23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Diyabet hastalarına göz uyarısı

Op. Dr. Metin Ünal, diyabetli hastalarda en sık karşılaşılan göz sorununun diyabetik retinopati olduğunu ve hastalığı ağırlaştıran faktörlerin, şeker hastalığının yanı sıra hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek bozukluğu (diyabetik nefropati) ve gebelik olduğunu söyledi.

4 Kasım 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Diyabet hastalarına göz uyarısı
Bir İnci Göz Hastanesi’nden Op. Dr. Metin Ünal, diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirterek, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğini açıkladı. “Diyabetik göz hastalığı, bu hastalığa yakalanan kişilerde görülebilecek bir grup göz rahatsızlığını ifade etmektedir. Bu rahatsızlıkların tümü ciddi görme kaybı ve hatta körlüğe neden olabilmektedir.” diyen Ünal, hastalığın katarakt, glokom, kırma kusurları, görme siniri iltihabı, göz kasları felci yanında retinada çeşitli hasarlara sebep olabileceğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:

"Diyabet diğer adıyla şeker hastalığı vücudun şekeri kullanma ve depolama yeteneğinin bozulduğu bir durumdur. Kan şekerinin düzensiz yükseliş ve düşüşleri retina (gözün ağ tabakasın) hasarına yol açmakta. Diyabetli hastalarda en sık karşılaşılan göz sorunu. En erken evrelerde hiçbir şikâyete yol açmaz. Hatta ileri evrelere kadar hastanın görme şikâyeti olmayabilir veya görme kaybı yavaş yavaş ilerlediğinden kişi günlük yaşamını etkileyecek derecede görme bozukluğu gelişene kadar farkına varmayabilir. Hastalarımızın bize başvuru şikâyetleri genellikle görme bulanıklığı, ani görme kaybı, gözünün önünde uçuşmalar. Retinada ortaya çıkan bozuklukların tedavisinde günümüzde kullanılan başlıca tedavi yöntemi Argon Lazer Fotokoagulasyondur. Günümüzde lazere ek olarak görme merkezinde ödem (su toplanması) ve yeni damar oluşumları varsa- göz içine kortizon (intravitreal triamsinolon enjeksiyonu) uygulanması oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Eğer gözün içinde görmeyi engelleyen yaygın kanamalar varsa ya da yeni damar oluşumları büzülerek retina tabakasını yerinden ayırdıysa, ‘vitrektomi’ adı verilen cerrahi yöntemin uygulanması gerekebilir."

Tip 1, tip 2 diyabetlide olacağı gibi her diyabetli de ortaya çıkabilecek bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Ünal, "Diyabetik süresi uzadıkça diyabetik retinopati görülme riski de artar. Diyabet süresi 15 yıl üzerinde olanların yaklaşık yüzde 75’inde, yani 4 hastadan 3’ünde diyabetik retinopati saptanır." dedi. Şeker hastalarında tanı konulduğunda mutlaka göz dibi muayenesi yapılmasını tavsiye eden Ünal, "Retina normal ise yılda bir kez muayene tekrarlanmalıdır. Retinopati başladığında ise hastalığın şiddetine göre ise 3-4 ayda bir takip gerekebilir. Buluğ çağı ve sonrasında 4-6 ayda bir göz dibi bakılmalıdır. Hamilelik süresince ve bir yıl sonrasında, önceden retinopati yoksa 4 ayda bir, varsa 2 ayda bir takip önerilir." şeklinde konuştu.

Şeker hastalarında şeker hastası olmayanlara oranla kataraktın 2 kat sık görüldüğünü vurgulayan Op. Dr. Metin Ünal, "Kataraktı ilerlemiş hastalarda göze anjiyografinin ve lazer tedavisinin yapılabilmesi için kataraktın alınması gerekmektedir. Ancak katarakt ameliyatından sonra retinopati hızlanabileceğinden kontrollere çok önem verilmesi tavsiye edilir." tespitini yaptı.