8 Mayıs 2024 Çarşamba / 1 Zilkade 1445

Dünyaya 'insani hassasiyet' dersi

Dünyanın gözü önünde gerçekleşen Tahran Zirvesi’nde Erdoğan, İdlib’de katliam endişesine dikkat çekti, sivillerin can güvenliği ve kendi topraklarında yaşama hakkını ısrarla savunarak dünyaya insanlık dersi verdi.

MUSTAFA KARTOĞLU8 Eylül 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Dünyaya 'insani hassasiyet' dersi

Dünyanın nefesini tutup izlediği 4 milyon Suriyeli’nin kaderinin belirleneceği Tahran Zirvesi’nde Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın sergilediği insani hassasiyet etkili oldu. Rus lider Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani de hem konuşmalarında hem de resmi bildiri de sivillerin korunması üzerinde durdu. Erdoğan zirvesi öncesi Ruhani ve Putin ile 45’er dakika süren birer görüşme yaptı. Daha sonra üç lider kameraların karşısında önemli konuşmalar yaptı. Erdoğan’ın Ruhani ve Putin’in konuşmalarından sonra ‘Ateşkes ilan edilmesi’ çağrısı yapması Tahran Zirvesi’ne damga vurdu. Erdoğan’ın İDlib’de insani dram yaşanmaması için yaptığı ısrar tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşti. Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada şunları söyledi:

İDLİB BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ

“Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek inanıyorum ki bu zirvenin en önemli adımlarından biri olacaktır. Zirveden çıkacak sonuçlar tüm dünya tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Bu beklentileri boşa çıkarmayacağımıza inanıyorum. Suriye’nin siyasi birliği sağlanmalı. Astana kapsamı nda hayata geçirdiğimi en kritik adım gerginliği azaltma bölgelerini tesisiydi. Ancak bunlar zamanla farklı bahanelerle tasfiye edildi. Bunlardan geriye sadece İdlib kaldı. Burada muhalefet yaşanan gelişmeler nedeniyle aldatıldıklarını düşünüyorlar. Türkiye olarak şehitler verdiğimiz bu sürecin şu an itibariyle çok riskli bir yere geldiğini düşünüyoruz. İdlib sadece Suriye’nin geleceği için değil bizim milli güvenliğimiz ve bölgenin geleceği için de öneme sahiptir.  

MAKUL ÇIKIŞ YOLU

İdlib’e yapılacak saldırı felaketle sonuçlanacaktır. Teröristlerle mücadelede zaman ve sabra dayanan yöntemlere gerek var. İdlib’in kan gölüne dönmesini asla istemiyoruz. Siz dostlarımızdan da bu çabalarımıza destek olmanızı bekliyoruz. İdlib için makul bir çıkış yolu bulmalıyız. Astana garantörlerinin Suriye’de yeni bir insani kriz yaşanmasına izin vermeyecekleri mesajı bu zirveden dünya kamuoyuna verilmelidir. Fırat’ın doğusunda arzu etmediğimiz gelişmeler yaşanıyor. Bir takım yabancı güçlerin attığı adımların artık bambaşka bir yere yöneldiği bir gerçektir. ABD’nin bölgede bir diğer terör örgütünü güçlendirmesinden fevkalade rahatsızız. Türkiye bölgedeki varlığını korumakta kararlıdır. Türkiye göçmen ağırlama kapasitesini doldurmuştur. Suriye rejimimin de göz yummasıyla terör örgütü varlığını kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Bu durum aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğüne de tehdit oluşturuyor. Bu zirveden çıkacak sonuçların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 

BOMBARDIMAN DURMALI

12 maddelik bu bildiriyi toplantının ardından sunacağız. Bir sonraki toplantımız da Rusya’da olacak. İdlib’de çok sayıda sivil var, dikkatli olmalıyız. Bombardıman durmalı sivillere zarar veriyor. İdlib halkı ciddi manada korku içinde, göç başladı. Bugün burada bir ateşkes ilanı yapabilirsek inanıyorum ki bu zirvenin en önemli adımlarından bir olacaktır ve sivilleri rahatlatacaktır.” 

ŞİRAZİ’NİN MISRASI

“Ünlü İran şairi Sadi Şirazi şöyle diyor: ‘Eğer sen başka insanların ızdırabıyla dertlenmiyorsan sen ben-i adem olamazsın.’ Suriyeli kardeşlerimiz bu durumdayken oturup bekleyemezdik. Elimizi taşın altına koyduk. Siyasi süreci çökme noktasına getireceğini söyledik. İdlib’in muhafazası hayati önem taşıyor. Menfi adımlar her yerde yankı bulacaktır. İdlib’te yapılacak yanlışlar teröristlerin ekmeğine yağ sürecektir. ABD’nin terör örgütünü güçlendirmesinden rahatsısız.  

TERÖRİST İLE SİVİL AYRIŞTIRILACAK 

İSTİKRARA YAPILAN KATKI 

Astana formatının Ocak 2017’den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.  

ABD’YE SERT UYARI 

Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.  

İDLİB’DE İŞBİRLİĞİ  

Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti’yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.  

‘SİLAHLI MUHALİFLER...’ 

BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ’la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.  

AKTİF İŞBİRLİĞİ SÜRECEK

Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.  

SİYASİ ÇÖZÜM ORTAK AMAÇ

Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi’nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.  

İNSANİ YARDIM ÇAĞRISI 

Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek  için başta BM ve uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır. 

SİVİLLER KORUNACAK

İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir. 

GERİ DÖNÜŞ KONFERANSI

Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye’de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir.  Suriyeli mülteciler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır. 

ESİRLERİN BIRAKILMASI

BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu’nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır. 

HAMANEY’LE GÖRÜŞTÜ

Başkan Erdoğan İran’ın dinin lideri Ayetullah Hamaney’le de bir araya geldi.  Hamaney görüşme sonrası “İran ile Türkiye İslam dünyası için ortak amaçlara sahip. Siyasi ve ekonomik işbirliği geliştirilmeli” açıklamasını yaptı.

RUHANİ’DEN İSRAİL VE ABD’YE TEPKİ

ASKERİ SEÇENEK ÇÖZÜM OLMAZ 

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye’deki savaşın alevlerini söndürmek için bütünlüğünü korumak için, geleceğini kendi belirleme hakkına saygı duymak için ortak bir kalıp belirlemenin çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Biz Suriye krizini çözmek için askeri seçeneğin işe yaramadığını vurgulamıştık. Bu çalışma Astana sürecinin devamı niteliğindedir. İran cumhuriyeti Suriye hükümetinin isteği üzerine bu ülkede bulundu. Bu bulunma ne gelecekte ne geçmişte kendi karar ve görüşümüzü zorla kabul ettirmek yönünde olmamıştır. Biz bölgedeki bazı ülkelerin terör ve ayrılıkçı endişelerini anlıyoruz. Ama bunu için en etkili yöntemin Suriye hükümetiyle işbirliği yapılması olduğuna inanıyoruz. Biz barış için savaşıyoruz.” “Bu mücadele sivillere zarar vermemeli. İşgalci bir rejim olan Siyonist rejim terörizmle mücadele ettiğini iddia edemez. Bu rejimin işgal ettiği Suriye topraklarını derhal terk etmesi gerekir. Kanunsuzca Suriye’de bulunan siyonist rejimi destekleyen ABD hükümetinden olumlu ve yapıcı bir rol alacağı beklenemez. Suriye’nin geleceği için ilk ve son rol Suriye halkına aittir. Suriye krizi sonlandırması için Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulmalıdır. Özellikle İdlib’de terörle mücadele devam etmelidir. Suriye’ye yardım etmek uluslararası toplumun gündeminde olmalıdır. ABD’nin oradaki varlığı derhal son bulmalıdır.” 

PUTİN’DEN PROVOKASYON UYARISI 

TÜM KESİMLERE ‘SİLAH BIRAK’ ÇAĞRISI YAPTIK

Rusya Devlet Başkanı Putin’in konuşmasında şöyle dedi: “Suriye’de kalan teröristler İdlib’de bulunuyor. Daha önceki zirvelerde alınan kararlar başarılı bir şekilde hayata geçiriliyor. Uluslararası terörizm hemen hemen yok edildi. Suriye topraklarının neredeyse tamamı kontrol altına alındı. Kalanlar İdlib çatışmasızlık bölgesinde yer alıyor. Çeşitli provokasyonlar hazırlıyorlar. Hatta kimyasal silahların kullanımıyla oluyor bu provokasyonlar.” Suriye’de çözüm için Astana formatını kullanacağız. Başkan Erdoğan’ın cesur çağrısı sonrası tüm kesimlere silah bırakması çağrısı yaptık. Terörle mücadeleye Suriye muhalif grupları da katılacak bu çok önemli. Suriye’nin toprak bütünlüğü için bir neticeye varmalıdır. Suriye’nin yeniden inşası yapılmalıdır. Biz bunun için büyük çaba harcıyoruz. Suriye halkının birincil ihtiyaçlarını karşılamak için elimizden geleni yapıyoruz. Türk ve İran mevkidaşlarıma teşekkür ediyorum. 

Türk bayrağıyla sokağa döküldüler

Türkiye, Rusya ve İran liderleri Tahran’da Suriye zirvesi gerçekleştirirken İdlib’de de Esad rejimi ve müttefiklerinin olası operasyonuna karşı gösteriler düzenlendi. Gösteriye katılan siviller, Türkiye’nin bölge halkını koruması talebinde bulundu. Protestolara İdlib’in merkezi, Cisr Suğur, Han Şeyhun, Eriha, Maaratmısrın, Marratinuman, Sarmada, Serakib, Dana ve Salkin ilçeleri ile Harim, Keferruma, Teftenaz, Kefrenbil, Ermenaz, Derkuş, Azmarin, Kefer Avit ve Hiş belde halklarının yanı sıra Halep’in kırsalındaki Azez, Daret İzze ve El  Etarib ilçelerindeki siviller katıldı. Cuma namazının ardından bir araya gelen göstericiler, “Özgürlük istiyoruz”, “Türklerden başka dostumuz yok”, “Terörizmi reddediyoruz, biz özgürlük istiyoruz” yazılı Arapça, İngilizce ve Türkçe dövizlerle yürüdü. 

3.5 milyon göçmene daha gücümüz yetmez

Başkan Erdoğan olası bir İdlib saldırısının yeni bir göç dalgası başlatacağını vurgulayarak Türkiye’nin zaten 3.5 milyon Suriyeli’ye evsahipliği yaptığını hatırlattı ve İdlib’den Türkiye’ye doğru bir yönelişin söz konusu olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Biz şu anda zaten 3,5 milyona evsahipliği yapıyoruz. İdlib’in nüfusu 3,5 milyon. Böyle bir 3,5 milyona daha evsahipliği yapmaya gücümüz de imkanlarımız da yetmez” uyarısında bulundu. Erdoğan Tahran’da İran ve Rusya’yşı uyarırken, çok sayıda İdlib’li de Cİlvegözü sınır kapısından Türkiye’ye giriş yapmaya başladı. 

Dikkatleri Fırat’ın doğusuna çekti

Başkan Erdoğan konuşmasında dünya İdlib’e yoğunlaşırken ABD’nin Fırat’ın doğusunda teröristleri silahlandırdığını söyledi. Erdoğan birtakım yabancı güçlerin bölgede DEAŞ ile mücadele bahanesiyle attığı adımların, bambaşka bir istikamete yöneldiğinin gizlenemez bir gerçek olduğunu belirtti. ABD’nin 20 bin tır ve 3 bin uçakla terör örgütünü güçlendirdiğini belirten Erdoğan “Suriye rejiminin de göz yummasıyla, Fırat’ın doğusunda güçlenen terör örgütü sahadaki varlığını, yabancı güçlerin desteğiyle kalıcı hale getirmeye çalışıyor” diye konuştu. Erdoğan, bu durumun Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve geleceğine de tehdit oluşturduğunu kaydetti. Erdoğan’ın bu uyarısına Ruhani ve Putin de katılarak Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurguladı. 

BM: Tahran’daki zirveden akıllıca açıklamalar geliyor 

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, İdlib’de Türkiye ve Rusya’nın anlayışının çok önemli olduğunu belirterek Suriye hükümetinden Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediklerine dair açıklamalar geldiğini aktardı. Mistura, Türkiye ve Rusya arasında görüşmelerin devam ettiğini vurgulayarak “İran, Rusya ve Türkiye arasında Tahran’da yapılan zirveden akıllıca açıklamalar geliyor” dedi. 

İdlib’deki insanları Esad’ın insafına bırakamayız!

Başkan Erdoğan, Putin ile önce iki görüşme yaptı. daha sonra üçlü zirvede bir araya geldi. İdlib hakkında konuşan ve Esad’ın geçmişteki katliamlarını hatırlatan Erdoğan, “Sürecin şu an için çok riskli bir noktaya geldi. Bölgedeki halkın kaderinin Esad’ın insafına bırakılmasına izin veremeyiz. Yapılacak saldırı, katliamla sonuçlanır” dedi.