Fotoğraf makinesi kolay iş değil

Geçenlerde Bodrum’da yaşayan gerçek dostlarımdan biri olan Gönenç Abi, eşi Reyhan’ın İstanbul’a gelip fotoğraf makinesi almak istediğini, yardımcı olursam sevineceğini söyledi. Aslında yeni başlayanlar veya fotoğraf makinesini değiştirmek, yenilemek isteyenlerin “Hangi marka alsam, nereden alsam?” gibi sorularına zaman zaman muhatap oluyordum. Bu konu üzerine düşünmeye başladım. İstanbul’da ancak bir gün kalıp elinde fotoğraf makinesi ile Bodrum’a dönmek istiyordu. Önce internetten Canon, Nikon gibi markaların, model ve objektif özelliklerini, fiyatlarını araştırdım. Ona önerebileceğim bütçesine de uygun bir iki seçeneği not aldım. Bir sabah saat 11.00’de Ayasofya’nın önünde buluştuk. Müzenin önündeki ziyaretçi kuyruğu inanılmaz uzunluktaydı.

Canon ve Nikon’un Türkiye satış temsilciliğine giderek, Sirkeci’de (bilirsiniz fotoğraf piyasasının kalbidir) yetkili mağazaların ad ve adreslerini edindik. Amacımız firmanın resmi garantisi, güvencesi olan, orijinal kutusunda faturalı makine ve lens (objektif) almaktı. Lens seçenekleri üzerinde konuşup 18-105 mm, VR (titreme önlemeli) özellikli olan zoom objektifte anlaştık. Sonra bu en tanınan, güvenilir iki markadan birinin çok yeni olmayan bir modelinde karar kıldık. O dükkan senin bu dükkan benim fiyat araştırması yaptık. Peşin,  vadeli ne olur öğrendik. Mağaza adlarını ve istedikleri fiyatları not ettik. Aynı marka, model, lens için o kadar farklı rakamlar duyduk ki aç karnına sağlıklı bir değerlendirme ( 3-4 saattir dolaşıyorduk) yapamayacağımıza inanıp kendimizi bir  köfteciye attık. Hem bedenen hem de mağazalar arasındaki fiyat ve ödeme farkının kafa karışıklığından oldukça yorulmuştuk.

Karnımız doydukça gözümüz açıldı. Artık kimden alacağımızı biliyorduk. Aman dikkat edin, bazı satış noktaları zaten orijinal kutusunda olması gereken, parasoley, şarj cihazı, model tanıtım kitapçığı gibi kimi aksesuarları kendi hediyeleriymiş gibi anlatıyor.

SİRKECİ’DE DÖRT DÖNDÜK

Arkadaşımın bütçesi ekstra bir objektif daha almaya uygun olunca, ona geniş açı zoom önerdim. Biliyordum, kapalı mekanlarda da sıkça çekim yapıyordu. Markanın orjinal lensi biraz pahalı olduğundan Sigma’nın ürettiği objektifte anlaştık. Sirkeci’deki dostlardan bu kez Sigma’nın Türkiye mümessilinin adresini öğrenip kapılarını çaldık. Sağ olsunlar, yetkili satıcıların listesini hemen verdiler. Bu kez geniş açı 10-20 mm zoom araştırmak için bir kez daha Sirkeci’de dört döndük. Garip rastlantı en uygun fiyatı yine fotoğraf makinesini aldığımız yerde bulduk. Fatura ve garanti belgesi hazırlanınca kutular önümüzde açıldı, eksik parça olup olmadığını kontrol edip teslim aldık. Sigma bize orijinal kutuda olması gerekenleri zaten söylemişti. Makinemizi, objektifimizi aldık diye alışveriş bitti mi! Tabii ki hayır. O kadar emek ve bütçe harcayarak sahip olduğumuz bu ekipmanları kutularıyla taşıyacak halimiz yok. Önce lensleri korumak için çaplarına uygun UV (ultraviole) filtre almamız gerekiyor. Herhangi bir düşme, çarpma sırasında lenslerimizin (kırılmaması, çizilmemesi gerekiyor) korunması, zarar görmemesi için UV filtre şart. Zaten bir kez alacaksınız ve yıllarca kullanacaksınız demirbaş gibi. Fotoğraf makinenizi aldıktan sonra hem taşırken hem çekim yaparken size kolaylık sağlayacak bir çanta da almanız gerekiyor. Sizlere daha önce de önerdiğim Kamer İthalat (Sirkeci Büyük Postane Cad.) gerek çeşit gerek bütçeye uygunluk ve de fikir edinmek için biçilmiş kaftan. Objektifleri, fotoğraf makinesini, filtrelerini, kişisel eşyalarını koyarak, deneye deneye, ne küçük ne büyük taşıması kolay, çok amaçlı bir çanta seçmek Reyhan’ın çok zamanını almadı. Hemen orada ambalaj kutularını bırakıp gereksiz kalabalıktan da kurtulmuş oldu.

YEDEK BATARYA DA ŞART

“Artık çekime hazırız” diyemeyeceğim size, unutmadan SD (hafıza kartı) almak ve de tabii kutusundan çıktığında boş olan bataryasını da şarj etmek gerekiyor. Tabii fotoğraf gezilerine çıkıldığında “Tüh şarjım bitti” dememek için mümkünse yedek batarya, yedek SD kart ( 4 GB önerilebilir) çantada yerini almalı. Fotoğraf makinesinin en temel çekim özelliklerini programına yükleyip,  diğer fabrika ayarlarına dokunmamakta yarar var. DSLR (dijital) makinelerin menülerinde ancak gereksinim duydukça kullanacağınız o kadar çok özellik var ki. Her fırsatta kullanım kitapçığını karıştırın ve fotoğraf çantanızda ona özel yer ayırın. Ne zaman başvuracağınız belli olmaz.

Lütfen unutmayın, çevreniz fotoğraf makinenizin ya da lenslerinizin değerini, marifetini, özelliğini, güzelliğini değil, onlarla yarattığınız, çektiğiniz fotoğrafları konuşacak. Tabii ki ekipman da önemli ama fotoğrafı makine çekmez; bilgi ve fikir çeker. .

Küçük bir not: İnternet üzerinden alışverişlerde bazen fiyatlar piyasanın altında olabilir ama şahsen ben gelen kargoda nasıl bir sürprizle karşılaşacağımı bilmemektense, aldığım an kutuyu açıp görmeyi tercih ederim. Seçim sizin.

Haftanın Önerisi

6 Ekim cumartesi günü Kadıköy Fotoğraf Merkezinde beş hafta sürecek tam gün çekim ağırlıklı Fotopratik Atölye çalışması düzenliyorum. Katılım 12 kişi ile sınırlı. Ayrıntılı bilgi için (0216) 405 22 62 numaralı telefonu arayabilirsiniz.