FETÖ’ye finans sağladığı gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan firari Akın İpek’in 10 milyar dolar değerindeki 18 şirketi TMSF’ye devredildi. TMSF, gerektiğinde şirketlerin varlıklarının satılmasına veya feshi ile tasfiyesine karar verebilecek. Bu, FETÖ’nün finans ayağıyla mücadelede yeni dönem anlamına geliyor.. Bu rakam bugün İpek’in 10 milyar dolarlık malı-mülkü olur, yarın bu daha da büyür.. Bu noktada millet adına böyle bir tasarrufta bulunan yapının gerçekten tüm FETÖ unsurlarından temizlenip temizlenmediğini bilmiyorum.. Bakın bir örnek vereceğim size.. Örgütün en önemli finans ayağı olan Bank Asya’nın iştiraki Işık Sigorta’ya, TMSF tarafından atanan genel müdür, Niyazi Koçak.. Bir seneden fazla görev yaptı orada.. TMSF’nin memuru olarak.. 20 Temmuz günü, yani darbe girişiminden sonra, örgüt bağlantısı ortaya çıkınca görevden alındı.. Kardeşi darbeci general Bekir Koçak.. Şimdi soruyorum, TMSF böyle bir yanlışa nasıl düştü?.. Yeniden TMSF Başkanı’nın yanıltılmayacağı ne belli?.. Işık Sigorta’da, girilmesi en mahrem yerlere giren Niyazi Koçak, bugün ‘delil’ sayılabilecek herşeyi, devlet adına orada görevli iken imha etti.. Kim verecek bunun hesabını?.. Şimdi milyarlarca dolarlık emanetler alıyor TMSF.. Büyük vebal.. Umarım yeteri kadar temizlenmiştir orası örgüt unsurlarından..
Hukuki mi siyasi mi?
ABD’nin Ankara büyükelçisi John Bass önceki gün buluştuğu gazetecilere, Gülen’in iade süreciyle ilgili olarak;
“... Başkan Obama ve Başkan Yardımcısı Biden, sorumluların adalet karşısına çıkarılması için çalışıyor ve bu meselenin bir sonraki yönetime kalmasını bekliyorum.....” dedi..
Aynı buluşmada bir de şu cümleyi kurdu büyükelçi;
“... Hukuk kültürümüzde potansiyel ya da yürüyen davalar hakkında daha az şey söylemek sürecin ciddiliğini gösterir....”
Sayın Büyükelçi’den bir hususa açıklık getirmesini istiyoruz..
Konu, hukuki midir, yoksa siyasi mi?..
Hukuki ise eğer, bekleyelim deliller değerlendirilsin, bağımsız yargı kararını versin..
Ancak bir konuya açıklık getirelim.. Hukuki bir konuda, nasıl oluyor da iade süreci bir sonraki başkanın dönemine kalıyor..
Chicago’da bir cinayet işlendiğinde, hakim cezasını vermek için yeni başkanın koltuğuna oturmasını mı bekliyor?..
Anneni ne karıştırıyorsun delikanlı!
FETÖ’nün Cumhurbaşkanlığına yerleştirdiği kilit isim Gürcan Balık’ın ifadesi çıktı ortaya..
Meğer 17/25 Aralık sonrası, Bank Asya’ya para yatırmasını hasta annesi istemiş.. Bu FETÖ’cüler böyle ahlâksız adamlar işte.. Böylesi bir kanlı terör örgütü soruşturmasında bile, gözlerini kırpmadan annelerini, karılarını, kızlarını, babalarını bırakıyorlar yarı yolda.. Kurşunlar yağarken muhabirin arkasına saklanıp silahlı adamın üzerine karısını gönderen Can Dündar’ı hatırlasanıza.. Enes Kanter denen zibidiyi.. Tek kalemde babasının soyadını silip Pensilvanya’daki sümüklü şarlatanın soyadını alan adamı.. Hakan Şükür sahip çıktı mı babasına peki?.. Darbenin kilit ismi Adil Öksüz mesela.. Baldızları gözaltına alınmış, kayınvalidesi tekerlekli sandalyede götürülüyor, çıkıp da “onların bir suçu yok, ne yaptımsa ben yaptım” demiyor.. Neden?.. Çünkü bunlar normal insan değil.. Normal insanın bir aile aidiyeti olur. Baba, anne, evlât gibi bağlılıkları olur. Ama bu anormal organizmaların tek bağlılıkları o meczuba.. Annesinin adıyla savunma vermiş bir adama, “neden vatanı sattın?” diye soruyor savcı!..
CHP 93 yaşında
- Hiçbir demokratik seçimde tek başına iktidar olamadı.
- Halkın değerleri ile hiçbir vakit barışmadı.
- Kendi içindeki koltuk kavgası hiç bitmedi.
- Milletin ne istediğini, ne beklediğini hiç anlamadı.
- Kendisini ‘HALK’ partisi olarak tanımlayan üye sayısı ise sadece 1 milyon.