18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Tahta fıçılara tarih yazıyor

Nallıhan’da yaşayan emekli Tarih Öğretmeni Mehmet Altekin, Türklerin Orta Asya’dan günümüze kadar uzanan ‘tahta fıçı’ geleneğini yaşatmaya çalışıyor.

6 Temmuz 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Tahta fıçılara tarih yazıyor

Unutulmaya yüz tutan el emeği tahta fıçı geleneği, Ankara’nın Nallıhan İlçesi’nde yaşayan emekli Tarih Öğretmeni Mehmet Altekin’in ellerinde yeniden hayat buluyor. 

GELENEĞİ YAŞATIYOR 

Türklerin Orta Asya’dan günümüze kadar gelen bir geleneğini yaşatmaya çalışan Altekin, hiçbir kimyasal madde kullanmıyor. Plastik pet şişelerin sağlığa ve çevreye olan zararına dikkati çeken Altekin, “Şu ağacı yeseniz sağlık açısından size bir zarar vermez” dedi. Ahşaba olan ilgisinden dolayı tahta fıçı yapımına başladığını belirten Altekin, işin ticaretinden çok sanatla uğraştığını söyledi. 

TAMAMI DOĞAL MALZEME

Tahta fıçının genellikle nostaljik ve tamamen doğal bir ürün olmasından dolayı tercih edildiğini belirten Altekin, “Bir başka özelliği ise suyu soğuk tutuyor. Herhangi bir yapıştırıcı, kimyasal madde kullanmadan tamamen doğal olarak işliyorum. Bir fıçının yapımı yaklaşık 4 gün sürüyor. Tahta fıçıyı makine ile yapan ustalarımız var, ancak ben doğal yapmayı tercih ediyorum. Kullanım ömrü ise 2-3 yıl arası diyebilirim çünkü ağaç genleştikçe zamanla deforme olabiliyor” diye konuştu. 

ÇOK RAĞBET GÖRÜYOR 

Altekin, “Orta Asya’da Türkler öncelikli su kaynaklarının çevresinde yaşarlardı. Daha sonda su kaynakları insanlar için yetersiz olmaya başladı. Suyu taşıma gereği duydular. Suyu taşımak için de o günün şartlarında ağaç kaplar kullandılar. Ben de o geleneği günümüzde sürdürmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.  Unutulmaya yüz tutan el emeği tahta fıçıların fiyatlarının ise boyutlarına göre değişkenlik gösterdiğini belirten Mehmet Altekin, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda sipariş aldığını dile getirdi.