Yaşadığımız deprem felaketi başladığı andan itibaren medya, sosyal medya ve 6'lı masanın da içinde olduğu organize bir provokasyonun devreye girdiği artık gün yüzüne çıktı.
Önceden planlandığı, alternatif kaos senaryolarına göre hazırlıkların aylar öncesinden yapıldığı inkar edilemez bir gerçek.
Organize provokasyonun amacı iç savaş çıkartmak...
Evet, bütün ihanet, iç savaş çıkartmak için tezgâhlandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın hazırladığı raporlarda yer alan yalanları, başlıklar altında toplayacağım ki, Türkiye iç savaşa nasıl sürüklenmek istendi, açıkça görülsün.
Devlet yoktu yalanları
Halen özellikle 6'lı masadakiler tarafından sürdürülen yalanlar, AFAD ve Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef aldı. "Asker nerede?" "asker neden kışlada tutuluyor?", "Organizasyon yok", "Kurtarma çalışmaları yapılmıyor"
FOX TV, Halk TV, KRT TV, Tele1 televizyonu, sosyal medyada Ekşi Sözlük, Babala TV, bir düğmeye basılmışçasına tahrik üstüne tahriklere başladılar.
Asılsız yalan ve ihbarların yayılmasında en büyük rolü bir ihanet merkezi gibi çalışan Ekşi Sözlük oynadı. (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 21 Şubat 2023 tarihli ve 490.05.01.2023 sayılı kararla Ekşi Sözlük'e erişimin engellendiğini açıkladı.)
Daha birkaç ay önce TSK'nın PKK'ya karşı kimyasal silah kullandığı iftirasını atan hain çevreler, askeri kışkırtmaya kalktılar.
Neden en çok "devlet yok" yalanı üzerinde tepindiler/tepiniyorlar?
"Türkiye yönetilemiyor, bu iktidar artık bir gün bile duramaz" algısını yerleştirmek için...
Diyaneti ve imamları hedef alan yalanlar
"Devrede imamlar var", "Hasar tespitini imamlar yapıyor."
"Nerede o etekli tarikatçılar?" (Murat Yetkin) "Diyanet, Elazığ'daki Harput Külliyesi'ni depremzedelere açmadı."
"Afet bölgesinde bir tane Diyanet görevlisi yok."
"Psikolog göndereceklerine imam gönderiyorlar." (Muharrem İnce hançeresini yırtarak konuştu.)
"Refakatsiz çocuklar cemaatlere veriliyor."
Suriyeliler ile çatışma yalanları
Mersin KYK'da kız öğrenciler Suriyeli erkekler tarafından taciz ediliyor.
Türkiye-Suriye sınırındaki bazı duvarlar yıkıldı, çeteler Türkiye'ye giriyor.
Gaziantep'te yağmaya kalkışan Suriyeliler tekme tokat dövüldü.
Suriyeliler itfaiye erinin telefonunu çaldı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar: "Türkçe bilmediği için 'Yardım gelmez diye Arapça konuşmaktan korktum' diyen bir Suriyeli göçmenin dramı yıllarca unutulmayacaktır."
(Bu yalanı da en çok PKK/HDP kullandı)
"Arap, Alevi, Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu illere AFAD gitmiyor."
"Alevilerin olduğu yerlere yardım gönderilmiyor."
Halkı galeyana sevk etme, panik çıkartma yalanları
"Enkazdan ilk olarak AKP'lileri çıkarıyorlar" (Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ'ın yalanı)
"Depremzede çocuğa şiddet uygulandı."
"Şanlıurfa'da çocuklar çalınıyor."
"Hatay'da yabancılara mülk satılıyor."
"Hatay Samandağı'na teröristler geldi, eylem yapacaklar."
"Sakarya'da 5,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi."
"AFAD, akşam 8,5 şiddetinde deprem beklendiğini açıkladı."
"Samsun'da bir saat içinde 6,3 şiddetinde deprem olacak."
"Enkaz altında kalanların bilekleri kesilip takıları çalınıyor."
Evet, "iddia ediliyor" denilerek yürütülen yalan ve sahte ihbar provokasyonu ile iç savaş tahrikçiliği yapıldı.
Devlete olan güven duygusunu sarsmak, devlet ile milletin arasını açmak için başlatılan fitne hala devam ediyor.
Nefretin esir aldığı 6'lı masa, siyaseten bu fitnenin ortasında yer alıyor.
Hepsi yanıldıklarını yakında anlayacaklardır...