18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

E-Spor'un varlığı kaçınılmazdı

Bilgisayar oyunları artık birer spor faaliyetine dönüştü. Son birkaç yıldır dünya genelinde ve ülkemizde yaygınlaşan e-spor, sektör olarak çığ gibi büyümeye devam ediyor. “Oyun oynamayı mümkün kılan dijital cihazlar ve internetin yaygın hale gelmesi bu sektörü ortaya çıkarttı.” diyen Orhan Efe Özenç, e-spor’un giderek geleneksel sporların düzeyine ulaştığını söylüyor.  

MERVE YILMAZ ORUÇ29 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
E-Spor'un varlığı kaçınılmazdı

Çocuklarımız bilgisayar başından kalkmıyor, sürekli oyun oynuyor diye şikayet eden ebeveynler, e-spor’un varlığından haberdar mı? Kim derdi bir zamanlar internet kafelerde boş zamanlarını oyun oynayarak geçirenlerin bir gün bu işten para kazanacağını! Dijital çağda artık sporu da bilgisayar ortamında yapmaya başladık. Özellikle yeni nesil arasında yaygın olan e-spor, geleneksel spor dalları ile yarışır hale geldi. Bundan sonra gelecekte bizi ne bekliyor tam olarak tahmin edemesek bile dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Bazı taraflar e-spor adı altından oynanan oyunları bir spor olarak görmese de şu an bu sektörün var olduğunu kabul etmeliyiz. Tabi bu alanda sporcu olmak çok da kolay bir iş değil. Antrenmanlar yapmak, stratejiler belirlemek gerekiyor. E-spor ile ilgili merak ettiklerimizi bu alanı yakından takip eden ve kitaplar çıkaran Orhan Efe Özenç ve Hasan Keskin ile konuştuk. 

SPORUN DİJİTAL HALİ 

“E-spor, en basit haliyle dijital dünyada birtakım oyunların ‘profesyonel’ diyebileceğimiz bir seviyede oynanmasıdır.” diyen Orhan Efe Özenç, e-spor’un ortaya çıkmasının aslında kaçınılmaz bir son olduğunu vurguluyor. Oyun oynamayı mümkün kılan dijital cihazlar ve internetin yaygın hale gelmesinin bu sektörü ortaya çıkarttığını belirten Özenç, “E-spor, dijital çağda hayatımıza giren kavramlardan olduğu için ve geleneksel sporların aksine ilkel denilebilecek basit teknoloji gerektiren malzemelerle icra edilemediği için ‘spor’ olarak benimsenmeleri ilk bakışta zor görünebilir. Öte yandan ‘teknoloji’, spor tanımını da değiştirip güncellemeye müsait bir noktaya geldi. Neticede, dijital oyunlara birer spor demesek bile bu branşlardaki tüm müsabakaların, rekabet içeren birer ‘gösteri’ sıfatını almayı hak ettiği muhakkak.” şeklinde konuşuyor. 

İnsanların e-spor’dan önce de oyunlar oynadığını dile getiren Özenç, oyundan spora geçiş sürecini şöyle anlatıyor: “1980’lerden sonra hayatımıza doğrudan giren dijital çağ, bir yapay zekâya karşı mücadele edebileceğimiz oyunları sunan cihazları hayatımıza soktu. 2000’li yıllarda Massively Multiplayer Online (MMO) (Devasa Çoklu Oyunculu Çevrimiçi) oyunlar ortaya çıktı. Bununla birlikte de bir mücadele ortamı oluştu ve oyuncular bu işi en üst seviyede yapmaya başladılar. Ödüllü turnuvaların işin içerisine girmesi ile müsabaka düzeyi gitgide geleneksel sporların noktasına ulaştı.” 

E-spor’un farklı branşları var. MMO-MOBA statüsüne giren hemen her türlü oyunu bir e-spor dalına dönüştürmek mümkün. E-spor’un; RPG (rol yapma oyunları), FPS (birinci tekil şahsın ateş etmesine dayalı oyunlar) gibi kategorileri, League of Legends, CS: GO, PUBG, Dota 2 gibi oyunlar için ayrı şubeleri var. Her bir e-spor branşının kendi kuralı ve farklı oyun yapısı bulunuyor. Örneğin; Dota 2 ve LoL’de takım mevcudu 5 kişilik. Fakat PUBG’de ve Fortnite’ta tekli, çiftli, üçlü veya dörtlü müsabaka kategorileri bulunduğu için takımlar 1-4 kişilik kadrolara sahip olabilirler. 

SEYİRCİ KİTLESİ ÇOK FAZLA 

Tüm e-spor’lar çok ciddi bir el-göz-beyin koordinasyonu ve refleks keskinliği gerektiriyor. E-spor’larda fiziksel aktivite temposu, vücudun özellikle üst bölgesinin ve kolların kullanımı açısından geleneksel spor branşlarıyla aynı düzeye varabiliyor. Bu işi profesyonel olarak yapmanın zor olduğuna değinen Özenç, “Bu mecralarda başarılı olmak ve geçimini bu yolla kazanmak isteyenler ‘sadece eğlenceli bir oyun oynama’ düzeyinde amatörce değil, bir sporcu disiplini ile profesyonel bir sistem içerisinde çalışmalı.” diyor.   

Tabi hayatı boyunca oyun oynayan her birey oyuncu olamıyor. “Düzenli bir şekilde, hemen her gün saatlerce antrenman yapmak gerekiyor. Çünkü ödüller büyüdü ve bu ödülleri kazanmak isteyen yüz binlerce insan var.” diyen Hasan Keskin, bu oyunların dünya çapında hatrı sayılır bir seyirci kitlesi olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle YouTube ve Twitch’te belirli oyunlarda 30-40 milyona varabilen seyirci kitlesi olduğundan bahseden Keskin, izlenme oranının çok yakın bir zamanda futbolu geçebileceğini belirtiyor. League of Legends (LoL) isimli oyunun 2018 Dünya Şampiyonası Finali’ni 100 milyon kişi canlı yayından takip etmiş. 

YATIRIMCILARIN TAKİBİNDE 

Bu kadar takip edilen e-spor alanına Türkiye’den ve dünyadan dev spor kulüpleri de kayıtsız kalmadı. E-spor, dünyaca ünlü yatırımcıları da kendine çekti. Pek çok kuruluş ve sermayedar, kâr maksimizasyonu için bu sektörü kurumsal niteliğe oturtmayı seçti ve ilk e-spor kulüpleri kuruldu. Dünyada e-spor şubesini açan ilk geleneksel spor kulübü ise 2015 senesinde League of Legends şubesini kuran Beşiktaş Jimnastik Kulübü’dür. Daha sonra ülkemizde Fenerbahçe, Galatasaray, Bursaspor; dünyada ise Schalke, Roma, Paris Saint-Germain (PSG) gibi geleneksel spor kulüpleri bu kulvarda atılımlar yapmaya başladılar. Buradaki rekabetin düzeyi ve kalitesi, geleneksel spor branşlarının pek çoğuna kıyasla daha temiz.    

Geleneksel sporlara kıyasla çok daha masrafsız olduğunu ve bu sektörün cirosunun milyar dolarlarla ifade edildiğini belirten Keskin, e-spor’un dünyadaki durumu ile ilgili şunları aktardı: “E-spor, her ülkede aynı düzeyde popüler olmayabiliyor. League of Legends (LoL) ve Dota 2 gibi oyunlarda, özellikle kısa sürede arka arkaya seri hareketleri yapabilmeye yatkın bir gene sahip olan ve bu oyunlara ülke kültürü itibariyle adeta sebat ettikleri göz önüne alınca, Çin, Güney Kore, Tayvan, Vietnam ve Japonya gibi Uzak Doğu ülkeleri açık ara önde. CS: GO’da da İskandinav ve Batı Avrupa ülkeleri ile ABD ve Brezilya’nın en başarılı ülkeler olduklarını görüyoruz. Türkiye ise, şimdiden hemen her branşta iddialı bir noktada. 

DİJİTAL OYUNLAR GERÇEK HAYAT SİMÜLASYONU 

E-spor’un gelecekte nasıl bir yere evrilebileceği ile ilgili Özenç’in önemli bir tespiti var: “Yakın bir gelecekte dünya devletleri kendi aralarındaki rekabeti silahlar ve savaşlarla değil, simülasyonlar içeren e-spor dalları üzerinden yapacakları müsabakalarla sürdürebilirler.” Dijital oyunların, gerçek hayat simülasyonu ve sanal gerçeklik ortamı gibi imkânlar sunması sayesinde gerçek hayatta yapılacak aktivitelerin dijital ortamlarda gerçekleşiyor ve analiz edilebiliyor olduğunu vurgulayan Özenç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “İşin içerisinde hem bilgisayar ölçümleri var hem de sporun simülasyonu içerisinde faaliyet gösterilirken fiziksel bir zarar görme ihtimali yok. Hatta biraz daha ileri görüşlü davranırsak kimi insanların ideallerine yönelik mücadelelerini bu kulvarda vereceğini bile düşünebiliriz.”  

EĞLENCE ARACI İKEN İŞİ OLDU  

Beşiktaş JK League of Legends takımı oyuncusu Mehmet  Aksel  “Korpse”  

Ne zamandır dijital ortamda oyun oynuyorsunuz? 

16 yaşımdan beri dijital ortamda oyun oynuyorum. Tabi o zamanlar oyun oynayarak para kazanmak gibi bir amacım yoktu. Sadece eğlencesine oynuyordum. Şu anda Beşiktaş League Of Legends takımında destek rolünde oynuyorum. Oyun içindeki adım Korpse. 23 yaşındayım. 

İnternet kafelerden e-spor’a geçişiniz nasıl oldu?  

Başta internet kafe turnuvaları gibi küçük çaplı turnuvalara katılıyorduk. Sonrasında online turnuvalar ve daha büyük turnuvalarda yer aldım. Şimdi de profesyonel bir e-spor oyuncusuyum. 

Geleneksel sporlarda olduğu gibi sizde de bir antrenman dönemi oluyor mu?  

Evet, sezon öncesi ve sezon boyunca takım antrenmanlarımız oluyor. Bunun dışında kişisel gelişim için bireysel antrenmanlarımız da var. 

Bu işi profesyonel olarak yapmak evde oynamaktan daha zordur. 

Neler söylemek istersiniz? 

Elbette öyle. Burada sorumluluk çok daha fazla. Bazen bizleri izleyenler maçlarda yapılan hataları tek kişiye yüklüyorlar fakat işler dışarıdan gözüktüğü gibi olmuyor. Aslında alınan kararlar genellikle takımca alınmış oluyor. Bu bir takım oyunu sonuç olarak. Ama dışarıdan bu gözükmüyor. 

Bugün bir e-spor oyuncusu olarak bu işten para kazanıyorsunuz. Aileniz ne düşünüyor?  

Ailem önceleri endişeliydi okulumu bitirip normal bir iş sahibi olmamı istiyorlardı. Fakat şu an bu işten para kazanabileceğimi gördükleri için anlayışla karşılıyorlar. 

Bu yaptığınız şey sizce bir spor mu? 

Stratejik düşünme gerektiren oyunlar spor olarak değerlendirilir. El-göz koordinasyonu da var bu işin içinde. Nasıl satranç, bilardo spor olarak kabul ediliyorsa e-spor da kabul edilmeli.