CHP tek başına iktidar olduğu 1940-1950’li yıllarda çeşitli bahanelerle bine yakın cami ve mescidin kapatıldığı ortaya çıktı. Birçok cami ise minareleri yıkılarak, depo imalathane, samanlık veya hayvan barınağına dönüştürülmüştü. Bunlardan bir tanesi de günümüz canlı şahidi olan ve beş yıl önce restorasyonu biten Kilis Hacı Derviş Camii. Kilis’te CHP döneminde yaklaşık 35 cami kapatıldı. Bir kısmı yıkıldı bir kısmı ise dönemin CHP’li işadamlarına satıldı.
KİM SATIN ALDIYSA İFLAH OLAMADI
Dönemin canlı şahitleri camileri satın alanların tamamının CHP’li olduğunu ve bunların hiçbirinin gün yüzü görmediğini vurguladı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) çok partili sisteme geçilmesinden bu yana hiçbir zaman iktidar yüzü görmediğini hatırlatan Mehmet Canarslan, “Dünden bu güne milletin değerlerine düşmanlık yapan CHP hiç iflah olmadı. Ne camilerimizi kapatan CHP ne de o camileri iş yeri ve depo olarak kullanan kişiler gün yüzü görmedi” dedi.
Ancak Kilis’te camileri satın alarak işyeri ve depo olarak kullananların her birisinin başına bir musibet geldiği ve iflas ettiği öğrenildi. Dönemin şahitleri bu camileri alan kişilerin istisnasız ya iflas ettiğini ya da kısa süre sonra bir kazaya kurban gittiğini ve aile birliklerinin dağılıp perişan olduklarını vurguladı. Kilis’te camileri depo ve işyeri olarak kullanan kişilerin başına gelenler Kur’an-ı Kerim’in 114’üncü Ayet-i Kerimesi’ni akıllara getirdi. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın mescitlerini, içlerinde Allah’ın isminin anılmasından meneden ve onların harap olmalarına sebep olan kimselerden daha zâlim kim olabilir! İşte bunlar, oralara korka korka girmekten başka bir şey yapmazlar. Bunlara dünyada perişanlık, ahirette de büyük bir azap vardır” buyuruyor.
1970’TE MİNAREYİ YIKTILAR
Kilis Derviş Camii de CHP’li işadamları Turhan ve Fahrettin Karadeniz kardeşlere satıldı. Karadeniz kardeşlerin beyaz eşya deposu olarak kullandığı cami yakın tarihe kadar ön bahçesindeki camekânla kamufle edildi. Ancak 1970’li yıllarda CHP’li Turhan ve Fahrettin Karadeniz kardeşlerin bir gece işçilerin ellerine balyoz vererek minaresini yıkmaya çalışması halkın büyük tepkisine neden oldu. Dönemin şahitleri minarenin yıkıldığının duyulmasını ardından halkın galeyana gelerek mağazayı taşladığını ancak buna rağmen tarihi minarenin yıkılmaktan kurtulamadığını söylüyor.
VATANDAŞLAR PARA TOPLAYARAK SATIN ALDI
Osmanlı’nın mirası tarihi camii Vakıflar Bölge Genel Müdürlüğü’nün Koruma Kurulu Kararı ile 2001 yılında dini tesis olarak tescil edildi. 2010 yılında ise Derviş Paşa Camii Yapma Yaşatma ve Koruma Derneği kuruldu ve vatandaşlar tarafından para toplanarak caminin mülkiyeti satın alındı. 2013 yılında restorasyonuna başlanan camii 2015 yılında ibadete açıldı.
DÖNEMİN ŞAHİTLERİ ANLATIYOR
CHP yönetiminin Kilis’te CHP’li iş adamlarına peşkeş çektiği camilere dair yaşananları anlatan Kilisliler o korkunç günlere dair ibretlik anılarını bizimle paylaştı. Sadece Derviş Camii’nin satılmadığını vurgulayan Kilis Kent Konseyi Başkanı Eczacı Mehmet Uğur Tırnaksız, “İnnaplı Küttah Camii, Elmacı Camii, Türkler, Kürtler Camii satıldı. Annem bunu anlatır. Şeyh Camii satıldı. Babam ile beraber halk para toplayarak bu camiyi tekrar satın alarak kurtardı. Yine Şeyh Camii’ni de Tırklı Mahallesi’nin sakinleri aldı, tapusu halen dedemin üstünde çıkıyor. Kilis’te onlarca camii bu şekilde satıldı” dedi.
YÜZLERCESİ YA KAPATILDI YA YIKILDI
CHP’nin tek başına iktidar olduğu 1940-1950’li yıllarda çok sayıda cami kapatıldı. Birçok cami, minareleri yıkılarak işyeri, samanlık veya hayvan barınağına dönüştürüldü. CHP, halkın tepkisine rağmen İsmet İnönü’nün emriyle Türkiye’nin değişik illerinde yaklaşık 900 cami ve mescidi ibadete kapatılırken bazıları da yıkıldı. Yıkılmayan camiler CHP’li iş adamları tarafından satın alınarak işyeri, depo ve imalathane olarak kullanıldı. CHP tarafından kapatılan camilerin bir kısmı Demokrat Parti’nin (DP) iktidara gelmesinin ardından tekrar ibadete açıldı. Adnan Menderes de 1957 Adana mitinginde, CHP’nin 800 camiyi kapattırdığını söylemiş; ancak bu konuşma Yassıada Mahkemesi’nde idamına yapılan gerekçeler arasında sayılmıştı.
DEVRİLEN SÜTUNUN ALTINDA CAN VERDİ
“İlginçtir bu camileri satın alıp depo ve ya işyeri olarak kullananların hiç birisi iflah olamadı” sözleriyle CHP’li işadamlarının başına gelen ibretlik olayları anlatan Kilis Kent Konseyi Başkanı Eczacı Mehmet Uğur Tırnaksız, şunları söyledi: “Elmacı Camii var. Camiyi alan kişi aldıktan sonra içerde tadilat yaparken sütun üzerine devrildi ve caminin içinde öldü. Camilerin bir kısmı ev yapıldı, bir kısmı imalathane, bir kısmı depo. Fakat bunu yapanların hiç biri hayır görmedi. Hacı Derviş Camii’ni de Turhan ve Fahrettin Karadeniz aldı. Camiyi depo yaptılar, bahçesini de camekanla kapatıp işyeri olarak kullanıyorlardı.”
MİNAREYİ YIKTILAR HALK İSYAN ETTİ
“İşyerini genişlemek için 1973’de minareyi yıktılar. Halk bunun üzerine tepki gösterdi ve Karadeniz ailesinin iş yerlerini taşladı. Minarenin yıkılmasında çalışan işçiler her vuruşta balyoz saplarının kırıldığını görüyor ve bırakıp gidiyor. Karadeniz kardeşlerin ikisi de öldü. Çocukları ise her biri bir yere gitti, aileleri dağıldı. Bu camileri alanların tamamı CHP’liydi. Fahrettin Karadeniz’in hanımı kocasından gizli olarak Hacı Cümbüş Kuran Kursu’na gitti ve Kuran okumayı öğrendi. En son vali Aslan Kütükçü görev yaptığı dönemde Hacı Derviş Camii’ni Yaşatma Derneği kuruldu. İstanbul Kilis Vakfı da yardım etti. Cami kurtarıldı.”
CAMİLERİ SATAN CHP GÜNYÜZÜ GÖRMEDİ
CHP’nin çok partili sisteme geçilmesinden bu yana hiçbir zaman iktidar yüzü görmediğini hatırlatan AK Parti Kilis İl Başkanvekilli Mehmet Canarslan da camii zulmünün tanıklarından. Canarslan, “Dünden bu güne milletin değerlerine düşmanlık yapan CHP hiç bir zaman iflah olmadı. Camiler yıllarca ibadete kapatılarak işyeri, imalathane olarak kullanıldı. Ama ne camilerimizi kapatan CHP, ne de o camileri iş yeri ve depo olarak kullanan kişiler gün yüzü görmedi” dedi.
DÜLGER: MİHRABIN O PERİŞAN HALİNİ HİÇ UNUTMADIM
CHP’nin geçmişte Türkiye’ye çok büyük acılar yaşattığını belirten Kilis AK Parti Milletvekili Mustafa Hilmi Dülger de, “Hacı Derviş Camii yakın tarihe kadar maalesef depo olarak kullanılıyordu. Rahmetli babam ile birlikte Arçelik bayisine gittik. Adını hiç unutmadım Tınal marka bir kömür sobası aldık. Bize o sobayı depo olarak kullandıkları camiden teslim etmişlerdi. Ben orta birinci sınıf öğrencisiydim. Caminin mihrabını ve perişan halini gördüm. Bu günkü minarenin de yarısına kadar yıkık olduğunu gözlerimle gördüm. CHP’nin geçmişte sattığı camilerden sadece bir tanesiydi bu” ifadelerini kullandı.