23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Dünyanın bütün renkleri bir arada

Gelenekseli global olanla birleştiren moda tasarımcısı Özlem Süer, bu kez rengarenk bir tasarımla çıktı karşımıza! Otantik el işlemelerini, baskı desenleri, lüks danteli ve rapperlara selam gönderen oversize kesimleri aynı podyumda sunan tasarımcı, dünyanın tüm renklerini bir araya topladı!

BÜŞRA UĞRAŞ23 Eylül 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Dünyanın bütün renkleri bir arada

Mercedes-Benz Moda Haftası İstanbul, görkemli bir defile ile sona erdi. Podyumda modacı Özlem Süer’in tasarımlarını izledik. Soft renkleri ve romantik tasarımlarıyla görmeye alıştığımız Süer’in bu kez bizlere bir sürprizi vardı! Yeryüzündeki tüm renkleri koleksiyonuna taşımış, ‘underground luxury’ mottosuyla lüksü ve sokak modasını bir raya getirmiş, dantel elbiseleri oversize ceketler ile kombinlemişti. Sahneye çıkan rapperlar Da Poet ve Kamufle de hem konseptle bir bütün olmayı hem de hareketli şovlarıyla modaseverleri eğlendirmeyi başardı. Anlayacağınız moda haftası 10’uncu yıl dönümüne yaraşır biçimde son buldu! İzleyenleri kendine hayran bırakan ve kendi değimiyle ‘kişisel yolculuğunu’ anlatan koleksiyonu moda tasarımcısı Süer’den dinledik.

Moda haftasının kapanışını siz yaptınız. Nasıl hissediyorsunuz?

Enerjimi çok yükselten bir proje. Kurgusu ortaya çıktığı andan itibaren onu hissederek başladık çalışmaya. Çok derin duygular besleten bir koleksiyon oldu. Mercedes-Benz Moda Haftası İstanbul’u çok önemsiyorum. Türk modasının geleceği için tasarımlarımızı armağan edeceğimiz nesil için çok önemli bir etkinlik. Dolayısıyla oraya özgün, doğru, yüksek kalitede işlerin çıkmasını istiyorum. 

Sizce insanlar koleksiyonu neden bu kadar çok sevdi?

Koleksiyon tekilliğin değil çoğunluğun, hümanistliğinin, çok sesliliğin manifestosunu taşıyor. Renklerin bir araya gelme kaygısını gütmedik. Tasarımlar belli bir disiplin takip edilerek oluşturulmadı tam tersi disiplinler üstü olsun istedik. Bu çeşitlilik sevildi.

Özlem Süer koleksiyonlarında soft renkleri görmeye alışkınız. Çok renkliliğe ani bir geçiş oldu?

Bu bir dönüşüm diye düşünüyorum. İnsan yaşam evrelerinde kendinden değişkenlerle yeni benlikler oluşturuyor. Tasarım da bunu çok yansıttığı için direkt okuyoruz insanın kişisel yolculuğunu. Daha renkli, daha cesur bir koleksiyon. Adının Duet-X olmasının nedeni kadın ve erkeği anlatması. Bu ruhu yansıtabilmek için sahneye iki rapper çıktı. Müziğin de koleksiyonla bütünleşmesini istedik.

Duet-X’ten bahseder misiniz?

Kurguyu kadın ve erkek üzerine oluşturduk. Lokaldeki değerler, bize ait kültür doneleri yansıtıyor. Baskıların üzerlerine işlenmiş geleneksel motifler var. İnsanların gardırobunun karşısında saatlerce durup kombin yapma sancısıyla değil ‘Renkleri gönlümce bir araya getirmek istiyorum’ diyeceği bir ruh halini anlatıyor. Koleksiyonumuzu underground luxury etiketiyle paylaştığımız için sahnede de rap müziği seçtik. Rapper kasketleri ve kapüşonluları vardı. Bazı parçalar oversizedı. Romantik elbiselere de yer verdik. Dantel işlemeli elbiseleri oversize montlarla kombinledik.

MAKSİMALİZMİN GÜCÜ

Önümüzdeki sezon rengarenk geçecek sanırız.

Aslında bakarsanız yalnızca önümüzdeki sezon değil bu sezon da kış dönemi de çok renkli geçecek. Gucci’nin tasarımcısı Alessandro Michele’ın dediği gibi retro fütüristik bir sezon olacak ve bunu kıştan hissetmeye başlayacağız. Daha gotik bir kış sezonu bizi bekliyor ama bunun yanında çok renklilik de var. Çok minimal bir dönemden çıkıyoruz her şey kesimler ve materyaldi. Şimdi ise dünyada daha maksimal tasarımlara yönelim başladı.  

KOLEKSİYON PARİS YOLUNDA

See now, buy now (Gör ve al) konseptini uyguladınız yine.

Evet, Gizia Gate ile ortaklaşa bir çalışma yaptık yine. Onlar da moda haftası gibi Türk modası için önemli çalışmalar yapıyorlar. Bu konsepti çok seviyorum önemli bir proje. Defileden hemen sonra izleyenler daha fikirleri sıcakken koleksiyonu satın alma fırsatı elde ediyor. Salı günü koleksiyonun bir kısmını alıp Paris’e gideceğiz, orada da bir 10 gün satış için kalacağız, ardından da Milano yolculuğu başlıyor.