Açıkhava'da tiyatro neden sadece bir hafta? 

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde perde açan oyunlardan biri Ahmet Mithat Efendi’nin yazdığı, Selçuk Soğukçay’ın oyunlaştırıp yönettiği Felatun Bey ile Rakım Efendi idi. Seyircilerin beğenisini kazanan ve ayakta alkışlanan oyunun bazı sahnelerinin yenilenmesi özellikle dans sahnelerinin genişletilip, zenginleştirilerek ayrıca bir şov oluşturulması oyunun seyrini daha eğlenceli hale getirmiş. Oyunun sahnelendiği akşam milli maç olmasına rağmen seyircinin gösterdiği ilgi, tiyatro seyircisinin her şeye rağmen sanattan vazgeçmeyeceğinin de göstergesi idi.  Demem o ki sanatsever bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. Cibali Karakolu’ndan seslenen Zihni Göktay’ın da dediği gibi ‘Benim milletim neyi seveceğini iyi bilir; sanatı sever.’ Hele de karşısına nitelikli, yerli ve iyi eserler konuluyorsa... Şehir Tiyatroları sanatçılarının vazgeçemediği sahneden birilerine göndermede bulunma huyu bile bu olumlu tabloyu gölgelemeye yetmiyor. 

Açıkhava Sahnesi’nde en çok alkış alan oyunlardan biri de Bizim Aile oldu. Atmosferin de etkisi ile oyunun görsel tasarımı, rejisi inanılmazdı. Uzun zamandır bu kadar keyif alarak bir oyun izlememiştim. Yeşilçam filmleri tadındaki oyun izleyenleri çocukluk yıllarına 80’lere 90’lara götürdü. 

Ayrıca, son oyunla güzel bir jübile yapan Cibali Karakolu’nu izlemek için gelenler de Açıkhava’yı hınca hınç doldurdu. Tiyatromuzun ustalarından Zihni Göktay’ı bu klasikleşen oyunda izlemek cidden büyük bir ayrıcalık. Oyunun süresi oldukça uzun olsa da yıllarca Nejat Uygur’dan izlediğimiz ve bir kaç sezondur da Zihni Göktay’ın  güçlü oyunculuğu ile hafızalarımıza kazınan Cibali Karakolu’nu sonuna kadar sabırla izleyen seyirci de büyük bir alkışı hak ediyor.