Erzincan Palanga'da neler oluyor? 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğum günü sürprizi yapan sanatçılar arasında yer alan Kutluğ Ataman, uzun süredir gözü gibi baktığı Mehmet Ali Bey Palangası’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da ağırlamak istiyor. Erdoğan da önceki gün doğum gününü kutlamak için bir araya geldiği sanatçı Ataman’a “Senin memleketin Erzincan’a gidiyorum. Gel seni de götüreyim. Senin orada Palanga Çiftlik projen vardı, onu görmüş oluruz’ dedi. Ancak Ataman, çok istemesine rağmen Erdoğan’a ‘Efendim, henüz proje tamamlanmadı, hazır olunca size göstereyim’ diyerek karşılık verdi. Ataman’ın bu cevabı şaşkınlıkla karşılandı. 

Ataman’ın projeyi neredeyse tamamladığını bildiğim için Başkan’ı davet etmeyişine şaşırdım. İşin aslını öğrenmek için kendisini aradım. Bu ertelemenin nedenini sorduğum yönetmen Kutluğ Ataman, Palanga ile ilgilenmeye başladığından bu yana ciddi bürokratik engeller ve sorunlar yaşadığını anlattı. Cumhurbaşkanını davet etmek istediği günün öncesinde de benzer bir aksilik yaşamış. Şöyle anlatıyor: “Cumhurbaşkanının Erzincan’a geleceğini duyduğum için Palanga’ya davet etmek istiyordum. Ancak su kanallarının bakımından sorumlu yetkililer Palanga’ya gelen yoldaki 200 ağacı kendi kafalarına göre kesmişler. Evimin önünde devlete ait bir yer ama yine de ağaç kesmemeleri gerekiyor. Ben de Başkan gelecek kötü bir görüntü olmasın diye çeki düzen verdirteyim dedim oralara. En azından kesilip bırakılan yüzlerce Alıç ve İğde ağacını görmesini istemedim. Ağaçları da kaldırttım. ‘Sen bize sormadan bu ağaçları nasıl kaldırırsın’ diye çalışanlarımı jandarmaya şikayet etmişler. Jandarma gelmiş Palanga’ya ve sabaha kadar bunlarla uğraştım. Ertesi sabah da Başkan ile bir araya geldik. Ama durum böyle olunca Cumhurbaşkanımızın ‘Gel beraber Erzincan’a gidelim. Bana Palanga’yı göster’ teklifini de yüzüm kızararak geri çevirmek zorunda kaldım. Sebebini izah edebilecek kadar bir vakit de yoktu. Sadece ‘Sizin için hazırlamak istiyorum. Düzgün olduğu zaman gelin’ diyebildim.” 

BÜROKRASİ NEFES ALDIRMIYOR 

Ataman’ın yaşadığı problemler bununla da sınırlı değil. “250-300 yıllık söğüt ağaçları var. İçleri kovuk olmuş. Bunları gelip kesiyorlar. Ben de bir kaç yıl önce Vali’yi davet ettim. ‘Vali bey benim içim çok acıyor. 250 yıl dile kolay. Yazık ediliyor’ dedim. ‘O zaman siz çit çekin, koruma altına alın. Vaziyet kontrol altına alınsın çiti kaldırırsınız’ dediler. Bütün müdürleri de oradaydı ve talimatı duydular. Biz de içimiz rahat o ağacı korumaya aldık. O gün orada bulunmayan bir vali yardımcısı bana devletin malına el koymaktan dava açtı. 7 ay hapis cezası aldım. ‘Siz söylediniz’ diyorum. ‘Söz uçar yazı kalır’ diye cevap verildi. Oysa ben onların sözüne ve talimatına güvendim. Ben oraya yatırım yapmaya gidiyorum. Üstüne üstlük hapis cezası alıyorum. Bunun üzerine ağaçların etrafındaki çitleri kaldırdım ve ertesi gün gelip ağaçları kesmeye kalktılar. Videoya çektim, Jandarmayı çağırdım, kaçıp gittiler. Ama şu an belki de kesiyorlar.” diye anlatıyor üzüntüyle. “Devletin içerisinde tuhaf bir ekip var ve zorluk çıkarıyorlar.” şeklinde konuşan Ataman, “Bürokrasiden kurtulacağız diye çok ümitliydim. Kurtulduğumuz filan yok.” sözleriyle serzenişte bulunuyor. 

DOĞAL HAYATA HİZMET EDİYOR 

Dedesi Mehmet Ali Bey’in 1888 yılında Erzincan Ovası’nda kurduğu Mehmet Ali Bey Palangası’nı 2016 yılında yeniden aktif hale getiren sanatçı Kutluğ Ataman, Palanga’daki evinin mimari tasarımı ile ödüller alırken tarım ve çiftçilik faaliyetleri ile hem yurt içinde hem yurtdışında dikkat çekiyor. 

Palanga mimari ve sanat projesine Türkiye’nin ve dünyanın önemli mimarları katılıyor. Hasan Çalışlar, Han Tümertekin, Emre Arolat, Nevzat Sayın ve daha bir çok usta ve genç mimarla Türkiye’ye mimari bir koleksiyon bırakmak üzere çalışıyor ama öyle görülüyor ki bürokrasi sadece engelliyor, ağaç kestiriyor, dahası Başkan’ın ziyaretini bile engellemeye kalkıyor. 

Palanga ve çevresinin ağaçlandırılması için her yıl ceviz, meşe ve söğüt ağırlıklı 5 bin karışık orman ağacı tohumu ekiliyor ve ağaç fidanı dikiliyor. 15 bin metrekarelik ormanlık alanı yaralanmış vahşi kanatlı hayvanların doğaya kazandırılması amacıyla “Palanga Kuş Korusu”na dönüştüren Kutluğ Ataman, Koruyu, Erzincan ve çevresindeki yerel hayvan kuruluşlarından gelen ya da kaçak av esnasında yaralanan kanatlı hayvanların yeniden hayata tutunması için ideal bir merkez haline getirdi. Dahası geri dönüşüm ve kimyasaldan arınmış bilinçli tarım denemeleri yapıyorlar. Üstelik devletten destek de almıyorlar. Peki o zaman bürokrasi neden köstek oluyor? Bu zihniyetle ülke nasıl kalkınacak?