Tüm Yazarlar
Metin Karabaşoğlu Yazıları
DAEŞ bize neden ırak?
Metin Karabaşoğlu
Neden böyle oluyor? Bu toprakların dindarları ‘ya teslimiyet ya öfke’ uçlarından azade, oyuna gelmeyen, oyun bozan, uzun vadeli ve sonuç alıcı bir tepkiyi nasıl başarabiliyor? Neden bu topraklarda ‘yerli’ bir radikal/devrimci/müfrit eğilim boy vermiyor ve sair coğrafyalardan gelen böylesi eğilimler de hatırı sayılır bir karşılık bulamıyor?
Hangi aklın kuvvetiyiz?
Metin Karabaşoğlu
Yan yana ve iç içe yaşayagelmiş iki Müslüman unsur olarak Türkler ve Kürdler asırlardır, birinin rağmına diğerinin saadeti imkânsız bir kader ortaklığı içinde yaşamaktadır. Dolayısıyla Kürdler açısından aslolan, İdris-i Bitlisî ile onun önerisini dinleyen o zamanki Kürdlerin dört yüz sene önce sergilediği duruşu şimdi de korumaktır.
Eleştiri şart ama ahlakıyla birlikte
Metin Karabaşoğlu
1909’da henüz 31 yaşında iken yayınlanmış olan bir makalesinde “Bu zamanın en büyük farz vazifesi ittihad-ı İslâm’dır” diyen ve bu ‘ittihad’ın önündeki ‘ihtilaf’ engelini aşmak üzere ömür boyu ‘ihtilaf ahlâkı’na dair emek ve eser veren Bediüzzaman Said Nursî, bu noktada mü’minlerin sınandığı iki denkleme dikkat çeker: hak-bâtıl denklemi ile hak-ehak denklemi. Mü’minin imtihanı, bâtıla karşı hakkı tercih etmesiyle bitmez. Mü’min, bu kez, bu doğrunun nasıl anlaşılacağı ve yaşanacağı konusunda hak-ehak, hasen-ahsen diye ikinci bir denklemle yüzyüze gelir.
Hangisi öncelikli; toplumsal iktidar mı siyasal iktidar mı?
Metin Karabaşoğlu
Bugün geniş toplum kesimlerinde ciddi bir tedirginliğe yol açan Ak Parti-Gülen Cemaati gerilimiyle, aslında ileride vuku bulacak muhtemel ve çok büyük bir tehlikeden ‘ucuz kurtulduğumuz’ dahi söylenebilir. Çünkü görünen o ki, bu gerilimle birlikte, Türkiye toplumu Kemalist vesayetin yerini alacak ‘din etiketli,’ dolayısıyla din ve dindarlar açısından sonuçları daha vahim bir vesayetin eşiğinden dönmüştür.