16 Temmuz 2025 Çarşamba / 21 Muharrem 1447

Bildiklerinizi unutun! Kelebeklerin ömrü ne bir ne de üç gün

Hafta sonu nereye gitsem diye düşünenler, çok uzağa gitmenize gerek yok. Beykoz’da bulunan İstanbul Kelebek Çiftliği, hem ailenizle birlikte doğayla iç içe vakit geçirmenize hem de kelebeklerle ilgili bilinmeyen her şeyi öğrenmenize olanak sunuyor.

Gizem Tümbay2 Nisan 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Bildiklerinizi unutun! Kelebeklerin ömrü  ne bir ne de üç gün

Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan İstanbul Kelebek Çiftliği, bizleri boyları 1.5 ile 30 cm arasında değişen, soyları 50 milyon yıl öncesine dayanan kelebeklerin dünyasına davet ediyor. Kelebeklerin yaşam döngüsündeki her evreye sahip olacağınız çiftlikte sizi sırasıyla, yumurta, pupa, tırtıl ve kelebek bekliyor. Shakespeare’ın doğduğu kasaba Stardford’a gezmeye gittikten sonra kelebeklerin dünyasına hayran kalan ve onu İstanbul’a taşımaya karar veren kimya öğretmeni Çiğdem Ünlü, Star Cumartesi’nin sorularını yanıtladı.

- Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben aslında kimya öğretmeniyim. Yavaş yavaş öğretmenliği bırakmayı ve çocuklar için bir projeyi hayata geçirmeyi istiyordum. Daha sonraları eşimle İngiltere’ye Shakespeare’ın doğduğu kasaba Stardford’a gittik. Turist olarak gezerken İngiltere’nin en büyük kelebek bahçesini gördük. İngilizler bu işi dünyada ilk yapanlar. Daha sonra araştırdık ve eşimle birlikte İstanbul’da bu işi yapmaya karar verdik. Tabii bu kadar zor olduğunu bilmiyorduk. İthalat süreçleri çok zor geçti çünkü daha önce kimse Türkiye’ye kelebek getirmemiş. Bu arada ben de Stardford’aki kelebek çiftliğinde bir süre işi öğrenmek için çalıştım. Baştan sona kelebeklerle ilgili her şeyi öğrendim. Neyle besleniyorlar, iklimleri nasıl olacak, nasıl bir sera yapmalıyız her şeyi...

- Kelebeklerin nasıl bir yaşam alanı var? Buraya uyum sağlayabildiler mi?

Tamamen yalıtılmış bir serada yaşıyorlar. Tropikal oldukları için dışarıya çıkmaları kesinlikle yasak. Bizim türlere karışmamaları gerekiyor. Zaten dışarıda yaşama şansları da pek yok. Yaşam yerlerinin ise 26 derece sıcaklık ve yüzde 80 nem koşullarında olması gerekiyor. O yüzden bizim iklimimize kesinlikle uyumlu değiller.

Yaşam döngüsünü fark edin

Kelebekler öncelikle bir dolapta oluşum aşamasını gerçekleştiriyorlar. Sonrasında kozalarından ayrılıyor ve uçmaya hazır bir hale gelince Çiğdem Hanım tarafından hayatlarını geçirecekleri seraya salınıyorlar.

- Kelebeklerin oluşumlarından biraz bahseder misiniz?

Yumurtalarını yapraklara bırakıyorlar ve o yumurtalardan tırtıllar çıkıyor. Tırtıllar hızla bulunduğu bitkiyi yiyerek yapraklarını büyütüyor ve ondan sonra bu pupalar oluşuyor. Bunun içinde de ilginç bir dönüşüm var; bir tırtıl bir kelebeğe dönüşüyor. Aslında hiç birbirine benzemeyen iki canlı başkalaşıma uğrayarak hayatına devam ediyor. Gerekli süreç tamamlandıktan sonra da o kelebek pupa derisini yırtıyor ve çıkıyor. Kabuklarından ilk çıktıklarında kanatları ıslak ve buruşuk oluyor. Bir buçuk, iki saate uçmaya hazır hale geliyor ve kısa ömrüne doğru yola çıkıyorlar. Tırtılken tek hedef, beslenip yeterli protein depolayıp, kelebeğe dönüşecek potansiyeli oluşturmakken, kelebekken ise tek hedef, üremek ve neslin devamlılığını sağlamak. Dişiler yapraklara yaklaşık 150-200 pupa bırakıyorlar ama doğadaki avcıları nedeniyle bu aşamaların her birinde kayboluyorlar. Döngüyü devam ettirecek sadece bir tane dişi kalıyor ve tekrar yumurta bırakır.

- Burada kaç tür kelebek var?

En az 20 çeşit kelebek cinsi var. En çok üretimini yaptığımız ve daha çok bitkisi bulunan üç dört çeşit diyebiliriz.

Erkek ve dişi kelebek farkı

- Farklı bir hikayesi var kelebeklerin...

Dişi kelebekler hiçbir zaman tırtıllarının yemeyeceği bir yere yumurta bırakmıyorlar. Tırtıl çok küçük olduğu için uzağa gidemez ve yumurtadan çıkar çıkmaz beslenmesi gerekiyor. Onun için dişi kelebek tırtılını nereye istiyorsa, yumurtasını onun üzerine bırakıyor.  Erkek kelebekler ise sadece dişilerin salgıladığı kokuları takip ederek eşlerini buluyorlar.

- Çiftliği daha çok kimler ziyaret ediyor?

Okullar bizi çok fazla ziyaret ediyor. Onun dışında hafta sonu aileler, bazı gruplar, vakıflar, cemiyetler ve belediyeler geliyor. Kafemiz var, kahvaltı ve piknik yapılabiliyor. Ama bizi en çok tercih edenler ise öğretmenler ve okullar oluyor. Çünkü biz burada eğitim de veriyoruz. Önce buraya gelen çocuklar Kelebeğin Hikayesi filmini izliyorlar. Kelebeğin biyolojik yapısı, geçirdiği metamorfoz hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Sonrasında da ekolojik dengeye verdiğimiz zararlar kelebekleri nasıl etkiler diye sohbet ediyoruz. İnanın artık çocuklar çok bilgili. Okumuş ve araştırmış bir halde buraya geliyorlar.

- Buraya gelen insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Gelenler içeriye girdiklerinde tropikal bir yağmur ormanına girmiş hissi duyuyorlar. Hem sıcak hem rutubet hem de bitkilerin yoğunluğundan dolayı. Buraya gelen çocukların ve yetişkinlerin çok fazla etkilendiğini görüyorum. Çünkü son yıllarda etrafımızda çok fazla kelebek göremiyoruz. Buradaki türler çok daha dikkat çekici. Kamuflaj nedeniyle hepsi başka bir şeye benziyor.

- Kelebekler ne ile besleniyorlar?

Her sabah çiçek nektarıyla beslenirler. Bazı çiçekler Türkiye’de yok, onlar için özel çiçekler ektik. Amerika’dan getirdiğimiz İpek Otu var mesela. Hepsi farklı bir bitkide ürüyor bu yüzden hepsi için uygun bitkiler var. Her kelebek kendi çiçeğine yumurtalarını bırakıyor. Yenmiş bir yaprak görürseniz bilin ki orada tırtıl ve yumurta vardır. Birçoğu portakal, muz, kivi gibi meyvelerin suyunu içiyorlar. Hatta bahçemize hurma bile koyduk, onu da çok beğendiler. Çiçekler bahçede onların nektarıyla besleniyorlar.

- Çiftliği hangi zamanlarda ziyaret edebiliriz?

Özel bir dönem yok. Uygun iklimlendirme olduğu için sürekli döngü devam ediyor. Yaz-kış geldiklerinde kelebeklerimizi görebilecekler.

- Bu işi sizden başka yapan var mı?

Konya Belediyesi’nin açtığı bir kelebek çiftliği de var. Onlar bizden sonra açtılar. Buradan çok daha büyük bir alana sahip.

- Giriş ücretleri ne kadar?

Yetişkinler için 25 tl, çocuklar için 22,5 tl, okullar grup halde gelirlerse 20 tl ödüyorlar. Çiftlik haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında gezilebilir.