27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geri Kabul Anlaşması'yla artık bizi tehdit edemeyeceksiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'İnsan İçin Orman, Ekonomi İçin Orman' başlıklı etkinlikte konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Geri Kabul Anlaşması'yla artık bizi tehdit edemeyeceksiniz. Yıllarca bize 'Avrupa Birliği kriterleri' diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, 16 Nisan bittikten sonra masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez, gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız. Hollanda'da yerlerde sürüklenen o benim Hüseyin Kurt kardeşimin hesabını soracağız.' dedi.

21 Mart 2017 Salı 07:00 - Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen "İnsan İçin Orman, Ekonomi İçin Orman" programında yaptığı konuşmada, geçmişte Türkiye için "hasta adam" benzetmesinde bulunanların, ülkeyi bir türlü mezara gömüp başına taş dikemediklerini, şimdi Türkiye'nin yeniden dirilişine şahit olmanın da onlara acı geldiğini belirtti. 

Avrupa ülkelerinin 16 Nisan konusundaki duruşlarının muhalefetten daha sert ve yaralayıcı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bakanlarımızı ülkelerine sokmamak için her türlü diplomatik teamülü çiğnemekten, iki saatte olağanüstü hal ilan etmeye kadar her yola başvuruyorlar. Kaldı ki Avrupa'da belediyeler olağanüstü hal ilan edebiliyor. Bizim ilan ettiğimiz olağanüstü hal, beyleri rahatsız ediyor. İşinize bakın işinize. Türkiye'deki halk oylamasından hangi sonucun çıktığı sizi niye bu kadar ilgilendiriyor. Allah'ın izniyle 16 Nisan'da bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Tabii onlar da Türkiye'de yönetim sisteminin değişmesinin sonuçlarının gayet iyi farkındalar. Onlar iyi farkındalar da bizimkiler hala farkında değil."

Hollanda'nın Rotterdam şehrinde kendisinin dükkanlara asılan posterlerinin Hollanda polisi tarafından sökülüp atıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer taraftan bölücü terör örgütü PKK'nın başındaki kişinin pankart ve posterleriyle Rotterdam caddelerinde polislerin koruması altında gösteriler yapıldığını aktardı.

Sadece Hollanda'da değil, Almanya'da da bu şekilde yapıldığını vurgulayan Erdoğan, "Bunların hepsi yapıldı, yapılıyor. Ne yaparsanız yapın, topunuz geli, bu millet 16 Nisan'da gereğini sizlere gösterecek. Yıllarca bize 'Avrupa Birliği kriterleri' diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, 16 Nisan bittikten sonra masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez, gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız. Hollanda'da yerlerde sürüklenen o benim Hüseyin Kurt kardeşimin hesabını soracağız. Yerlerde sürüklenenler sadece benim insanım değil aynı zamanda Avrupa Birliği'nin müktesebatıdır, Avrupa Birliği kriterleridir. Bunun hesabını da onların vermesi lazım." diye konuştu.

Avrupa ülkelerinin yüzlerindeki maskenin düştüğünü ve gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "Benim oradaki vatandaşımı, soydaşımı, aynı zamanda senin de vatandaşın, ata ite nasıl sen ezdirirsin yedirirsin? Bunun insanlıkla ne alakası var, bu nerede görülmüş? Bunlar insanlıktan nasibini almamış, bunlarda insanlık yok, bunlarda vicdan yok, bunlarda merhamet yok. Bunların elinde silah yok sadece Türk bayrağı var, başka bir şey yok." ifadelerini kullandı.

 

"Kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anki Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı öncesinin "Irkçı, faşist, zalim Avrupası ve ortaçağın Türk ve İslam düşmanı Avrupası" olduğunu belirtti.

Mehmet Akif Ersoy'un "Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil / Ne kadar gözdesi mevcud ise hakkıyla sefil / Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına / Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına / Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz / Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz." dizelerini okuyan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Avrupalılar önce Suriye meselesinde, ardından 16 Nisan konusunda ortaya koydukları tavırla kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır. Terör örgütlerinin hepsine kucak açan Avrupa ülkelerinin Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına, Milli Eğitim Bakanlığımızın öğretmenlerine tahammül edememeleri hep aynı karın ağrısının eseridir. Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına ajan muamelesi yapıyor, öğretmenlerine ajan muamelesi yapıyor. Ondan sonra bir ay İstanbul'da Alman Konsolosluğu'ndaki ajan terörist saklanıyor bir ay ve Şansölye Merkel burada ziyaretime geldiğinde onu bırakmamızı istiyor. Dedim ki 'Bizde yargı bağımsızdır, bırakamayız. Kararı verecek olan yargıdır. Ben size 4 bin 500 terörist dosyası verdim. Nerede neticesi? Bu terörist PKK'lıların, FETÖ'cülerin dosyaları nerede? Hani cevap? 'Kaç yıl oldu vereli' dedim. 'Yargı' dedi. 'Bizde de yargı, kusura bakmayın' dedim."

Arapların 'Men dakka, dukka" sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'ye nasıl davranılırsa aynı muamelenin gösterileceğini vurguladı.

 

"Bizi tehdit edemeyecekler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra Türkiye'de çeşitli sıfatlar altında ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya ister şahıs, ister kurum olsun izin verilmeyeceğine dikkati çekerek, "Avrupa Birliği üyelik süreciymiş, Geri Kabul Anlaşması'ymış, şuymuş, buymuş, artık hiç biriyle bizi tehdit edemeyecekler. Bitti o işler. Biz Çanakkale'de olduğu gibi yedi düvelin en modern ordularına boyun eğmemiş, 15 Temmuz'da olduğu gibi içimizdeki ihanet çetelerine meydanı bırakmamış bir milletiz. 16 Nisan'da şu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine bir geçelim ondan sonra çok daha farklı bir Türkiye doğacak." diye konuştu.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasından endişe edenlerin, bunun garantisi olarak gördükleri 16 Nisan halk oylamasında aleni taraf haline geldiğini aktaran Erdoğan, Alman milletvekillerinin avuçlarına 'hayır' yazarak dolaştıklarını, kampanyalar yaptıklarını belirtti.