14 Mayıs 2025 Çarşamba / 17 Zilkade 1446

Acun iyi fikir deyince Recep Survivor oldu

Recep İvedik 4 bu hafta vizyonda. Filmin başrol oyuncusu Şahan Gökbakar ve yönetmen kardeşi Togan Gökbakar, kendilerine “Recep Survivor’a giderse ne olur?” diye sorduklarında bu filmin ortaya çıktığını söylüyor.

Serdar Akbıyık22 Şubat 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Acun iyi fikir deyince Recep Survivor oldu

Sinemamızda son yıllarda gişe rekortmeni filmlerin ‘komedi’ türünde olduğunu görüyoruz. Geçen yılın en çok izlenen iki yapımı Düğün Dernek ile Fundamentalist yine komedi filmleriydi. Bu tür filmlerin önünü açan ise kabul etmek gerekir ki Recep İvedik oldu. Şahan Gökbakar’ın yarattığı bu sıradışı karakter, vizyona girdiği 2007’den bu yana hep çok tartışıldı ama her defasında izlenme rekorları kırdı. Serinin son filminde ‘Survivor’ olan Recep İvedik’i Gökbakar kardeşlere sorduk.

-Bu defa nasıl bir Recep İvedik ile karşı karşıyayız?

Şahan Gökbakar: Daha büyük bir maceranın içine atılıyor. Yarışmaya katılıyor, oradaki geniş malzeme cevheri Recep İvedik’le birleşince ortaya inanılmaz renkli bir macera ve komedi ortaya çıkıyor.

-Recep İvedik çok eleştirilse bile özeleştiri de yapan bir karakter.

Ş.G: Teşekkür ederim filmden böyle bir sonuç çıkardığınız için ama eleştirel bir senaryo yazma hedefimiz olmadı.Recep İvedik’in içinde toplumsal eleştiri yapalım da o eleştiriyi de şöyle bir tatlı dille, bir hikâye ile anlatalım’ gibi bir düşüncemiz yoktu. Ama bana ‘O kadar gizliden bir eleştiri var ki’ diyen de oldu. ‘Siz öyle görüyorsanız ne diyeyim’ diyorum ama öyle bir amaç hiç gütmedik. Biz yemek sırasında bir an ‘Recep İvedik Survivor’a girse nasıl olur?’ diye düşündük. Çok eğlendik bu fikirle, ondan sonra da gelip Togan’a (Gökbakar) söyledik. Acun’a (Ilıcalı) sorduk, o ‘Bence de çok iyi fikir, nasıl destek olabiliriz’ dedi. ‘Sağol senin bunu söylemen yeter, fikrini sormak istedik. Projenin sahibi sensin’ dedik.

-Daha önce Zeynep Çamcı gibi yeni isimlerle çalıştınız. Bu filmdeki oyuncu seçimini nasıl yaptınız?

Ş.G: Seyircinin ilk defa göreceği tipleri kullanıyoruz. Çünkü Recep İvedik’in bir mahalle dünyası var ve magazin dünyasının ünlü isimleriyle doldurursak inandırıcılığı azalacak diye düşünüyoruz. Zeynep de (Çamcı) daha sonra festival filmlerinde oynadı, ödüller aldı. Allah yolunu açık etsin, başarılarıyla mutlu oluyoruz. Keza Fatma Toptaş başarılı dizilerde oynuyor. Lemi Filozof ilk filmde oynadı çok başarılı oldu. Bu filmde de Taylan karakterini oynayan Barış (Gül) çok başarılı olacak gibi görünüyor. Yakışıklı bir arkadaşımız. İsmine aşina olunan İrfan Kangı var Yine Recep’in adadaki sağ kolunu oynayan Cem (Korkmaz) var; o da başarılı olur.

-Yedi yıl önceki ilk filmle serinin son filmi arasındaki fark nedir?

Togan Gökbakar: Hayat devam ediyor: Sizinle birlikte trendler, kameralar, ekonomi, her şey değişiyor. İlk filmde yedi yaş daha gençtik. O dönem Faruk Aksoy’du yapımcısı, şimdi bu filmin yapımcısı biziz. Onun için şu an başlasak, Recep İvedik 4’ü bir daha çeksek o bile farklı olur. Spesifik olarak şu bufarklı demeyeceğim ama daha yeni, daha bugünü temsil eden bir film diyebilirim.

-Son İvedik nasıl ortaya çıktı?

Ş.G: Aslında sette çekimler başlayana kadar karakterle ilgili çok fazla şey düşünmüyorum. Çünkü zaten benim yaşayan, görünmeyen arkadaşım gibi; hayatımın içinde her zaman. Bazı şeyler gördüğüm zaman ‘Bunu Recep İvedik yapabilir’ gibi bir saat çalışıyor sürekli zaten kafamda. Film sete çıkana kadar, Recep nasıl bir karaktere bürünecek belli değildi. Oyunculara dağıttığımız senaryoda da hep ‘Bu yazdığımız sahnede olmazsa olmaz, görmek istediğimiz akış. Ama buradaki cümleleri atın, kendiniz istediğinizi söyleyin, espri yapacaksanız yönetmene sorup yapın. Çünkü o başka bir şey tasarlıyor. Doğaçlamaya çok yatkın olsun’ diyoruz. Bu oynadığım Recep İvedik, en keyif aldıklarımdan biri oldu.

O İNSANLARI ANLIYORUM

-2000 sonrasında tek bir karakterin taşıdığı gişe filmlerinin öncüsü Recep İvedik oldu. Onu takip eden filmlere rağmen neden en büyük eleştiriyi hala o alıyor?

Ş.G: Bu konuyla ilgili fikir alınmasından basınımız hoşlanıyor. Her film öncesi sokakta karşılaştığı ünlülere ‘Recep İvedik’ diyorlar, ‘Ay çok severim’ ya da ‘Ay hiç bana göre değil’ yanıtı alıyorlar. Bu eleştirileri yapan, sevmeyen, yok sayan, görmek istemeyen bir kesim var...

-O zaman Jerry Lewis filmlerini de sevmiyorlardır...

Ş.G: Onu sevebilirler belki, yabancı aktör diye. Recep İvedik ikonunun altında aslında yaşadığı ve birlikte nefes aldığı halkın beğenisini eleştiriyor. ‘Bu filme nasıl gidiyor millet, buna gülünmesi yazık’ diyor. Yaşadığı ülkedeki bütün derdini buna kanalize edip anlatıyor. Anlayabiliyorum o insanların eleştirisini, rahatsızlığını. Bunu anlayabilirim, saygı da duyarım. Ama bu aşağılama şekline dönüşünce o zaman cevap veriyorum anladıkları dilden. Recep İvedik’e kadar 28 milyondu yıllık bilet satışı, şimdi 52 milyonlara çıkmış. Recep İvedik, Eyvah Eyvah, Cem’in (Yılmaz) yaptığı filmler, Mahzun’un (Kırmızıgül), Özcan’ın (Deniz) işleri... Bunlara birazcık daha insaflı ve anlayışlı eleştiriler yapılmalı çünkü bütün bu sanatsal filmlerin desteklenme döngüsünü biz göğüslüyoruz maalesef.

-Bu açıdan kültürel anlamda bölünmüşlüğü ortaya çıkardı...

Ş.G: Aslında o bölünmüşlüğün ortasındaki en güzel ikon. ‘Ben bunu sevmiyorum, görmek bile istemiyorum’ dediği zaman onu gören insanları da görmek istemiyor.

Entelektüel pranga var

-Sinema geçmişinize bakarsak 2007’den beri dört tane komedi, bir de Celal ile Ceren isimli romantik komedi var. Aynı türde devam edecek misiniz?

Şahan Gökbakar: Bugün Düğün Dernek 6,5 milyon izleyiciyi bulmuş ve uzun zaman bu rekor kırılmaz deniyor. Tam halkın bağrından gelen bir hikâye... Bir düğün yapılacak, herkes o düğüne katkıda bulunmaya çalışıyor. Ahmet Kural’ın tüpçü tiplemesini çok seviyor, akın akın sinemaya gittiler. Demek ki bir tek Recep İvedik değilmiş insanları akın akın sinemaya götüren. Ülkenin her alanında artık defalarca kanıtlandığı gibi, halkın beğenisinin, isteğinin, arzusunun mihenk taşı olarak alınması ve onun üzerinden ilerlenmesi, onun üzerinden bir yapı oluşturulması gerektiğinin ve eğer bu beğeninin başka yerlere taşınması isteniyorsa yine bu halkla yapılması gerektiğinin, tepeden inme baskı ile bunun olmayacağının artık öğrenilmesi gerekiyor. Bu entelektüel pranga bir grupta var. Bunun değişmesi gerektiğini gitgide görüyorlar ve göreceklerdir.

-Serinin devamı olacak mı?

Ş.G: Beş, altı yapacağım. Onu da buradan söyleyeyim, sonra ‘Gene Recep’e döndü’ demesinler. Beş, altı var ama başka filmler de yapacağım tabii ki. Önümüzdeki sene hemen Recep İvedik 5 yapmayacağım ama Allah ömür verdiği sürece, izleyenlerden de bu istek olduğu sürece yapacağım.

İvedik din ve ırk ayrımı, politika yapmaz

-Halkın tüm kesimlerini güldürebilmek için ne yapıyorsunuz?

ŞAHAN GÖKBAKAR: Beraber yaşadığımız insanları anlamak ve saygı göstermekle yükümlüyüz. Ben buna dikkat ediyorum: dini, etnik kökenin aşağılanacağı, insanların gönülden bağlı olduğu partiler ve liderlere yönelik politik espriler yapmak. Başörtülüsünden başı açığına, inançlısından inançlı olmayanına, muhafazakâr olanından muhafazakâr olmayanına, çocuğundan gencine asgari müşterekte birleşip oturup izleyebilecekleri bir film yapmaya çalışıyorum Recep İvedik ’te. Belirli çizgilerin dışına çıkmıyorum ve bunu doğru buluyorum kendi adıma çünkü anlayan anlamayan, alınan alınmayan çok insan var. Televizyon şovum sırasında çok ağır eleştiriler yapıyordum ve bazı insanların kalbini kırdığım da oldu o şovlar sırasında. ‘Biz buna alındık’ dediler. Ona da üzülmüştüm. rahatsız olmuştum, İnsanların kalbini kırıyorum diye. Bir tarafa espri yaparsın diğeri alınır, rahatsız etmenin anlamı yok. Yaptığım işi tüm halkın beğenisine sunduğum için, ortak bir paydada buluşan filmler üretiyorum.

ÖNERİLEN VİDEO

Bayraktar TB3'ler peş peşe havalandı

Kapat
Video yükleniyor...