11 Mayıs 2024 Cumartesi / 4 Zilkade 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz dinde reform aramıyoruz, haddimize mi asla! Ama İslam'a getirdikleri lekeyi görmezden gelemeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi toplantısının açılışında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemeyiz. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var.' dedi.

9 Mart 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz dinde reform aramıyoruz, haddimize mi asla! Ama İslam'a getirdikleri lekeyi görmezden gelemeyiz
"İSLAM'IN SON DİN OLDUĞU BİR HAKİKATTIR"
 
Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir.
 
"DİNİMİZ İSLAM VE KİTABIMIZ KURAN-I KERİM, KIYAMETE KADAR CARİDİR"
 
Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılıkları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.
 
"EZMâNIN TAGAYYÜRÜ İLE AHKAMIN TAGAYYÜRÜ İNKAR OLUNAMAZ"
 
Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.
 
Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkında sahip değildir. Sadece ilmi bir zeminde teorik bir tartışma olacak konuların toplum önünde alelade konuşulması doğru değil.
 
"HİÇ KİMSENİN BİZİM DİNİMİZİ KARİKATÜRİZE ETMEYE HAKKI YOKTUR"
 
Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleri ile ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Bu tartışmanın en çarpıcı örnekleri son günlerde kadınlar konusunda yaşanıyor. Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir tehdit ortamında insanlar neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar.
 
"BURADA BİLDİĞİMİZİ, İNANDIĞIMIZI DA SÖYLEMEK ZORUNDAYIZ"
 
Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değil, Cumhurbaşkanıyım. Bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de tahammülümüz yok. burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. İnşallah şu anda Başbakan Yardımcımız da burada, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmamalı. Bu tür adamlar konuşur, alanı boş bırakırsa ortaya böyle zaaflar çıkar. İlahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun be kardeşim? Çıkacaksın gerçek neyse söyleyeceksin.Hiç kimsenin dinimizi böyle karikatürize etmeye hakkı yoktur.
 
"BİZ DİNDE REFORM ARAMIYORUZ"
 
Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemeyiz. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var.
 
"FETÖ TECRÜBESİ BU BAKIMDAN ÇOK ÖNEMLİDİR"
 
FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Dinayet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak.
 
"DERT ÜMMETİ BÖLMEK"
 
Bu örgütlerin arkasında kim olursa olsun kullanılan insanlar bizim insanlarımız ise çözmemiz lazım. FETÖ'nün arkasında kimler var? Arkasında ne kadar İslam düşmanı varsa onlar arkasında. Dert ne? Dert ümmeti bölmek. İslam'ı parçalamak. Bizim bunlara asla zemin hazırlamamız gerekiyor. Rabbimiz Kuran'da, Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz? Sözleri bize… Ömrünü İslam'a adamış ilim adamlarımızın yardımıyla bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu konuda ilim adamlarımızın ve kurumlarımızın daha cesur davranmasını rica ediyorum.