23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Aktif bir gönül elçisi: İyiliğin First Lady’si

Mazlumların derdi ile dertlenen ve dünyanın pek çok noktasındaki yaralı bölgelere derman olmaya koşan Emine Erdoğan, aktif bir gönül elçisi olarak kimsesizlerin sesi olma misyonunu da üstleniyor. Gündeminde mazlumlar, savaş mağdurları, kadınlar, kız çocukları, dezavantajlı gruplar hep ilk sıralarda. 

GÜLCAN TEZCAN 9 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Aktif bir gönül elçisi: İyiliğin First Lady’si

8 Mart Kadınlar Günü’nde geçmişten bugüne pek çok kadın portresi hatırlanır. Rol modeller geçit yapar ekranlardan. İnsanlığa hizmet eden her kadın çok değerlidir elbette. Ama bazıları var ki bütün kimliklerinin üstünde ve ötesinde iyiliğin, güzelliğin, yardımlaşmanın öncülüğünü yapar ve ‘Mazlumların Annesi’ oluverir. 

Onlardan biri olan Emine Erdoğan da sadece Türkiye’nin First Lady’si değil. Tüm dünya kadınlarının hayranlık duyduğu, rol model olarak benimsediği bir isim. Gündeminde mazlumlar, savaş mağdurları, kadınlar, kız çocukları, dezavantajlı gruplar hep ilk sıralarda. Bu yüzden Arakanlı bir kadın öz kardeşini görmüşcesine gönülden sarılıp acılı göz yaşlarını emanet edebilecek denli yakın hissediyor kendini Emine Erdoğan’a. 

Belediye Başkanı olduğu yıllardan bu yana Başkan Erdoğan’ın davasında en büyük destekçisi olan Emine Erdoğan, siyasetin içinde ‘sivil’ gücün varlığını hayata geçirdiği ve arkasında durduğu projelerle de gösteriyor. Bu özelliği ile de bilindik lider eşleri arasında farklı ve ayrıcalıklı bir portre olarak dikkat çekiyor. 

Mazlumların derdi ile dertlenen ve dünyanın pek çok noktasındaki yaralı bölgelere derman olmaya koşan Emine Erdoğan, aktif bir gönül elçisi olarak kimsesizlerin sesi olma misyonunu da üstleniyor. Arakan’daki o korkunç katliamlardan kaçanların yaşadıkları acıyı görerek bölgeye ilk giden isim olan Erdoğan, Mynmar Müslümanlarına reva görülenlerin dünyada yankı bulmasında da etkin bir rol üstlenmişti sözgelimi. 

Dünya insanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlar konusunda inisiyatif alarak insani yardım faaliyetlerine öncülük eden Erdoğan, kimi zaman mülteci kamplarını ziyaret ederek kimi zaman bir afet bölgesine giderek dünyanın görmezden geldiği insanların acılarını gündeme taşıdı. Bu samimi çabasının ardında gençlik yıllarından bu yana içinde bulunduğu siyasi hareket vesilesiyle halkla iç içe olmasının, sahip olduğu empati yeteneğinin büyük payı var kuşkusuz. 

GÖNÜL ELÇİLERİNİ HAREKETE GEÇİRDİ 

Sivil toplum çalışmalarını adeta bir yaşam tarzına dönüştüren Emine Erdoğan toplumda gönüllü faaliyetlerin yaygınlaşması için de ‘Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri’ projesini bizzat himaye ediyor ve sonuçlarını da yakından takip ediyor. BM direktörünün “Emine Erdoğan, gençler tarafından örnek alınmalı” sözleri tam da bu aktif kimliğinden kaynaklanıyor. Zira Erdoğan, ülkenin en üstten en alt birimine kadar tüm idarecilerin eşlerini gönüllülük konusunda motive edip onlara öncülük ederek Türkiye’deki kadın temsiline farklı bir boyut kazandırıyor. 

Türkiye’nin 81 ilinden vali eşleri ile birlikte kadın, yaşlı, çocuk, engelli, gazi ve şehit aileleri, yoksullar ve madde bağımlıları gibi grupların yaşam kalitesini yükseltmek üzere bir gönüllülük seferberliğine çağıran Emine Erdoğan, bakan, vali, belediye başkanı, büyükelçi eşlerini de bu hizmetlerin içine katarak pek çok toplumsal sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir çabayı da harekete geçiyor. 

2013 Birleşmiş  Milletler Gönüllüleri (UNV) programı ile Gençlik Servisleri Merkezi (GSM) tarafından “Türkiye’de Gönüllülük, Gönüllülüğün Rolünün ve Katkılarının Keşfedilmesi” çalışmasında da farkındalık oluşturmak açısından Gönül Elçileri Projesi’nin önemine dikkat çekilmesi bu çabanın dünya ölçeğindeki yankılarından sadece biri. 

Gönül Elçileri Projesi’nin en iyi kamu projesi dalında halkla ilişkiler alanının Oscar’ı kabul edilen ‘altın pusula’ ödülünü alması da böyle bir gönüllülük hareketine ne kadar ihtiyaç duyulduğunu doğruluyor. 

GÖNÜL COĞRAFYAMIZI GÖZDEN UZAK TUTMUYORUZ 

Tüm bu çabalarını düşününce onu ‘Mazlumların Annesi’ olarak tanımlamak yanlış olmaz onu. 

Bitmeyen gayret ve enerjisinin kaynağı sorulduğunda verdiği şu cevap da meseleye bir anne hassasiyetiyle yaklaştığını ortaya koymuyor mu? 

“Mazlumun, mağduriyetin olduğu yerde yorgunluğun lafı olabilir mi? Eşim ve ben, milletimizin kaderini kendi kaderimiz saydık. Milletimizle aynı yolda yürüyoruz. Aynı şekilde gönül coğrafyamızı gözümüzden ırak tutmuyoruz. Fakat daha önemlisi, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın insanlığın vicdanına dokunan her ne mağduriyet, zulüm varsa gözümüzü, kulağımızı, gönlümüzü bunlara açık tutmaya çalışıyoruz. Türkiye dünyada milli gelire oranla en çok insani yardımda bulunan ülke. 

Veren bir ülke olmanın getireceği bereket, huzur başka ne ile değişilebilir? Rabbimize hamdolsun, bize böyle bir imkan verdi. Böylesi hayır faaliyetlerine memur etti. Yüce gönüllü milletimizin hissiyatını yaşatmaya, mağdur ve mazlum coğrafyalara taşımaya devam ediyoruz. Gücümüz yettiğince de buna devam edeceğiz inşallah.” 

DÜNYANIN HER KÖŞESİNDEKİ KADINLARIN HAYATINA DOKUNUYOR 

Emine Erdoğan için kadınlar ve kız çocukları da ayrıcalıklı bir yerde duruyor. Sadece Türkiye’deki değil dünyanın her köşesindeki kadınların hayatına ‘kız kardeşlik’ ruhuyla dokunan Erdoğan, “Kadınların Güçlendirilmesi ve Kadın Sağlığını İlgilendiren Tabularla Mücadele” konusunda Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kadınların temel eğitim ve sağlık ihtiyaçları için çalışmalar yürüttü. Yurtdışı ziyaretlerinde, Türkiye’nin İnsani Kalkınma Ajansı (TİKA) aracılığıyla gerçekleştirilen kadınlar için sağlık merkezleri, okullar, meslek edindirme kurslarını bizzat ziyaret ederek ihtiyaçların giderilmesinde öncülük yaptı. 

Bu alanda yaptığı çalışmalar ve kadınların yaşadığı sorunların çözümü konusunda gösterdiği liderlikten dolayı da Birleşmiş Milletler tarafından örnek gösterilen bir isim oldu. 

BM Nüfus Fonu İcra Direktörü Dr. Natalia Kanem, 26 Eylül 2018 Türkiye ziyaretinde, Erdoğan’ın BM’de yaptığı “Kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi” konulu konuşmadan oldukça etkilendiğini belirterek, “Afrikalı lider eşlerinin öncülüğünden  sıklıkla bahsettiği Emine Erdoğan’ın herkesi bir araya getirme özelliğinin gençler tarafından örnek alınması gerekir” ifadelerini kullanmıştı. 

28 Eylül 2018’de ise Erdoğan’ın, uluslararası insani yardımlarından dolayı, ABD merkezli Küresel Ümit Koalisyonu tarafından New York’ta düzenlenen “İnsani Yardım Liderliği Özel Ödülü” takdim edildi. 

KORUYUCU AİLELİK GÖNÜL ELÇİLERİ İLE YAYGINLAŞTI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında, koruyucu aileler, devlet koruması altında büyüyen çocuklara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kış Bahçesi’nde yemek verdi. ‘Gönül Elçileri’ projesi kapsamında yaygınlaştırılan koruyucu aileliğin, büyük karşılık bulmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, “2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuklarımızın sayısı sadece 515 iken, 2019 Şubat ayı itibarıyla 5 bin 360 aile yanında tam 6 bin 556 çocuğumuz bulunmaktadır. Bu çocuklarımız içinde 688’i engellidir. Bunların arasında yüzde 100 ağır engelli çocuklarımızın olduğunu da biliyorum. Böyle yavrularımıza kol kanat geren ailelere ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Rabb’im onlardan razı olsun” dedi.