5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Dünya barışının yumuşak gücü

“Erdoğan doktrini”nin ardından teröre kaynağında darbe vuran Türk askeri, Suriye ve Irak’ta barışın elçisi, dünya genelindeki üsleriyle de güvenin teminatı oldu. NATO ve BM’nin krizleri çözemediğini vurgulayan uzmanlar “TSK, Türkiye’nin ve dünya barışının artık yumuşak gücüdür” dedi.

SELİM EFE ERDEM 26 Haziran 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Dünya barışının yumuşak gücü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘terörü dünyanın neresinde olursa kaynağında kurutma’ doktrini sonrasında Türk askerinin ilk defa BM ve NATO şemsiyesi dışında dünyanın kriz bölgelerinde boy göstermesi, dünya barışına ve terörle mücadeleye şimdiden büyük katkı verdi. Körfez krizinde Türk askerinin Katar’daki varlığının caydırıcılığı, ‘savaş-abluka’ seslerinin yerini ‘müzakereye’ bırakmasını sağladı. Suriye’de ise Fırat Kalkanı’nın ardından İdlib’te devreye giren Türk askeri bu ülkede yıllardır gelmeyen barışın adeta elçisi oldu. Güvenlik uzmanı emekli Tuğgeneral Fahri Erenel, “Afganistan’dan Bosna’ya, Somali’den Katar’a, Lübnan’dan Suriye’ye Türk askeri dünyada barışın yumuşak gücü oldu. Varlığı, bölgedeki terör ve savaş tehditlerini bertaraf etti. Bu Türk hükümeti ve TSK için büyük bir diplomatik zafer ve askeri başarıdır” diye konuştu. Türk Ordusu, Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk barış gücü görevini Kore Savaşı’nda 1950’de üstlendi. Ardından, ‘Garantör ülke’ olarak, Kıbrıs çıkarması ile terörü ve akan kanı durdurduğu adaya barışı getirdi. O tarihten bu yana ‘muharip güç’ olarak yurtdışına çıkmayan Türk Ordusu, Filistin, Lübnan, Kosova, Afganistan, Bosna, Makedonya, Irak, Gürcistan, Sudan, Fas, Kuveyt hatta Doğu Timor’daki kriz bölgelerinde barış ve huzurun teminatı oldu. Ancak bu bölgelerde muharip usnur değil, eğitim ve lojistik destek birimleriyle ve BM ve NATO bayrakları altında var oldu.

BOSNA’DA FATİH KIŞLASI

Türk ordusunun, halen Avrupa’da Arnavutluk ve Makedonya’da, Asya’da Afganistan ve Azerbaycan’da, Ortadoğu’da Suriye, Irak ve Katar’da, Afrika’da Somali’de, Akdeniz’de KKTC’de karargahları bulunuyor. 

NATO SNMG ve SNMCMG deniz görev kapsamında Körfez’de deniz korsanlığına ve Akdeniz’de teröre karşı görev yapıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerde 173 askeri ateşesi bulunuyor. Türkiye’nin Osmanlı döneminde Macaristan’dan Hindistan’a Filistin’den Arabistan’a uzanan 34 ülkedeki 78 şehitliği, Cumhuriyet döneminde ise KKTC’den Kore’ye uzanan şehitlikleri, Türk ordusunun etki alanı haritasını da yansıtıyor.

50 ORDUYU EĞİTTİ

Türkiye, kendi topraklarındaki harp akademilerindeyse müttefik 50 ülkenin ordusunun üst kademe yöneticilerine eğitim verdi. Türkiye’nin yurtdışındaki bu üsleri de bugüne kadar ‘eğitim ve lojistik destek’ görevini yürütüyordu. Ne Afganistan’da ne de Bosna’daki birlikleri, operasyonlara katılmayan unsurlardı.

ALTIN BOYNUZDA ÜS

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘terörü kaynağında kurutma’ doktrininin ardından sınırları içindeki PKK, DEAŞ ve DHPK-C’ye yönelik yurtiçi operasyonlarının yanı sıra bu terör örgütlerinin Türkiye’ye sızdığı Suriye ve Irak’taki Cerablus, Bab ve Sincar gibi bölgelere de operasyon başlattı. 

Ayrıca, DEAŞ’ın ‘insan kaynağı’ olarak beslendiği ve dünya enerji koridorunun kalbi ya da ‘altın boynuzu’ olarak adlandırılan Somali ve Katar’da da ilk defa deniz, hava ve kara unsurlarının müşterek muharip unsurlarının yer aldığı üs kurdu. Suriye Cerablus’ta, Irak Musul, Arnavutluk Vlore, Azerbeycan Nahçıvan’da ise Türk üslerinin inşası süreci devam ediyor.

SAVUNMA KONSEPTLERi DEĞİŞECEK

Peki ama Türkiye sınırlarının çok ötesinde üs kuruyor? Yeni ekonomik ve askeri konsepte ülke güvenliğinin kendi sınırlarında başlamadığına dikkat çeken emekli Tuğgeneral Fahri Erenel, Katar’daki askeri varlığın Türkiye’nin dünya siyasetindeki yeri açısından ne kadar önemli olduğunu da ıspatladığını söyledi. Erenel, “Yaşanan gelişmeler, Türk devletinin ve ordusunun büyük bir diplomatik ve askeri başarısıdır. 

CAYDIRICI GÜÇ

15 Temmuz’un ardından bu kadar personel ayrılmasına rağmen yurtiçindeki geniş çaplı askeri operasyonlar, Suriye ve Irak’taki harekatlar sürerken, Somali ve Katar’a Türk bayrağı ile üs kurulması, dünyada başka devletler tarafından mümkün olmayan bir başarıdır. BM ve NATO üsleri de var ayrıca. TSK, ABD ve İngiltere’nin ardından dünyada en çok askeri olan ülke. Katar caddelerinde Türk bayrağıyla geçiş yapan Türk birlikleri, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar bölgedeki ülkelerin savunma konseptini değiştirecek mesajlar içeriyordu. İlki Katar’a başladı. Katar’a yönelik 13 maddelik taleplerden birinin Türk üssünün kapatılması olması da, Türkiye’nin caydırıcı gücünü gösterdi. Türkiye ve TSK’nın devreye girmesiyle, abluka ve savaştan bahsedilen Körfez’de, bu caydırıcılığın etkisiyle şimdi müzakere konuşuluyor. Aynı şey, Suriye İdlib için de geçerli. Bölgede yıllardır akan kanın durması için, Türk askeri barışın teminatı oldu” dedi.

NATO VE BM BARIŞ GETİRMİYOR

NATO ve BM Barış gücünün barış getirmediğinin görüldüğünü belirten Erenel, Türk ordusunun dünya genelinde barışın gerçek teminatı olduğuna dikat çekti: “Zor bir coğrafyada yaşamasına rağmen, Katar krizi ve İdlip barış gücü, Türkiye’nin dünya barışına olan katkısını ortaya koyan kavramlar. Önemli olan bayrak göstermektir. TSK ve Türk bayrağı artık bölgede caydırıcı güç. TSK, Türkiye’nin ve dünya barışının artık yumuşak gücü. Afganistan’dan Bosna’ya, Somali’den Katar’a, Lübnan’dan Suriye’ye Türk askeri dünyada barışın yumuşak gücü oldu. Varlığı, bölgedeki terör ve savaş tehditlerini bertaraf oldu. Bu Türk hükümeti ve TSK için büyük bir diplomatik zafer ve askeri başarıdır.”