Bakü - Tiflis - Kars demiryolu hattı, nihayet açılarak tarihi misyona selam verdi. O kadar önemli ve stratejik bir hamle olarak bu tarihi olaya şahitlik ediyoruz ki, akabinde ne kadar ciddi işbirliklerinin pekişeceğini de göreceğiz.
Üstüne basa basa Kazakistan’dan alınan tahılın bu hatla Türkiye’ye varmasını da göstermemiz, yedi düvele bir şeyi izah etti. Her şeye rağmen dayatmalar olsa bile, kararlılık ve idrak meselesi olanlar için anahtarın özüdür.
Dünyadaki yeni gelişmelerin ana temelini, yeni İpek Yolu hattı üzerine dayatılmak istenilen karışıklıkların olduğunu aşağı yukarı herkes görmeye başladı. ABD’nin, “bu ticaret yolunun önünü nasıl keserim” hayalleri yüzünden, nasıl berbat bir dünya içerisine denk geldiğimizi de artık duymayan bilmeyen kalmadı.
Bu hususta zayıflatılmaya duçar edilmek istenen Türkiye faktörünün, giderek ne kadar hayati faktör olduğunu da, üstüne basa basa ifade etme zamanı geldi.
ABD’nin, Demir İpek Yolu hattına sessiz bakmasının altında, Rusya etkisinin azaltılması hedefi durduğunu görebiliyoruz. Şimdi Rusya’nın sessizliğinin, zaten sıkışmış durumuna yeni sorun çıkarmak istememesi olduğunu da okumaktayız.
Tam da böyle bir ortamda; Demir İpek Yolu hamlesi, yeni alternatif siyaset üretme kozu olarak tarihe geçmektedir.
Türkiye’nin konumunu ve rolünü, masadaki pozisyonunu daha da güçlü etkenlerle süsleyecek adım olduğu da aşikârdır. Güçlenen Türkiye ise Azerbaycan ve Gürcistan için de alternatif destek kaynağı olarak okunduğu da malumumuz.
İşbirliği istikrara hizmet edeceği refahın bu hikâyede bulunan tüm toplumların hayatını etkileyeceği, siyaseten de pozisyon oluşturma gücünü pekiştireceği de, ileride ciddi geri dönüş sağlayacaktır.
Lakin tüm bunları yazarken, ileride bu proje üzerinden devre dışı kalan Ermenistan üzerinden yeni sıkıntıların devreye girmeyeceğine de kimse garanti veremez. Evet, Rusya “Kafkasya’da Amerikan girişimi olmasın da hangi girişim olursa olsun, yeter ki siyaseten bana ait coğrafyada, kimse siyasi patronluğa soyunmasın” mantığı ile olaya bakmaktadır. Dahası var, Rusya bunca sıkıntısına yeni kavga eklemek istememektedir. Lakin bu yolun güzergâhında, ileride yeni çalkantıların olmaması için şimdiden hamleler düşünülmesi gerektiğini de unutmamakta yarar vardır.
Gürcistan ve Azerbaycan toprakları, işgale maruz durumda! Amerika Karadeniz’e inmek, Hazar’da hâkimiyet arzu etmektedir. Neden mi?
Rusya’yı denizlerle ablukaya almak niyetinde! İşte tam da bunun için Rusya için bölgede yeni dengeye ihtiyaç söz konusudur. Ayarını bildiği, fazla ileri gitmeyen denge ile Amerika’nın Rusya kuşatmasını absorbe etme gayretinde. Rusya diyor ki, nasıl olsa Kafkasya’da dengeyi dizayn edeceğim her zaman aleve açık sorunlu bölgeler vardır. Ermenistan tam da bu nedenle önemlidir. ABD diyor ki, “Azerbaycan’ın Türkiye ile entegrasyonu, stratejik olarak Batı’ya doğru adımlarını pekiştirecek. Ermenistan konusunda tam rengini belli etmeyen Rusya konumu da Amerikan aklının devreye girmesine zemin oluşturmaktadır. Yani Karabağ’ın işgali, Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün bozuk olması, Amerikan siyasi aklının her an devreye girmesine yeşil ışık yakmaktadır. Başka taraftan Hazar’daki enerji boyutunu kontrolde tutan BP faktörü önemli faktördür. BP olduğu sürece, bu coğrafyada Batı eksenli derin değişimin olmayacağını da, Rusya hesaba katmaktadır. “Savaş ortamı olmasın, kendi çıkarları zarar görmesin” çabasında olduğu için, meseleyi hem de karşısındaki düşmanların hamleleri konsepti ile yorumlamakta. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın beraber attığı bu adım, tam da bu denge faktörünün olduğu dönemde, akıllıca hamle olarak okunmalıdır.
Lakin bu güzergâhın istikrar ve barış güzergâhı olması için de, gözü coğrafyada olan Rusya, ABD, İsrail ve İran’ın, Kafkasya’daki adımlarını iyi analiz etmek şart olmuştur! Türkiye’nin başını çektiği bu muazzam projenin Azerbaycan ve Gürcistan ayağı, ciddi desteklenmelidir. Özellikle Azerbaycan’da herhangi bir istikrarsızlık, coğrafyanın geleceğini olumsuz etkileyecek niteliktedir. Demir İpek Yolu sıradan bir proje değildir. Kaderimizi değiştirecek içerik taşımaktadır. Her şeye rağmen başarılmıştır. Yolumuz açık, bahtımız yahşı olsun.