19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Bir evlilik biterken...

Evliliklerde çıkan sorunların uzlaşma yoluyla çözümü için başvurulan ‘Arabuluculuk Sistemi’ bir oyuna konu oldu.

PINAR KARTALMIŞ9 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Bir evlilik biterken...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen Chloe Lambert’in yazdığı ‘Uzlaşma’ adlı oyun ülkemizde de uygulanan ve tarafların uyuşmazlıklarına dostane yollarla çözüm getirmeyi amaçlayan ‘arabuluculuk sistemi’ konusunda fikir veriyor. 

Zeynep Su Kasapoğlu’nun dilimize aktardığı Aslı İçözü’nün yönettiği ‘Uzlaşma’nın Oyuncuları: Gökçer Genç, Işıl Zeynep, Yeliz Şatıroğlu, Zeliha Bahar Çebi.

Oyunda, evliliklerini sonlandıran bir çiftin birbirleri ve oğullarıyla olan ilişkisini düzeltme çabası anlatılıyor. Bir süre önce ayrılan Anna ve Pierre artık bir çift olmasalar bile hâlâ ebeveyndir ve oğullarıyla iletişim konusunda sıkıntı çekmektedirler. Bu nedenle sürekli birbirlerini suçlayıp tartışarak hem kendilerinin hem de çocuklarının yaşamını cehenneme çevirirler. Sonunda sorunu çözmek için aile mahkemesinin atadığı arabulucular eşliğinde uzlaşma toplantılarına katılmaya ikna olurlar. Toplantılar boyunca sadece ayrılan çift değil, arabulucular Isabelle ve Jeanne da sarsıcı iç hesaplaşmalarla karşı karşıya kalır. 

Trajikomik bir oyun olan Uzlaşma, ayrılık sonrası çocukları için sağlıklı bir düzen kurmaya çalışan ebeveynlerin psikolojik sürecini anlatırken, ülkemizde de uygulanan ve tarafların uyuşmazlıklarına dostane yollarla çözüm getirmeyi amaçlayan ‘arabuluculuk sistemi’ konusunda fikir de veriyor. 

HER ŞEY BU KADAR HIZLI MI OLMALI?  

Uzlaşma’nın başından sonuna dek sahne üzerinde gözle görülür bir dekor değişikliğinin olmaması ve oyuncuların asgari düzeyde tutulan kostüm değişiklikleri izleyicide bir mekân ve zaman algısı uyandırmıyor. Ayrıca üç görüşmenin arka arkaya yapıldığı izlenimini veriyor. Bu nedenle görüşmeler arasında karakterlerin başından geçen büyük olaylar, izleyiciye aktarılırken bir inandırıcılık sorunu yaşıyor. Örneğin oyunun kırılma noktalarından gibi görülen, Pierre karakterinin zenginleşmesi ve Anna’nın hayatına başka birinin girmesi gibi detaylar alelade bir olaymış gibi veriliyor. Karakterlerin fikirleri ve birbirlerine yaklaşımları olay örgüsü içerisinde çok hızlı şekilde başka bir şeye dönüşüyor. Bu da sık sık konudan kopmaya neden oluyor. 

Evliliklerini bitirmiş ebeveynler ve bundan en çok etkilenen çocuklar üzerinden ciddi bir durum değerlendirmesi içeren oyunun özelikle çocuğu temsil eden sandalyeyi çok başarılı ve naif buldum. Oyuncu performanslarının da başarılı olduğu Uzlaşma’nın acı sonla biten evliliklerin çiftlerden çok çocukları etkilediğini göstermesi bakımından son derece farkındalık uyandırıcı niteliğe sahip olduğunu düşünüyorum. Bazen en yakınlarımıza bile o sandalyeye sarıldığımız gibi sarılmıyoruz. Gariptir nesnel bir şey olunca, asıl olanın kıymeti anlaşılıyor.