Annelerin rehberi 'gezgin' anneler

Sırtında bir çanta, elinde harita, ver elini Avrupa, Amerika... Seyahat etmeyi, tatil yapıp yeni yerler görmeyi herkes çok sever peki ama çocuklu aileler? Onlar için seyahate çıkmak biraz daha zor. Çünkü kendi hazırlıklarının yanı sıra çocukların giysilerini, ilaçlarını, yemeklerini düşünüp her şeyi günlerce öncesinden eksiksiz hazırlamak zorundalar. Öyle ki hem bavul hazırlamanın zorluğu hem de seyahatte yaşanan sıkıntılar yüzünden bazı anneler için çocuklarla yapılan tatil daha çok bir ıstıraba dönüşebiliyor. Oysa bebekleri 40 günlükken seyahate çıkan, ülke ülke gezen aileler de var. Üstelik çocukla seyahat konusundaki deneyimlerini bloglarında paylaşıyorlar. Bu sayede başka annelere de cesaret veriyorlar.

MOSKOVA’YI GEZMEK ÇOK ZORDU

Onlardan biri Özge Lokmanhekim. 34 yaşında, en sevdiği şeylerin başında bir buçuk yaşındaki oğluyla gezmek geliyor. 2010’da açtığı ve seyahat notlarıyla fotoğraflarını paylaştığı ‘Seyahatperest’ adlı bir blogu var. Oğlu doğduktan sonra seyahat anılarını yazmaya başlayan Lokmanhekim, blogunda bavul hazırlamak, ekonomik seyahat gibi pek çok konuda önerilerde bulunuyor. Anne olduktan sonra gezmenin kolay olmadığını deneyimleyen Lokmanhekim zamanla tecrübe kazanmış: “Artık çocukla seyahat etmek zor değil. Blogumda deneyimlerimi ailelerle paylaşmak ve onları da teşvik etmek istedim. Türkiye ve dünyada pek çok yere gittim. Zürih, Batum, Londra, Moskova, Paris gittiğimiz yerler arasında. Çocukla en rahat ettiğim şehir Londra. En zorlandığım şehirlerden biri ise Moskova. Çünkü İngilizce bilen yoktu ve yönlendirici tabelalar bulunmuyordu.”

AVRUPA İÇİN MAYIS-HAZİRAN İDEAL

Ebeveynlere seyahat ederken öncelikle çocukların uyku saatine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Lokmanhekim rahat bir tatil için önerilerde de bulunuyor: “Önce Türkiye içinde kısa mesafe bir yere gitmeleri ya da kısa uçak yolcuğu yapmalılar. Örneğin uçakla seyahat edeceksem öncesinde online check-in yaptırıyor, yurtdışı çıkış harcımı ödüyorum. Yolculukta oyalanabileceği kitap ya da oyuncak veriyorum. Otel seçerken bahçe katı oda tercih ediyorum, ufaklık balkona çıkabiliyor. Mayıs ve haziran başında Avrupa şehirleri çocukla rahat gezilebilir. Londra’da harika müzeler, parklar var.” Lokmanhekim, yeni yayına başlayan internet sitesi Şehrin Çocuk Hali’nde ise İstanbul’daki çocuklarla ilgili etkinlikleri paylaşıyor, annelerin ‘Çocuğumla bugün ne yapsam?’ sorusunu yanıtlıyor.

Üç kıta, yedi ülke 35 bin mil yol katettik

Londra’da yaşayan Deniz Özgül ise ‘Gezgin Anne’ adlı internet sitesinden çocuklarıyla yaptığı seyahat anılarını paylaşıyor. İki buçuk yaşındaki oğluyla gezmeyi çok sevdiği için Gezgin Anne’yi kurmuş: “Eşimle sık sık seyahat ediyorduk. Oğlumuz doğduktan sonra da seyahatlere devam ettik. İngiltere’de yaşadığımız için ilk gezimiz Türkiye’yeydi. ‘10 haftalık bir bebekle nasıl yolculuk yapacağım?’ diye kara kara düşünürken, bebekle seyahat konusunda birçok İngilizce makale ve kitap okudum. Oğlum birinci yaşını doldurmadan üç kıtada, yedi ülke gezerek 35 bin mil yol katettik! 2012’de okuduklarımı, öğrendiklerimi ve yaşadıklarımı yazmaya başladım. Bebekle seyahat etmeye çekinen ailelere cesaret vermeyi amaçlıyorum.”

Blogunda bebekle nereye gidilir, uçakta çocuklar nasıl oyalanır gibi sorulara cevap veren Özgül, gezilecek yerlerle ilgili önerilerde de bulunuyor: “İstanbul, bebek arabasıyla gezmek için uygun olmasa da çocuklarla vapura, tramvaya binmek çok eğlenceli! Eskişehir, Porsuk Nehri ve kıyısı, trafiğe kapalı alanları ve parklarıyla çocuk dostu şehirlerden. İzmir bahar aylarında gezmek için ideal. Ayrıca yurtdışında Londra çocukla gidilecek en iyi şehirlerden. Birbirinden ilginç müzeler, şehrin gözde parkları çocuklarla rahatlıkla gezilebilir. Restoranların hemen hemen hepsinde çocuk mönüsü var, boyama kitapları da verilir. New York, Zürih, Sidney ve Barselona da parkları, plajlarıyla çocuklu aileler için en güzel şehirlerden. Roma’da forumları gezmek, Venedik’te merdivenlerden inip çıkmak pusetle biraz zor.”

Deniz Özgül seyahatler sırasında pek çok ilginç olay da yaşamış: “Geçen ay İtalya’daydık. Floransa’da akşam yemeği sonrası bir dondurmacıya gittik. Birkaç masa ötede orta yaşlı İtalyan bir aile vardı. Oğluma önce uzaktan el salladılar, ardından karşılıklı işaretleşmeye başladılar. Sonra masadan kalkıp yanımıza gelip İtalyanca yaşını sordu. Ben İtalyanca bilmediğimi, işaret diliyle anlattım ve garson yardımıyla sorusuna cevap verdim. Ardından oğlum da onların masasına gidip ‘Ciao’ (Merhaba) dedi ve onlarla konuşmaya başladı. Sonunda adam dayanamayıp tekrar yanıma geldi ve ‘Siz İtalyan değilseniz, çocuk nasıl İtalyanca konuşuyor?’ dedi. Hem şaşırdık hem güldük.”

UYKU DÜZENİ bozulabilir, dert DEĞİL

43 yaşındaki Yeşim Mutlu hem profesyonel fotoğrafçı hem de seyahat yazarı. Melis, Maya Su ve Mira adında üç kızı bulunan Mutlu, www.yesimmutlu.com adıyla kurduğu sitesinde seyahat anılarını ve fotoğrafları paylaşıyor: “Çocuklarla birlikte yurtiçi ve yurtdışında pek çok yer dolaştık. Bunların her birini sitemde paylaşıyorum. Tatillerimizde en rahat ettiğimiz yer Alaçatı. Asos, Bozcaada, Babakale. Kaz Dağları da bizim için vazgeçilmez. Hem konforlu tatili hem de doğayla iç içe mekanları seviyoruz. Seçtiğim otellerin yeme-içme düzeninden hijyenine birçok detaya bakan bir anneyim. Kızlarım 13 aydan itibaren kendi başlarına yemeklerini yemeye başladı. Mama sandalyesinin yeterli sayıda olması önemli benim için. Öte yandan çocukla yurtdışı seyahatleri hem çok keyifli hem zor. Küçük yaşta uçakta yaşanan kulak ağrısı benim için en büyük zorluktu. Bu sebeple mümkünse yolculuk uyku saatine denk getirilirse çok iyi olur. Seyahat esnasında çocukların uyku, beslenme düzeni bozulabilir. Bunu da dert etmeyip tadını çıkarın.”

Bangkok’tan uzak durun! eskişehir çocuk dostu

‘Çocukla Geziyorum’ adlı sitede seyahat deneyimlerini paylaşan bir başka anne ise Behiye Işın. Yazı yazmayı ve gezmeyi çok sevdiği için emekli olduktan sonra bu hobileri üzerine yoğunlaşan Işın, www.cocuklageziyorum.com adlı siteyi kurmuş: “10 ve 15 yaşlarında iki çocuğum var. Zaten blogum da çocuklarıyla gezen ebeveynlere yönelik. Seyahat etmeyi seven insanlara kendi deneyimlerimle yardımcı olmaya, ilham vermeye çalışıyorum. Herhangi bir seyahat rehberinden de bilgi edinebilirsiniz ama yaşamış bir ağızdan duymak konunun gerçekliği hakkında daha inandırıcı bir fikir veriyor. Örneğin, çocuklarıyla yaz tatili planlarken öncelikle ailenin genelinin de ilgi duyacağı destinasyonlar üzerinde düşünülmeli. Yaz demek sadece deniz-güneş demek değil. Dağlara çıkıp köylerde doğal hayatı yaşayabilir ya da eğitici kamplara da katılabilirsiniz.”

Eskişehir’de çocuklarla birlikte yapılabilecek birçok aktivite olduğunu söyleyen Işın, farklı bir rota çiziyor: “Eskişehir gezmesi kolay bir şehir. Gaziantep de çocuklu ailelerin rahat edebileceği bir yer. Avrupa ve ABD sorun yaşamadığımız, ulaşım, aktivite, yeme-içme konularında rahat imkanları olan şehirlere sahip. Ancak Uzakdoğu için aynı şeyi söylemek zor. Yerel halkla anlaşmak ve yemek ciddi sorun.”