Merve Kavakçı: Uğur Dündar'ın telefon kayıtları incelensin

FAZİLET Partisi’nden 1999 yılında milletvekili seçilen ancak başörtüsü nedeniyle yemin ettirilmeyerek milletvekilliği düşürülen Merve Kavakçı, 13 yıl aradan sonra Meclis’e geldi. TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda dinlenen Kavakçı, “O gün genel kurulda yaşananlar adı konmamış bir darbedir” dedi.

DSP o gün taşeronluğu üstlendi

Yemin töreninde yaşananları hatırlatan Kavakçı, “2 Mayıs 1999’da TBMM’de yaşanan olaylar sonucunda sadece benim görev yapmam engellenmedi, aynı zamanda bana oy vermiş olan seçmenin temsil hakkı da gasp edildi. O gün genel kurulda yaşananlar adı konmamış bir darbedir. Silahlı Kuvvetler gölgesinde silahsız DSP güçlerinin TBMM çatısı altında taşeronluğunu üstlendiği bir darbedir. 2 Mayıs 1999 günü ‘milli irade kısmen’ yok sayılmıştır. ‘Seçme ve seçilme hakkı’ yok sayılmıştır. Din ve ifade hürriyeti engellenmiştir. Meclis’in itibarı zedelenmiştir” dedi.

Başörtümü parçalayacaklarmış

Kürsüye ant içmek için yürümesi halinde DSP’li kadın milletvekillerinin başörtüsünü çekip parçalamak için hazırlık yaptıklarını daha sonra öğrendiğini anlatan Kavakçı, o dönemde medyanın sadece kendisini değil, ailesinin diğer fertlerini de hedef aldığını anlatan Kavakçı, “Beni, 7 ve 8 yaşındaki kızlarımı ve beraber yaşadığım anneannem başta olmak üzere diğer akraba ve yakınlarımı taciz etmek, hakaret etmek, rahatsız etmek kanalıyla medya linci yürütüldü” dedi. İkisi de ilkokul üçüncü sınıfta olan kızlarının öğretmeni olan Müge İnceoğlu’nu basın mensuplarının defalarca rahatsız ettiğini anlatan Kavakçı, “Kızlarımın başlarını örtüp örtmediklerini sorarak, fotoğraflarını sınıf panosundan çaldılar. Reha Muhtar ‘Merve Kavakçı’nın çocukları zenci mi?' diye haber yaptı” diye konuştu.

İlk defa sade vatandaş olarak muhatap buldum

MERVE Kavakçı, Komisyon’da konuştuktan sonra Meclis bahçesinde gazetecilerin “13 yıl sonra Meclise geldiniz. Heyecanlandınız mı? Onca olay yaşadınız, siyasete kırgınlığınız var mı?” sorusuna “İlk defa sade vatandaş olarak muhatap bulduğum için memnuniyet verici bir davet oldu. Çünkü benim 28 Şubat’ım devam ediyor. Sade bir vatandaş olarak normal şartlarda bir muamele görmenin bir ilki yaşandı. Onun için memnunum” karşılığını verdi.

UĞUR DÜNDAR DAYIMIN OFİSİNİ SİLAHLA BASTI

KAVAKÇI, “(Bu kadına haddini bildirin) sözleri, bir siyasi lincin startı anlamına geliyordu. Medya da bu görevi üstlendi. Dayım Orhan Güngen’in Kavaklıdere’deki ofisi Uğur Dündar, koruması ve bir üçüncü kişi tarafından uzun şarjörlü Akrep adı verilen makineli tüfeklerle basıldı. Bu olay yemin töreninin akabinde Dündar’ın hakkımda yaptığı Arena programına hazırlık aşamasında gelişti’’ diye konuştu.

NUH METE YÜKSEL KAPIMI YUMRUKLAYIP BAĞIRDI

DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’in gece yarısı baskın yaptığını anlatan Kavakçı “Önce canlı yayın araçları sonra Nuh Mete Yüksel geldi. Yüksel kapıyı yumruklamaya ve apartmanı “aç kapıyı, biliyorum, içeridesin” diye bağırarak inletmeye başladı” dedi. Kavakçı, ABD’de de Türk dışişleri görevlilerince her gittiği yerde takip edilip, dinleyicilerine kendisi aleyhinde propaganda malzemesi dağıtıldığını anlattı.

DSP’nin kadın milletvekilleri en öndeydi

HALKIN oylarıyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı, yemin için geldiği Meclis’te DSP’nin engellemesiyle karşılaşmıştı. DSP milletvekilleri sıraları yumruklayarak ve el çırparak ‘dışarı dışarı’ diye tempo tutmuş, Bülent Ecevit de cebinden çıkardığı kağıttan okuyarak ‘Bu hanıma haddini bildirin. Burası devlete meydan okunacak yer değildir’ demişti. DSP’lilerin kürsüyü işgal etmesi üzerine Kavakçı yemin edemeden Meclis’ten ayrılmıştı.