, aynı birikimin üzerine yenilerini ekliyoruz. Sizlerin de görevlerinizi bilgi, yetkinlik, fedakarlık ve öz güvenle 5 asırlık hariciye müktesebatının yanı sıra 2 bin yılı aşan devlet geleneğimizin rehberliğinde yerine getireceğinize gönülden inanıyorum. Milletimizin, Bakanlığımızdan beklentisi her zaman yüksek olmuştur. Bugün de karşı karşıya bulunduğumuz tehditlerin büyüklüğü bu beklentiyi daha da artırmaktadır. Bakanlığımızın bu beklentiyi karşılama noktasında en küçük bir zafiyete düşmeyeceğini çok iyi biliyorum." diye konuştu.
- "YERLEŞKEMİZ, TÜRKİYE'NİN KÜRESEL BARIŞ İÇİN VERDİĞİ MÜCADELENİN YENİ ÜSSÜ OLACAK"
Dışişleri Bakanlığının bugün dünyanın hatırı sayılır diplomasi merkezleri arasında ilk sıralarda yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, temelini atacakları yerleşkenin de hizmete girmesiyle Bakanlığın çalışma imkan ve kabiliyetlerinin daha da artacağını belirtti.
Yerleşkenin tamamlandığında Türkiye'nin küresel barış, istikrar ve adalet için verdiği mücadelenin yeni üssü haline geleceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada alınacak kararlar, yürütülecek müzakereler ve tüm dünyaya verilecek mesajlar inşallah ülkemizin küresel vizyonuna güç katacaktır. Temel atma törenini gerçekleştirdiğimiz bu hizmet binasının hariciye teşkilatımıza layık ikonik bir eser olacağından hiçbir şüphe duymuyorum. Böyle bir projeye öncülük eden Dışişleri Bakanımızı, projeye destek veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Milli Savunma bakanlarımızı, projeyi yürütecek olan TOKİ Başkanlığımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Rabb'im bizlere hep birlikte yerleşkemizin açılışını da yapmayı nasip etsin." ifadelerini kullandı.
- Notlar
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan törende, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen tarafından dua edildi.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokol üyeleri butona basarak Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi'nin temeline ilk harcı döktü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleşkenin yapımını üstlenen müteahhit firmanın yetkilisine inşaatın ne kadar sürede tamamlanacağını sordu.
Firma yetkilisinin "İki yılda tamamını bitireceğiz efendim" sözü üzerine Erdoğan, "İki yılda tamamını bitireceksin. Bu çok önemli. Ekran dışında salonda olanlar buna şahit. Ama bir de Türkiye geneli buna şahit." ifadelerini kullandı.
Törene, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, AK Parti genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım da katıldı.