26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Başkan Erdoğan: İşçi kıyımı CHP sefilliğidir

Başkan Erdoğan CHP’nin işçi kıyımına sert tepki gösterdi: Seçim öncesi adalet diyenler faşizm abidelerine dönüştü. Siyasi düşüncesinden dolayı insanları işinden atmak partizanlığın en aşağılık halidir.

11 Temmuz 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Başkan Erdoğan: İşçi kıyımı CHP sefilliğidir

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hak-İş 14. Olağan Genel Kurulu’na iştirak ederek, katılımcılara hitap etti. 

Erdoğan, salondakilerin “Dik dur eğilme işçiler seninle” şeklindeki tezahüratlarına “Hiç endişeniz olmasın, dik duracağız, dikleşmeyeceğiz, yolumuza aynen devam edeceğiz” karşılığını verdi. Vatandaşların “Hak-İş seninle gurur duyuyor” şeklindeki tezahüratlarına “Biz sizlerle gurur duyuyoruz” karşılığını veren Erdoğan, “Türkiye’yi birlikte bugünlere getirdik, inşallah yine birlikte geleceğe taşıyacağız. 2023 hedeflerimize beraberce ulaşacağız, bizden sonraki nesillere 2053 ve 2071 vizyonlarımızı beraberce emanet edeceğiz” diye konuştu.      

KRİTİK SINAVLARDAN GEÇTİK 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir yıllık değerlendirmesi ve sistem tartışmalarına değinen Erdoğan, konuya yönelik şunları söyledi: “Ülkemizin döviz, faiz, enflasyon tuzağı başta olmak üzere pek çok kritik sınamaya maruz kaldığını görüyoruz. Suriye ve Irak’tan Doğu Akdeniz’e kadar ülkemiz açısından hayati önem taşıyan nice uluslararası krizle mücadele ettik. Amerika’nın ve Avrupa ülkelerinin ülkemize yönelik pek çok haksız eleştirisine ve uygulamasına göğüs gerdik. 4,5 milyonu bulan sığınmacıların getirdiği ekonomik, siyasi ve insani yükleri omuzladık. Mali idareler seçimleri öncesi ve sonrasında siyasi iklimi zehirlemeye yönelik nice oyunu bozduk.”

EN ÖNEMLİ YÖNETİM REFORMU

Tamamı yeniden yapılandırılan bakanlıklar ve kurumların bir yıllık dönemdeki çalışmalarının hem başarıları hem de aksaklıkları gösterdiğini anlatan Erdoğan şunları kaydetti: “Yönetim değişikliğinin büyüklüğünü düşündüğümüzde ortaya çıkan sorunların tamamının da üstesinden gelinebilir ve çözülebilir olması sevindiricidir. Reform ve değişim insanların kendi hayatları gibi kurumlar içinde kesintisiz bir süreci ifade eder. Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın güçlü yönlerini destekleyecek, zafiyet ortaya çıkartan yönlerini de süratle değiştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bu değerlendirmeyi başlattık. Bizim de kendi gözlemlerimiz, tespitlerimiz, teşhislerimiz ve çözüm yöntemlerimiz bu süre içinde oluştu. Meclis’e düşen görevleri grubumuzdaki arkadaşlarımız, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yapılması gerekenleri de Külliye’deki ekibimiz vasıtasıyla çalışıyoruz. Türkiye’nin cumhuriyet tarihindeki en önemli yönetim reformunu baltalama peşinde olanlara aradıkları fırsatı vermeyeceğiz.”

CHP, TEK ADAMCILIK DEMEKTİR 

Erdoğan, milletin 16 Nisan halkoylamasıyle kabul ederek kendilerine emanet ettiği Başkanlık Sistemi emanetine sonuna kadar  sahip çıkacaklarını vurgulayarak şöyle dedi: “Demokrasiye, milli iradenin üstünlüğüne, milletin tercihlerine saygı duyan herkesin artık yeni yönetim sistemi tartışmalarından uzak durması gerekiyor. Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir anlayıştır. Bir yönetim sistemi kuruyorsunuz ve bunu millete götürüyorsunuz. Millet yüzde 52 ile buna ‘evet’ diyor. Şimdi çıkıyorsun ‘Bunu tekrar oylamaya, referanduma götürelim’ diyorsun. Bu nasıl bir siyaset anlayışıdır. Alışkanlıkları hep bu. Geçmişten bu yana diyorlar ki, tek adamcılık. Tek adamcılık eğer buysa bunu biz sizden öğrendik. 

TÜRKİYE TERCİHİNİ YAPMIŞTIR

CHP zihniyeti demek tek adamcılık demektir. İl başkanlarının vali olmasını biz bunlardan öğrendik. Valiler CHP’nin il başkanlarından oluşuyordu. Bunu yaşadı bu ülke. Bunların yaşandığı ülkemizde şu anda hak, hukuk, adalet dersi vermeye kalkıyorlar. Önce bu dersi siz alacaksınız. Türkiye bütün bu tartışmaları çok uzunca bir süre yaşamış, reformunu gerçekleştirmiş, tercihini ortaya koymuştur. Bundan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini daha ileriye nasıl taşırız, eksiklerini nasıl düzeltiriz, onun yollarını arıyoruz.”

28 Şubatlara geçit vermeyeceğiz

Başkan Erdoğan, birileri istediği veya gündeme getirdiği için değil, milletin beklentilerini karşılamak ve programlarını hayata geçirmek için değişimi kesintisiz sürdüreceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:  “Türkiye’nin tökezlemesini hatta yere kapaklanmasını bekleyenlerin heveslerini, 17 yıldır hep yaptığımız gibi kursaklarında bırakacağız. Meydanı, dışarıdan ve içeriden, bu millete diz çöktürmeye, bu ülkeyi esir almaya çalışanlara terk etmeyeceğiz. Yeni 15 Temmuz’lara olduğu gibi yeni 28 Şubat’lara da fırsat vermeyeceğiz. Siyaset mühendisliği hesaplarının, milli iradeye galebe çalamayacağını bir kez daha göstereceğiz. Bunun için de beşer olduğumuzun bilinciyle sigaya, sorgulamaya, derlenip toparlanmaya kendimizden başlayacağız.”