''Bilgisayar kullanırken, gözlerinizi dinlendirin''

Özellikle son yıllarda her ortamda sık kullanılan bilgisayarların göz kuruluğuna neden olduğuna dikkat çekiliyor. Görme bozukluğuna ve fiziksel yüzeyel bozukluklara neden olabilen bu durumu azaltmak için bilgisayar başında çalışırken sık aralar verilerek gözün dinlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Gözyaşı, gözün sağlıklı kalmasını ve göz kırpma hareketini yaparken rahat hissedilmesini sağlamaktadır. Bazı insanlar da gözyaşı üretiminde azalma veya üretilen gözyaşı kalitesinde bozulma meydana gelebilmektedir. Bunun sonucunda ortaya çıkan rahatsızlık kuru göz olarak bilinmektedir.
Memorial Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Varol Şen, göz kuruluğu hakkında bilgi verdi. "Göz kuruluğu hafif, orta ve şiddetli olmak üzere 3 evrede incelenebilmektedir." diyen Op. Dr. Varol Şen, "Hafif seviyeli kuru gözde yanma, batma, kızarıklık, gözde ağırlık hissi, karıncalanma ve gözde yabancı cisim hissi gibi şikayetler meydana gelebilmektedir. Bu şikayetler kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle hastanın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilemektedir. Aslında kuru göz tablosu daha çok belli bazı sitemik hastalıklarla birlikte ve menopoz sonrası ve hormonal değişikliklere bağlı olarak belli bir yaştan sonra kadınlarda daha sık görülmektedir." dedi.

Op. Dr. Varol Şen, gözyaşının göz yüzeyine yayılmasını sağlayan göz kırpma hareketinin sıklığı, yoğun bilgisayar kullanımında azaldığını hatırlatarak, şu bilgileri verdi: "Daha az göz kırpma da gözdeki buharlaşmayı artırdığı için göz kuruluğuna neden olabilmektedir. Özellikle son yıllarda her ortamda sık kullanılan bilgisayarlar da göz kuruluğuna neden olabilmektedir. Görme bozukluğuna ve fiziksel yüzeyel bozukluklara neden olabilen bu durumu azaltmak için bilgisayar başında çalışırken sık aralar verilerek gözün dinlendirilmesi sağlanmalıdır."

"TEDAVİ EDİLMEYEN GÖZ KURULUĞU KÖRLÜĞE YOL AÇABİLİR"

Op. Dr. Varol Şen, tedavi edilmeyen göz kuruluğunun oluşturacağı zararları aktararak, "Gözün yüzeyinde, özellikle saydam ve damarsız bir tabaka olan kornea dokusunda yaralar meydana gelebilmekte ve bu yaralar enfekte olabilmektedir. Mikrop kapma şeklinde bir süreç oluşabilir. Bunun nedeni ise gözyaşının antibakteriyel özelliğinin dolayısıyla koruyuculuğunun azalması sonucunda olabilmektedir. Gözyaşının azalması sonucu yine kurumaya bağlı oksijen temininin bozulması sonucu gözün saydam kısmında yani korneada yeni damarlanmalar oluşabilmektedir. Tüm bunların sonucunda kalıcı görme bozukluğuna ve hatta körlüğe kadar gidebilecek süreç başlayabilmektedir." diye konuştu.