26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Türkiye’nin potansiyeli ancak başkanlık sistemi ile ortaya çıkacak

Fuarcılık denilince ilk akla gelen isim olan Ceyda Erem, Türkiye ekonomisi ile ilgili bu yılın parlak göründüğünü söyledi. Başkanlık sistemine de değinen Erem “Bizim potansiyelimiz ancak başkanlık sistemi ile ortaya çıkacaktır. 2023 hedeflerine ulaşmamız için çok hızlı büyümemiz lazım” dedi.

Kaan Zenginli21 Mart 2016 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Türkiye’nin potansiyeli ancak başkanlık sistemi ile ortaya çıkacak

CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem bu hafta Patron Katı’nın konuğu oldu. Sıcak kanlı tavırlarının yanı sıra hırslı kişiliği ile de tanınan Ceyda Erem ile fuarcılık işine girişini, sektörün gelişimini ve sorunlarını aynı zamanda başkanlık sisteminden Türkiye’nin ekonomisine kadar birçok konuda sohbet ettik. Başkanlık sistemini sonuna kadar desteklediğini söyleyen Erem, Türkiye’deki bürokrasiden yakındı. İşlerin hantal yürüdüğünün altını çizen Erem, Türkiye’nin potansiyelini ortaya çıkarması için başkanlık sisteminin şart olduğuna işaret etti.

- Fuarcılık işine nasıl girdiniz?

Çok başarılı da bir öğrencilik hayatı geçirmiştim. Üniversiteyi tamamladıktan sonra farklı bir iş yapmam gerektiğini düşündüm. O dönemde Almanya’daki fuarlar çok meşhur... Büyük işlere imza atılıyor. Ben de ‘Neden Türkiye’de yok’ dedim. 1985 yılında kurulduk ve başladık. Çok çalıştık ve çabaladık. CNR’ı bu hale getirdik. Artık biz de büyük işlere imza atıyoruz. Tabi hâlâ Türkiye’de fuarcılık istenilen düzeye gelmiş değil. Maalesef çok geri. Alınacak yolumuz var...

- Sektör Türkiye’de nasıl bir gelişim gösterdi?

Fuarlar bir ülkenin ekonomik göstergesidir aslında. Ne kadar büyük organizasyonlarınız olursa, ülkeniz o kadar gelişir ve büyür. 2023 hedeflerine biz ancak fuarcılıkla ulaşabiliriz. Ancak Türkiye’deki fuarcılık sektöründe yapılması gereken ilave şeyler var. Nedir bunlar? Mesela Almanya örneğinden hareket edersek... Almanya’daki fuarcılığın bu kadar gelişmesinin ve ihracatına bu kadar fazla yarar getirmesinin sebebi Almanya Hükümeti’nin Almanya’da yapılan fuarlara teşvik vermesi. Bizde tam tersi. Dışarıda bir fuara katılan şirketlere destek veriliyor. Ancak içerideki fuarlara bir destek yok. Konuyla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Yakın zamanda olgunlaşacak.

- İçerideki fuarlara destek için hükümetten bir talebiniz oldu mu?

Olmadı henüz. Bulunacağız inşallah. Konuyu detayıyla araştırıyorum, raporlar çıkartıyorum. Sonra bu ekonomik raporları Ekonomi Bakanlığımıza ileteceğiz. Bu sadece bizim şirketimizle ilgili birşey değil. Yurtiçinde düzenlenen bütün fuarlar için geçerli bir konu. Sadece teşvikler yurtdışındaki fuarlara veriliyor. Devletten çok ciddi bütçe ayrılmış oluyor bu işlere. Halbuki bu paranın çok çok azı yurtiçindeki fuarlara katılan firmalara verilse içeride de sektöre ciddi katkısı olur. Şunu da söylemeliyiz, bu teşvik fuar şirketlerine değil, asla... Dünyada da fuar şirketlerine verilmiyor. Fuar şirketleri hiçbir zaman, hiçbir yerden teşvik almazlar. Verilen teşvikler sadece katılımcı firmalara dönüktür. Ve bu ihracatı arttırmak içindir. Türkiye’deki firmalara verilse bu teşvikler, Türkiye’deki fuarlara katılanlara hem çok büyük bir katılım olur hem bu katılım fiyatı normal bir seviyeye gelir. Ve böylece çok daha fazla ihracatçı davet edilebilir.

- Rusya krizi nasıl etkiledi işlerinizi?

Rusya ile olan resmi ticaretin neredeyse sıfırlanması bazı fuarlarımızı olumsuz etkiledi. Ama bazı fuarlarımıza da hiç gelmediği kadar Rus ziyaretçi geldi. Son yaptığımız Bot şovda Rusya’dan bireysel olarak gelen ziyaretçiler sayısı bir önceki yıla göre yüzde 60 artış var. Bu da ilginç. Mesela İran pazarı da bizim en önemli pazarlarımızın başında geliyor. 2008’de keşfettik İran’ı. Dünya o dönemde krizde, Araştırdık İran ekonomik olarak güçlüydü. İranlı elemanlar aldık.  Şimdi İran bizim en iyi müşterilerimiz. Akın akın geliyorlar. Ancak şunu unutmayalım bu turizmde yaşadığımız kayıpları fuarcılığı geliştirerek ve bu sektörü büyüterek kapatabiliriz. Mesela Milano’daki mobilya fuarı 200 milyon Euro’luk ciro elde ediyor. Üstüne üstlük o şehre turist geliyor. Otellerde konaklama, yeme-içme ve alışveriş. Yani bunlar turizme büyük katkı sağlayan işler. Fuarcılık o nedenle çok önemli. Turizmi en çok besleyen sektörlerden...

- Yurtiçi fuarların şirketlere geri dönüşü nasıl oluyor?

Biz dünyanın ikinci büyük fuarlarını yapıyoruz. Mesela bizim ülkemizdeki düzenlediğimiz fuarlara katılan Türk firmaları, yıllarca katıldıkları Almanya’daki  fuarlara göre Türkiye’de daha fazla iş yaptıklarını söylüyorlar. Kat kat fazlasını yapıyorlar. Neden, çünkü biz dünyanın her yerinden çok iyi alıcı getiriyoruz. Ve bu alıcalar tek tek, hangi firma bize katılanların hangi firma, ne ihraç ediyor, bunların araştırmasını yapıyoruz. Bütün dünyada acentalarımız var, kendi şirketlerimiz var. Bunlarla ciddi bir ziyaretçi promosyonu yapıyoruz. Tek tek bütün alıcıları belirliyoruz. Ve onları davet ediyoruz, getiriyoruz. Onlarda Türkiye’deki katılımcıların mallarını alarak ihracat artışına çok büyük destek de bulunuyorlar. Ayrıca yurtdışında bir fuara katılmanın bedeli yurtiçine göre 3 kat daha pahalı ama devletten alıyor desteğini.

-  Son dönemde gündemde olan başkanlık sistemi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Başkanlık sistemi çok önemli bir konu. Dünyadaki örneklerine bakın, bu sistem ile yönetilen ülkelerde bürokrasi yok. Kararlar daha hızlı alınıyor. Dolayısıyla hem siyasi hem de ekonomik büyüme daha hızlı oluyor. Türkiye potansiyelini yeterince değerlendiremiyor. Bizim potansiyelimiz ancak başkanlık sistemi ile ortaya çıkacaktır. 2023 hedeflerine ulaşmamız için çok hızlı büyümemiz lazım. Bu da ancak idareler arası uyumla olur. Kurumlar arası diyalog ile olur ve de bürokrasinin ortadan kalkmasıyla işler çok daha hızlı yapılacaktır. Bürokrasinin hantallığı başkanlık sistemi ile ortadan kalkacak.

ALLAH TÜRK MİLLETİNİ SEVİYOR Kİ TAYYİP ERDOĞAN GİBİ BİR LİDER GÖNDERDİ

-  Türkiye ekonomisinin gidişatı hakkında düşünceleriniz nedir?

Türkiye ekonomisi gayet iyi. Bu yılı parlak görüyorum. Dünya ekonomisi ne olursa olsun Türkiye ekonomisini kalkındırmak bizim yapacağımız hamlelere bağlı. Doğru zamanlarda o hamleleri iyi yaparsanız, bunu fırsata çevirerek iyi de kazanabilirsiniz ki hükümetin ekonomik hamleleri de gayet yerinde. Ak Parti iktidarı ile birlikte Türkiye ekonomik olarak sıçrama yaptı. Allah hamdolsun Türk milletini seviyor ve Tayyip Erdoğan gibi bir lider gönderdi.