Farkımız güvenilir olmamız

Kökleri 30 yıllık bir geçmişe dayanan Alkan Alkan A.Ş., ikinci el lüks araba satımında Ankara’da marka olmuş bir firma. Babası Metin Alkan’dan devr aldığı koltuğun hakkını veren Alkan Alkan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alkan Alkan, ikinci el piyasaya hakim olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. “Bizim farkımız güvenirliliğimiz” diyen Alkan sektörü, çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. İkinci el lüks otomobil, trendler ve gelecek hakkında fikirlerini dile getiren Alkan Alkan, çalışmaları hakkında detaylı bilgi verdi.

- Firmanız hakkında bize bilgi verir misiniz? 

Geçmişi Alkan Otomotiv’e dayanan bir firmayız. 2.5 yıl önce benim Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Alkan Alkan A.Ş.’yi hayata geçirdik. Tamamen otomotiv üzerine kurulu firmayız. İkinci el lüks araç alım-satımı gerçekleştiriyoruz. 

ALIM GÜCÜMÜZ YÜKSEK 

- Sizi diğer firmalardan ayıran farklarınız nelerdir?

Babam Metin Alkan’ın 30 yıldır bu işin içinde olması en önemli farkımız. Alkan ismi Ankara’da çok uzun zamandır bilinen bir marka. Öne çıkan diğer bir farkımız ise güvenirliliğimiz. İkinci el piyasasına hakim olmamız da bizi ayıran temel özelliklerden biri... Tabii ki de alım gücü yüksek olan bir firmayız. Getirdiğimiz araçlarla da bu farkı yaratıyoruz. Türkiye’de hiç olmayan araçları Ankara’ya getiriyoruz. Türkiye’nin en durağan zamanlarında bile lüks araç satımı yapmak isteyenlere hemen cevap verebildik. Türkiye’de bunu yapacak başka bir firma yok. Anında bu ihtiyaçlara cevap verebiliyoruz. Bizim sektör için bu önemli.

- Alkan 30 yıllık serüvenin adı. Ankara’da lüks otomobil uzun süre problemdi. Şimdi Ankara ve lüks otomobil denildiğinde neler anla tabilirsiniz?

Ankaralılar eskiden Ferrari görünce şok oluyordu. Şimdi Ankara sokaklarında daha sık Ferrari, Lamborghini, Rang Rover geziyor. Bir anımı anlatmak isterim. Bundan 10 yıl önce bir müşterimize Ferrari sattık. Müşterimiz, aracını park edip, yemek yemeğe dahi gidemiyor, sokakta otomobiliyle dolaşamıyordu. Otomobili getirip, teslim etti. Şehir buna hazır değildi. Bugün ise Ankaralılar lüks otomobile alıştı. Devlet de bunu vatandaşa açtı. Ankaralılar artık lüks otomobile binmek için 1.5 milyonu gözden çıkartıyor.  

İSTANBUL TABUSUNU YIKMAK İSTİYORUZ

- Ankara’yı lüks araba açısından diğer ülke ve şehirlerle kıyaslayabilir miyiz?

Bizim hedefimiz İstanbul psikolojisini Türkiye’nin kafasından silmek. Türkiye’nin hangi şehrinde olursa ol sun, ‘Ben bir Ferrari alacağım, hadi İstanbul’a gidelim’ tabusu var. Biz bu tabuyu yıkmak istiyoruz. ‘Ankara’da Alkan Alkan A. Ş. var. Orada her çeşit otomobil var’ desinler istiyoruz. Bizim hedefimiz bu, bunu yakalamak için tüm gayretimizle çalışı yoruz. İkinci el araçta çeşitten kaçmıyoruz. Tüm çeşitlerin galeride olmasını sağlıyoruz. 

SATIN ALINAN FİRMA ÖNEMLİ

- Lüks araba alacaklara ne tavsiye edersiniz?

Bayi çıkışlı arabaları tercih etmelerini önemle tavsiye ediyoruz. Marka, yıl, model, kilometre çok önemli. Hasar ekspertiz durumuna kesinlikle bakmalılar. Satın alınan firmayı seçerken de daha titiz davranmalılar. Her an yanlarında olabilecek firmadan alım yapmaları lazım. Otomobili alanın ne zaman neye ihtiyacı olduğu belli olmuyor. Bu durumlarda müşterinin yanında durabilmek ve satılan otomobili bir hafta sonra getirip ‘Bunu al’ dedikleri zaman onu geri alabilmek çok önemli. 

GELECEĞİN OTOMOBİLİ HİBRİT

- Lüks otomobil denilince akla belirli markalar gelir. Türkiye bunu aşamıyor mu? Sonradan ülkeye giren markalara talep var mı?

Ülkemizde BMW kullanan bir vatandaş Mercedes’e  asla binmiyor. Başka otomobil kullanmak istemiyor. BMW, Mercedes, Audi, Volkswagen kullanıcısı ise otomobillerine tutkuyla bağlı oluyorlar. İlk bu otomobillerden birini  kullanan vatandaşlar sonrasında başka araç kullanmak istemiyor. 

BABAMIN VERDİĞİ HİZMETİ HEDEFLİYORUM 

- Özel hayatınıza girecek olursak, evlendiniz. Evlilik nasıl gidiyor?

Evliliğimiz iyi gidiyor.1.5 yıllık evliyim. Bir kızım var, diğeri de yolda,  geliyor. Evliliğin çok kutsal olduğunu biliyorum ve evliliğin hayatıma olumlu katkısından ötürü çok mutluyum. Benim için çok artıları oldu. Evliliğimin bereketini iş yaşamımda da hissetim. Dünyalar güzeli bir kızım var. Baba olmanın ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Eşim her konuda bana destek oluyor. Birliktelik bana çok şey kattı. 

- Marka olmuş bir babanın evladı olmak nasıl bir duygu? Size nasıl sorumluluklar getiriyor?

Öncelikle ben de evladıma örnek bir baba olacağım. Bunun bilinciyle hareket ediyorum. Bunun dışında babamın oluşturduğu müşteri kitlesine hitap ediyorum. Ciddi bir müşteri kitlemiz var. Onlara da aynı babamın sunduğu hizmeti sunmak için uğraşıyorum. 

- Müşterilerle ilişkileriniz nasıl?

Öncelikle şunu belirtmek isterim. Biz iki kardeş bebek arabasıyla galerinin içinde büyüdük. ‘Oranın tozunu yuttuk’ desek yalan olmaz. Küçüklükten itibaren bu sektörün içindeydik. Müşteriyle nasıl temas kurulacağını çok iyi biliyoruz. Babamın sayesinde çok büyük tecrübeler kazandık. Ama şu anda değişen şartlara göre yeni tecrübeler ediniyoruz. Müşterilerimizle direk kendimiz muhatap oluyoruz. Araya satış elemanı koymuyoruz. Böyle olunca dostluklar da gelişiyor. Müşteri ilişkimiz yok aslında. Bizde dostluk var. 

- Ankara’daki sosyal yaşamdan memnun musunuz?

Ankara’nın her geçen gün gelişen bir sosyal hayat ıvar. Bu çok güzel bir şey. Ankara’da artık yapılabilecek birçok şey bulabiliyorsunuz. Sosyal hayatın canlılığı ticaret açısından da önemli. Ticari ilişkilerin gelişimini de etkiliyor. Gelecekte Ankara’nın daha gelişen bir sosyal hayata kavuşacağına inanıyorum.     

20 YILDA ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK

- Peki gelecekteki otomobil tercihleri için ne düşünüyorsunuz?

Birçok büyük otomobil firması artık benzin ve dizelle çalışan otomobil üretmeyeceğini açıkladı. Akıllı otomobillerin ise 2019 yılından itibaren dünyada yerini almaya başlayacağını düşünüyorum. Fransa ve İngiltere 20 yıl sonra alınacak otomobillerin elektrikli ya da hibrit modeller olacağı söylendi. Volvo 2019 yılından itibaren benzinli ve dizel motorlu otomobil üretimini bitireceğini duyurdu. Nissan ve Renault da elektrikli motorla seri üretim yapmak için çalışmalara başladı. BMW’nin bazı modellerinde elektrikli motor üretimi için harekete geçtiğini biliyoruz. Öngörülere göre 2040’tan itibaren üretilen otomobillerin yüzde 54’ü elektrikli motorla çalışacak. Yani satılan arabaların yüzde 50’sinden fazlası elektrikli ya da hibrit otomobil olacak.