Bir Yunan gazetesinde doğrudan Cumhurbaşkanımızı hedef  alan o ağır hakaret yüklü manşeti gördünüz değil mi?.. Adamlar açıkça  küfretmişler birinci sayfadan. Burada kaçabilecekleri üç nokta var. Baştan  onların altını çizip öyle devam edelim; 
1) Bu  bir gazetenin tasarrufudur, hükümeti bağlamaz
2)  Gazete Türk halkını değil, ülkenin devlet başkanını hedef almıştır...
3)  Gereken kınamalar yapılmış, her kesimden tepki gösterilmiştir..  
Duyduğunuz duyacağınız palavraların ana aksını bu üç madde  oluşturuyor.. O ahlaksız alçak manşet, dünya medya tarihinde gelinebilecek en  son aşama. Bunun üzerine çıkabilecek daha adice bir iş olacağını sanmıyorum.  Dolayısıyla bu kadar alçaklığı bu üç maddeye sıkıştırarak izah etmek de acizlik  değilse alçaklığın işbirliğinden öte bir anlam taşımaz.. Onlar üç maddeyle  savunma yaparken vereceğimiz cevaplar belli;
1) Bu bir gazetenin tasarrufudur, doğru, fakat yönetim  yüreklendirmezse hiç bir gazete böyle alçakça bir manşeti atabilecek gücü  bulamaz kendinde.. 
2) Gazete Türk halkını değil liderini hedef alıyor  anlayışı bizim gibi demokrasilerde karşılığı olan bir argüman değil. Lider bu ülkede, benzer demokrasilerde  emsali görülmemiş bir halk oyuyla göreve gelmiş, seçilmiş bir liderdir..  Ona edilen küfür bu millete edilmiştir.. Nokta..  Biz Erdoğan'a oy versek de vermesek de bu  böyledir. Dedelerini denize döktüğümüz  bir avuç zavallının Erdoğan'ı hedef alan saldırılarına pabuç bırakacak millet  değiliz.. Ki bunu biliyorlar zaten... 
3) Gereken kınamalar yapılmış, tepki gösterilmiş falan  diyorlar. Yalan.. İletişim Başkanı  Prof.Dr.Fahrettin Altun, Yunan mevkidaşı Stelios Petsas’a yazdığı mektupta da  hatırlatıyor.. Diyor ki Fahrettin Altun; "...bu tür hakaretlerin Yunan Ceza  Kanunu’na göre cezaya tabi olduğunu vurgulamak istiyor; Yunan hükümetini bu  utanmazca ve acınası hareketin sorumlularından hesap sormaya  çağırıyorum....”  Değil bir başka  ülke devlet ya da hükümet başkanına, herhangi birine açıkça birinci sayfadan  sekiz sütuna böyle ağır küfretse ne ceza verileceği, Yunan ceza yasalarında da  bellidir.. Ne yapıldı peki?.. Kınadılar mı?.. Bu kadar mı?... Yok arkadaş. Eğer  bu hükümetin cesaretlendirdiği bir saldırı değilse nasıl hesap sorulduğunu  hepimiz görmeliyiz.. 
***Bak  arkadaş.. Adamlar, yandaş gazetelerinin manşetlerinden küfredecek kadar aciz  durumdalar farkında mısınız.. Miçotakis delikanlı gibi  Erdoğan'ın gözlerinin içine bakarak söyleyebilir mi ne söyleyecekse?!. Bunlar  böyle adamlar işte. Erdoğan'ı bütün  dünya biliyor.. İcabında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, yeşil granit  kürsüden 5'li çeteye; "dünya sizden büyük" diye haykırır, icabında  İsrail Cumhurbaşkanı'na; "plajlarda çocukları nasıl öldürdüğünüzü  biliyoruz" der.. Bizim liderimiz böyledir.. Yunanistan ne yapıyor?  Yukarıdan "istikşafi görüşmelere başlayalım" mesajı yollarken, AB'yi,  Almanya'yı, NATO'yu devreye sokup bizi ikna etmeye çalışırken gazetelerinden  liderimize küfrediyor.. Delikanlılık mı bu?.. 
***Şimdi şu attı mı mangalda kül bırakmayan ama her türlü  ahlaksızlığına rağmen Ege sahillerinden Yunan adalarına gidip gelen  dostlarımıza da seslenmek istiyorum.. Eğer siz de vatanperverseniz, siz de  kendinizi bu topraklara ait hissediyorsanız, sizin de şanlı bayrağımızı  dalgalanırken gördüğünüzde gözleriniz dolu dolu oluyorsa, gitmeyin arkadaşım şu  Yunan adalarına.. Gitmeyin ya hu.. Kalın Ege sahillerinde. Bir sefer de dik  durun kardeşim. Adamlar manşetten küfretmiş. Sadece liderimize değil liderimizi  hedef alarak sana da, bana da, hepimize geldi bu küfür.. Nasıl yiyeceksiniz bu  lafı da hiç bir şey olmamış gibi tekrar gidecekseniz adamları zengin etmeye..  Anadolu'yu gezin, boş verin Yunan adalarını.. Bu işin AK Parti'si, MHP'si,  CHP'si yok.. Misal o adamlar için yok.. Sizin için de olması bi'zahmet..