26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Miraç kandilinde yapılacak ibadetler dualar

Miraç kandilinde yapılacak ibadetler, dualar neler? Miraç kandilinde hangi ibadetler yapılmalı, nasıl dua edilmeli? Müslümanlar için önemli gecelerden biri olan Miraç kandiline çok az bir zaman kaldı.

24 Nisan 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Miraç kandilinde yapılacak ibadetler dualar

Miraç kandilinde yapılacak ibadetler, dualar neler? Miraç kandilinde hangi ibadetler yapılmalı, nasıl dua edilmeli? sorularının cevabı haberimizde. Miraç Kandili, Peygamber Efendimiz (SAV)’in Miraç’a çıkarak Allah’ü Teala’nın huzuruna çıkması hadisesidir. Müslümanlar için önemli olan bu gece 23 Nisan Pazar akşamı idrak edilecek. Mübarek üç ayların içinde yer alan Miraç Kandilinden önce Regaip Kandili 30 Mart’ta dua ve ibadetlerle idrak edilmişti. Bir Miraç Kandiline daha kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Müslümanlar bu gecede yapılacak ibadet ve duaların neler olduğunu araştırıyor. Bizler de haberimizde sizler için bu bilgilere yer verdik. İşte, Miraç ne demek? Bu önemli gecede ne oldu? Hangi dualar ve ibadetler yapılmalı? sorularının cevabı.

 

MİRAÇ KANDİLİNDE HANGİ İBADETLER YAPILMALIDIR?

Yatsı namazından sonra 12 rek’at namaz kılınır. 2 rek’atta bir selâm verilir. Her rek’atta 1 Fâtiha-i Şerîfe, 10 Ihlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra; 100 defa "Sübhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, ve lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim" 100 defa istiğfar, 100 defa salâvat-ı şerîfe okunur.

 

10 gün 100 defa "Sübhanallahü hayyül Kayyum"

10 gün 100 defa "Sübhanallahü ehadüs Samed"

10 gün 100 defa "Sübhanallahü gafurur Rahiym" zikirlerini yapmak müstehaptır.

 

Kur’an-ı Kerim okunmalıdır. Okuyanlar dinlenmelidir ve uygun mekanlarda Kur’an ziyafeti verilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Muhammed için salatü selamlar getirilmelidir. Onun şefaati ümit edilerek ümmetinden olabilme şuuru tazelenmelidir.

 

Kaza ve nafile namazlar çokça kılınmalıdır. Eğer varsa o geceye ait olarak nakledilmiş olan namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir. Genel olarak kandil gecesi özü itibari ile ibadet ve ihsan şuuru ile ihya edilmelidir.

 

Tefekkürde bulunulmalıdır. Hayati olan meselelerde derin düşünceler içerisine girilmelidir. Geçmiş zamanın muhasebesi yapılarak, şimdiki zamanın ve gelecek zamanın planı, programı belirlenmelidir.

 

Günahlara samimi bir şekilde tevbe, istiğfar edilmelidir. İdrak edilen kandil gecesinin son fırsat olarak görülüp değerlendirilmesi gereklidir.

 

Bol bol zikirde bulunulmalıdır. Müminler ile helalleşilmeli ve onların rızaları alınmalıdır. Çevrede küs ve dargın olanlar varsa bu kişiler barıştırılarak gönülleri alınmalı ve kederli yüzler güldürülmelidir.

 

Üzerimizde hakları olanlar aranarak sorulmalı ve vefa borcu yerine getirilmelidir. Yoksul, öksüz, kimsesiz, hasta, sakat, yetim ve yaşlı olan kişiler ziyaret edilerek şefkat sevgi, sadaka ve hediyeler ile mutlu edilmelidir.

 

Kandil gecesinin akşam namazı, yatsı namazı ve sabah namazı cemaat ile camilerde kılınmalıdır. Dini toplantılar, sohbetler ve paneller düzenlenmelidir. İlahi ve ezgiler ile de gönüllerde ayrı bir dalgalanma oluşturulmaya çalışılmalıdır.

 

Sahabe, evliya ve ulema türbeleri ziyaret edilmelidir. Vefat etmiş olan yakınlar, dostlar ve büyüklerin de kabirleri ziyaret edilmelidir.

 

Hayatta olan manevi büyükler, anne ve babalar, dostlar ve diğer yakınlar ziyaret edilerek kandilleri kutlanmalıdır. Gidilemiyorsa da telefon ile kutlanmalı ve duaları istenmelidir.

 

Kandil gününde mümkün olduğu kadar oruç tutulmalıdır.

 

MİRAÇ NEDİR?

Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir.

 

Miraç; Receb’in 27. gecesi... Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize, Mekke döneminde bir gece, Yüce Yaratan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için önce Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptırılan hikmet yüklü yolculuk... Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî buluşma...

 

Süleyman Çelebinin "Şeş cihetten ol münezzeh zül-celâl, Bîkemukeyf âna gösterdi cemâl" şeklindeki ifadesiyle "mahiyetini, nasıllık ve niceliğini bilemediğimiz bir şekilde yüce Allah ile görüşen" sevgili Peygamberimiz’in, şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden döndüğü gece... Miraç bir arınma ve Allah’a yükseliştir. İnsanın erdem yolculuğu, beşerilikten insaniliğe yükseliş hikâyesidir. Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah’a ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur.

 

MİRAÇ KANDİLİNDE NE OLDU?

Miracın hicret’ten bir yıl ya da 16 ay önce recep ayının 27. gecesinde gerçekleştiğine inanılır. Rivayete göre Hz. Muhammed (SAV) gece vakti Kâbe’den alınıp Burak adı verilen binek hayvan üstünde Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, Burak’ı Beytül Makdis’in (Süleyman Mabedi) kalıntılarının güneybatı duvarına bağlamıştır. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) sırasıyla eski Aksa denen bugünkü el-Aksa Camiinin altındaki yerden Mescid-i Aksa alanına girmiş, oradan Kubbet-üs-sahra’nın bulunduğu alana geçmiş ve orada İsa, Musa, Zekeriya peygamberlerle buluşmuştur. Günümüzde Nebi Minberi’nin bulunduğu alanda bütün peygamberlere namaz kıldırmış, oradan da Miraç Minberi’nin bulunduğu alandan göğe yükselmiştir.

 

Hadislere göre Hz. Muhammed (SAV) bu yükselmede gök katlarını Cebrail ile birlikte aşarken sırayla Âdem, Yusuf, Yahya ve İsa, İdris, Harun, Musa ve İbrahim peygamberleri görmüş, yedinci kat gökten sonra Sidret’ül münteha’ya çıkmıştır. Cebrail’in Sidretü’l-Münteha’dan ileriye geçememesi üzerine yolculuğunu tek olarak sürdürmüş, zaman, mekân ve cihetin olmadığı ifade edilen katta Allah ile aracısız görüşmüştür.

 

Hz. Muhammed (SAV) Mekke’ye döndüğünde yaşadıklarının gerçek olup olmadığından kuşku duyanların soru yağmuruna tutulmuştur. Ama sorulara doğru cevap vermiştir.

 

İslam’ın ilk zamanlarında dinin oruç, zekât, şehitlik ve hac gibi belli kuralları, prensipleri tam olarak belirlenmemişti. Gece namazları rağbet görmekle birlikte, ibadet kuralları da açık ve seçik olarak belirlenmemişti. İsra ve Miraç bu konudaki belirlenmeleri sağlamış olaylardır. Buna göre miraçta;

 

Hz. Muhammed (SAV), Miraç sırasında namaz vakitlerinin beş vakit olarak düzenlenmesi gerektiğini öğrenmiş ve Miraçtan sonra bu buyruğu Müslümanlara bildirmiştir. Hadis kaynaklarına göre Miraç’ta önce 50 vakit olarak bildirilen namaz, Musa peygamberin bunun insanlara ağır geleceği şeklinde ikazları üzerine Hz. Muhammed (SAV)’in birkaç kere geri dönüp Allah’tan namazı hafifletme dileği üzerine beş vakte indirilmiştir.

 

Şirk koşmayan herkesin cennete gireceği müjdesi verilmiştir.