27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Kur’an-ı Kerim’de hak kavramı

Hak kavramı, Kur’an’ın en temel kavramlarından biridir. Çünkü bu kavram insanın manevi hayatıyla birlikte maddi hayatını da kuşatmaktadır.

20 Mayıs 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Kur’an-ı Kerim’de hak kavramı

Herhangi bir kavramın yeri ve önemi o kavramın, içerisinde yer aldığı dildeki diğer kavramlarla meydana getirdiği ilişkinin veya gramer bağlarının zenginliği ve çeşitliliğinden anlaşılmaktadır. Hak kavramı, Kur’an’ın en temel kavramlarından biridir. Çünkü bu kavram insanın manevi hayatıyla birlikte maddi hayatını da kuşatmaktadır.  Manevi tarafıyla insanın Allah’a ve nefsine karşı olan hakları, maddi tarafıyla da sözgelimi, fakirin hakkı, dostluk hakkı, akraba hakkı, komşu hakkı, koca hakkı, zevce hakkı, misafir hakkı, yolcu hakkı, hayvan hakkı gibi hakları ifade etmektedir. Manevi hakların başında yer alan hukukullah (Allah hakkı) tabii ki, önem ve öncelik bakımından bütün hakların önündedir. Çünkü bu haklar, tüm varlığımızı kendisine borçlu olduğumuz yaratıcımızın bizim üzerimizdeki haklarıdır. Hâl böyle olunca onları görmezden gelmek kulluğa asla yakışmayacak bir davranıştır. 

EN TEMEL GÖREVLERİMİZ 

O hâlde her insanın başta gelen en temel görevi, bu haklardan doğan sorumlulukları yerine getirmek olmalıdır. Bu da hiç kuşkusuz iman ve ibadet sorumluluğu anlamına gelmektedir. Ancak bir bireyin iman edip bütün zamanını ibadetle geçirerek biraz önce ifade etmeye çalıştığımız beşerî ilişkilerden doğan maddi haklar konusunda ihmalkâr davranması, İslam hukukuna göre ahlaki değildir. (Buhari, Savm, 51– 55.) 

Bu bakımdan denilebilir ki, kul hakları da tartışmasız derecede önemlidir. Esasen böyle olduğu içindir ki, fert ve toplumların hak ve sorumluluklarının belirlenmesi ve dengelenmesi konusunda Kur’an azami titizliği göstermiştir. 

Hatta hakların ıskatı açısından bakıldığında kul haklarının çok daha ağır olduğu anlaşılmaktadır. Zira Allah Teala, merhametlilerin en merhametlisidir. Dilerse kulu üzerindeki -şirk hariç- tüm haklarından vazgeçebilir. Ama hak sahibi kulları razı edip helalleşmek o kadar kolay değildir. Bu yüzden kul hakkıyla Allah’ın huzuruna gitmemeye büyük ölçüde özen göstermek gerekmektedir.