Katıldığı programlar ve verdiği konserlerde sesi kadar muzip tavırlarıyla da gönüllerde taht kuran Bülent Serttaş, şöhretin babalığın önüne geçmesine izin vermiyor. 13 yaşında Miray, 11 yaşında Bahadır ve 9 yaşında Emir Bülent adında 3 çocuğu olan Serttaş, aile hayatı ve eşi Selvi’ye olan aşkını anlattı.
Enerjinizin çok yüksek, bunu neye bağlıyorsunuz?
Hayatı, insanları ve yaşamayı seviyorum. Bunun da karşılığı yüzüme yansıyor. Her şeyi halkın sevgisine bağlıyorum. Mesleğimi isteyerek, içimden geldiği gibi severek yapıyorum. “Doğru duvarın eğri gölgesi olmaz.” İnsanlara nasıl yaklaşırsanız aynı şeyi alırsınız.
Evde de şaka yapmayı sever misiniz?
Şakayı severim bana yapılmasını da severim kısacası evimizde şakalar uçuşuyor...
Sizi neler hüzünlendirir?
Bir ailenin vedalaşması veya kavuşma sevinci hep hüzünlendir. Duygusal bir insanım ister istemez küçücük bir olayda hemen hüzün başlar yüreğimde.
Futbolcu olacakken sahneye çıktım
Elazığ Keban’da büyümüşsünüz. Şöhret sizden neler aldı? Neler kazandırdı?
Elazığ Keban’da doğan büyüyen Bülent Serttaş’la şimdiki arasında uçurumların uçurumları var. Hayal edebilir miydim bunları? Asla. Çünkü teknoloji gelişiyor. İster istemez ayak uyduruyorsunuz. İstanbul burası. Bırakın bir kadını erkek bile yeri geliyor korkuyor. İstanbul’da yaşamak, tutunmak çok zor. Özellikle de kimseniz yoksa. Bir yerlere gelmenin hayali bile zorken. Çok şükür Allah’ıma... Doğru olun dürüst olun, “Ne ekerseniz ektiğinizi biçiyorsunuz.”
Şarkıcı olmak çocukluk hayaliniz miydi?
En büyük hayalim asker olmaktı. O da kilo engeline takıldı. Olmayınca sporla ilgilendim. Keban Sporda 1. Amatör kümede lisanslı futbolcuydum. 1983’te yılın futbolcusu seçildim Elazığ’da. Kaleciydim. Elazığspor teklif etti kaleyi. Ama sahne daha cazip geldi.
Burada erkek şarkıcı dinlenmez
İlk sahneye çıkmanız nasıl oldu?
Beni gazinoya davet ettiler uzun hava söylettiler. Bir çay parası teklif ettiler. Bu çay parası ilerde yemek parasına döner diye kabul ettim. Ama hep çay parasına çalıştım Elazığ’da...
Peki sonra...
İstanbul... Tabii çok yerlerden geçtim. Şimdi dönüp baktığım zaman hani derler ya ‘Feleğin çemberi’ diye işte o çemberden geçtim. İğnenin deliğinden geçmekse mesele ‘Ben iğnenin deliğinden geçtim.’ “Unutamadığınız bir olay var mı?” diye sorarsanız...
Sahnede silah zoruyla şarkı söylettiler
Evet sorarız...
Bir gün biri silahı bir metreden bana tuttu şarkı istedi. Dalgınlığa gelip elini geri çekse ben bugün burada değildim. Sonra şişeler kırıldı ayaklarımızın dibinde, bunu da okuyacaksın diye yakamıza yapıştılar. Sahnedesin adam alkollü ne yapacaksın ki? Elazığ’dan ilk Gaziantep’e gittim. Orada bir ay çalıştıktan sonra tekrar döndüm. Elazığ’da il emniyet müdür yardımcısı vardı. “Oğlum eğer şöhret olmak istiyorsan ilk önce Adanalıların alkışını alacaksın çünkü Adanalılar erkek şarkıcı dinlemez. Sevdiği adamı dinlerler sadece” dedi. Adana’da 1,5 sene kaldım.
Sahnede direğe tırmanan Bülent Serttaş size çılgın mı geliyor? Bir de evdeki halini görseniz...
Silah doğrultuğunda ne geçti aklınızdan, nelerden korkarsınız?
Önce Allah’tan korkarım sonra yılandan ve köpekten.
Bir araba çiçekle evlilik teklifi ettim
Eşinizle nasıl tanıştınız?
Çok sevdiğim bir aile dostum, Tarabya’da gazino programıma ailece dinlemeye geldiklerinde tanıdım gördüm. Bugün üç çocuğumun annesi, benimde
‘Ömrümün uzun yolu’ oldu. Allah’ın bana bir lütfüdür sevgili eşim.
Nasıl bir evlenme teklifinde bulundunuz?
Sevgide sınır yoktur. Ben böyle biliyorum. Kendisini tanıdıktan sonra artık bu işin ciddiyetini de kavradım. Evliliğimi yürütebileceğim insan budur dediğim anda bir gün; “Bir araba bagajı dolusu çiçek ile ansızın eve gidip evlenmek istediğimi söyledim ve evlilik teklifi ettim.” O anki halini sevincini yüz ifadesini ömrüm boyunca unutamam.
‘Sürprizlerle doluyum’
Romantik misiniz?
Bana mı sordunuz bu soruyu? Evet ve bir o kadarda çılgınımdır. Beklenmedik anlarda yaptığım sürprizler ile bir anda bulunduğum yerdeki ortamı değiştirebilirim. Biraz farklıyım bu konuda. Mesela eşimin yaş gününde aklına hayaline gelmeyecek sürprizler yaparım. Evlilik yıl dönümümüzde keza öyle.
Rahmetli annemin benim için duası tuttu
İlk çocuğunuz Miray’ı kucağınıza aldığınızda ve ilk “Baba” dediğinde neler hissettiniz?
Gerçek hayatın başladığını, tarifi imkansız bir duygunun ve canımı bile feda edebilecek sevgimin haz’ını yaşadım. Rahmetli annem dua ederdi. “İnşallah ilk çocuğun kız olur” diye bizde eşim ile aynı şeyi düşünüyorduk. Rabbim bize Miray’ı verdi. İlk baba dediğinde keşke tarifi olsa da anlatabilsem. Bu duygunun ve evlat sevgisinin tarifi maalesef yok. Herşeyim evlatlarım için.
Erkek çocuk ile kız çocuğu arasındaki farklar neler?
Bir fark görmüyorum. Ama kızlar sanki babaya daha düşkün oluyor. Kızların daha korunması gerektiğini düşünüyorum. Bizler anne ve baba olarak eşit bir şekilde sevgimizi veriyoruz çocuklarımıza, hepsi masum günahsız ve hepsinin sevgiye şevkata ihtiyacı var. Fakat kızlar hep babacı diye söylenir. Eskiden böyle miydi bilmiyorum.
Babalar Günü’nde ağlatan hediye
İlk babalar günü hediyeniz neydi?
Eve geldiğimde kızımın kapısında asılı duran hediye paketini görünce çok sevindim. Paketi açtığımda ise ağlaya ağlaya bittim. İçinde bir bebek tulumu ve küçük bir not; Babacığım ‘Bu tulumu sen giydirir misin.’
Siz babanıza ilk ne hediye aldınız? Daha sonra neler almak nasip oldu?
Şöyle söyleyeyim. Benim olan ne varsa önce Allah’ın sonra anne ve babamın. Tam sahnelere başlayacağım, para kazanacağım zaman 26 Aralık’ta annemi kaybettim. Meğerse 26 Aralık babamın doğum günüymüş. Ondan dolayı babam istemedi doğum günü yapmamızı. Ama bir evlat olarak babamın bir dediğini iki etmemişimdir. Bülent Serttaş gibi bir evladı olduğundan dolayı gurur duyarak gittiğine inanıyorum. Şunu da söylemek istiyorum, anne ve babama ne aldıysam ne yaptıysam analarının ak sütü gibi helal’i hoş olsun. Keşke yaşasalardı da onları başımın üstünde taşısaydım.
Selvi Serttaş: Can yoldaşım
Bülent Bey’den evlenme teklifi aldıktan sonra neler hissettiniz?
Tabii ki çok mutlu oldum çünkü hayat arkadaşımı, can yoldaşımı bulmuştum.
Eşiniz romantik mi?
Evet gercekten romantik bir eşim var, benim mutluluğum için emek harcar bu onu daha da romantik yapar. Ayrıca çiçek almak için hiçbir zaman özel günleri beklemez birlikte olduğumuz her günün özel olduğunu düşünür.
Birbirine bağlı bir ailesiniz. Birlikte hareket eden, eşinize daima destek olan ve üç çocuk annesi olarak; dengeleri nasıl kuruyorsunuz?
Hayatım; eşim ve çocuklarım üzerine kuruludur evimin huzuru her şeyden önemlidir. Bizim için aile olmak, bir arada vakit geçirmek, akşam yemeğinde hep beraber olmak, olmazsa olmazlarımızdandır.
Bu yaz programınız nasıl?
Her şey çocuklarımız üzerine kurulu ailece yapabileceğimiz tatiller planlayıp dinlenmeyi düşünüyoruz. Ancak düğün dönemi başladı Bülent’in programı dolu.
Hayatım film olur
“Digitürk’ün reklam yüzü olmak uğurlu geldi. Çok güzel yorumlar alıyorum. Oyunculukla ilgili teklifler geliyor. Kış için dizi görüşmesi yapılıyor. Henüz kesinleşmedi. Sinema filminde daha önce kısa süreli denemelerim olmuştu. Şov programı teklifi de aldım. Üstesinden geleceğim bir proje olursa neden olmasın. Bu alemde film gibi hayatım oldu. Feleğin çemberinden iğnenin deliğinden geçtim. Zorluklar kadar komik olaylar yaşadım. Aslında hayatım film olur.”
İğnenin deliğinden feleğin çemberindengeçtim
1983’te yılın futbolcusu seçildim. Ama bir çay parasına anlaştığım şarkıcılık ağır bastı.
Kızımla alışverişe oğullarımla maça
“Bir anne ve babanın dileği hayırlı evlat yetiştirmektir. Kısıtlı bir bölgede ve ortamda yetiştiğimiz için, bize sadece doğruluğu ve insanlara sevgiyi, saygıyı aşıladılar. Ben aynısını kendi çocuklarıma aşılıyorum. Babam ile arkadaş gibiydik. Şu anda kendi çocuklarımla olduğum gibi. Biraz şımarıklığım vardı oda evin en küçüğü ben olduğumdan dolayı torpilliydim yani. Üç evladımla diyoloğum çok iyi, elimden geldiğince iyi bir baba, örnek bir insan olmaya çalışıyorum. Oğullarımla en büyük keyfim maça gitmek, kızımla ise alışveriş yapmak. Onlar mutlu oldukça ben daha da mutlu oluyorum.”