Geleceğin fikir insanları Genç Enderun'da yetişiyor

Genç Enderun, 2012 yılında Sertaç Güngör ve Talha Göker girişimiyle Üsküdar’da kuruldu. Burası sadece 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin kabul edildiği; Üsküdar Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren, alternatif eğitim anlayışına sahip bir kuruluş. Sadece sosyal dersler veriliyor, üstelik ücretsiz. Buraya girmek o kadar kolay değil. Randevu alarak mülakata çağrılıyorsunuz. Yapılan mülakatlarda eğitmenler sosyal beceriye odaklanıyor. “Kendini ifade edebiliyor mu? Hayal gücü nasıl? Anlık kriz çözme becerisi var mı? Pratik mi? Okuması ve vurgusu nasıl? Ritim yeteneği var mı?” gibi sorulara cevap aranıyor. Geçtiğimiz yıl 1500’e yakın başvuru almış kurum. Kontenjan gereği sadece 250 öğrenci kabul edilmiş. Devam eden öğrencilerle birlikte kurumun toplam 500 öğrencisi var. Genç Enderun’a kabul edilen öğrenciler iki yıllık bir eğitime tabii tutuluyor. Öğrenci ilk yıl beş ders ikinci yıl da başka bir beş ders alıyor. Eğitmenlerin hepsi genç ve kendi alanında uzman. Sınıflarda alışılmışın aksine çocuklar istediği yerde oturabiliyor. Öğretmenlere göre önemli olan eğitimi alması. 

DÜŞÜNMEYİ ÖĞRETİYORUZ

Genç Enderun’un kurucularından Sertaç Güngör’e nereden çıktı bu fikir? diye sorduk: “15 yaşından beri eğitim konferansları veriyordum. Her girdiğimiz ortamda herkes oturduğu yerden konuşuyor; şöyle yapmak lazım, böyle lazım yapmak gibi. Ama icraat yok! Herkes durmaksızın eleştiriyor. Bende bir ampul yandı, ‘Bir şey yapmamız lazım! Bir oluşum başlatalım’ dedik. Kuruluş aşamamızdaki dert şu idi: Bir bireyin mesleği ne olursa olsun, evvela düşünmeyi öğrenebilsin, fikir adamı olsun. Mottomuz fikir adamı yetiştirmek. Başlangıçta sadece tefekkür yani kitap okuma ve anlama eğitimi veriyorduk. Sonra sırayla diğer hocalarımızla tanıştık. Şu anki hocalarımızın hepsi bireysel olarak çocukların gelişimi için çaba gösteren kimselerdi. Ben de onlara ‘Gelin hep birlikte bir şey yapalım’ dedim. Böylelikle Genç Enderun büyümeye başladı. 2012’de 7 öğrenciyle başladık artarak devam ettik. 2014 yılında Hilmi Türkmen’in başkan seçilmesiyle Üsküdar Belediyesi’nden bir davet aldık ve belediye bünyesine girdik. Üsküdar Belediyesi ve Hilmi Türkmen her yaş grubu için eğitim alanında kesinlikle öncü bir konumda.” 

Öğrenciler ilk yıl Tefekkür, Gıda ve Sağlık, Zanaat, Dijital Resim ve İngilizce eğitimleri alıyor. Zanaat dersine dikkat çekmek isterim. Öğrenciler bu derste marangozluk, elektrik, su tesisatı, dikiş, nakış, tasarım gibi dersler görüyor. İngilizce eğitimi ise tümüyle müzik yöntemiyle öğrenciye aktarılıyor. Eğitmen kurumun müzik stüdyosunda müfredat içerisinde yer alan konuları şarkı sözlerine ekleyerek besteliyor ve sınıfta öğrenciyle beraber söylüyor. Eğitime dinleme ve telaffuzla başlıyor öğrenci. Daha sonra ilk yılın yaz okulunda bu derslere ilave olarak okçuluk, ilk yardım, savunma sanatları ve İslami ilimler eğitimi de veriliyor.   

DERSLER BİRİNCİ AĞIZDAN   

İkinci yıl ise öğrenciler; Sinema ve Medya, Bilim Kâşifleri, Adab-ı Muaşeret, Tasarım-Animasyon ve Biomaker dersleri alıyor. Sinema ve Medya derslerinde öğrenciler bir fikrin senaryoya nasıl döküleceğinden başlayıp, kamera, ışık, kurgu, dekor, kostüm gibi detaylarına varana kadar öğreniyor. Daha sonra çekimler yapıyorlar. Ders kapsamında film okuması ve kült filmlerin izlenmesi de yer alıyor. 

Bilim Kâşifleri dersinde ise bilim tarihi eğitimi veriliyor. Müslüman bilim adamları ile süreç başlıyor. Eğitmen her hafta farklı bir kılıkta derse giriyor. Örneğin derse Farabi olarak giriyor ve onun hayatını, yaptıklarını onun ağzından çocuklara aktarıyor. Öte yandan bu derste Kur’an-ı Kerim’de geçen bilimle ilgili ayetler de inceleniyor. Adab-ı Muaşeret dersinde ise adap kurallarının içerisinde ekili olduğu hikâyeler anlatılıyor. Tasarım animasyon eğitiminde ise öğrenciler çizim tabletlerinde iki ve üç boyutlu tasarımlar yapıyor. Tabii bunları kendi seviyelerinde öğreniyorlar. Daha sonra yaptıkları çalışmaların 3D yazıcılarla çıktıları alınıyor. Biomaker dersinde ise her hafta bir canlı işleniyor. Ve Allah’ın bu canlıyı nasıl yarattığı inceleniyor. Örneğin yarasanın görme duyusunun bugünkü ultrasonik sensörlere nasıl ilham verdiği bilgisi çocuklara aktarılıyor. Bu bağlantıdan sonra yazılım kodlama eğitimine geçilip, canlıdan robotiğe giden süreç betimleniyor. İkinci yaz okulundan sonra da öğrenciler mezun oluyor. Genç Enderun’da  bir de Fikir Adamları Merkezi (FAM) adı verilen oluşum var. İki yıl boyunca bütün derslerde kendini kanıtlamış öğrenciler buraya seçiliyor. Ve belirlenen uzmanlık alanında usta-çırak ilişkisi içerisinde eğitmenlerinden dersler alıyorlar. 

FENOMEN SERTAÇ ABİ 

“Öğrencilere ilk gün hep şunu diyorum: Çocuklar ben hoca değilim ben sizin abinizim. Rahat olun. Bana Sertaç abi deyin. Sonra herkes rahatlıyor. Çünkü çocuklar öğretmenlik modundan bıkmış. Ama abi, abla gibi yaklaştığınızda daha güzel oluyor her şey.” diyen Sertaç Güngör eğitimdeki öğrenci-öğretmen iletişiminin önemine dikkat çekiyor. Hatta Güngör’ün bir de Sertaç Abi adında Instagram hesabı var. Bu hesapta Genç Enderun’a giremeyen öğrenciler ve veliler için paylaşımlarda bulunuyor. Oradan canlı yayın ile konferanslar veriyor ve yapılan eğitimleri olabildiğince geniş kitleye aktarmaya çalışıyor. Üstelik bunun içine mizah da katarak. Buna neden ihtiyaç duyduğunu ise şöyle açıklıyor: “Sosyal mecralarda kendi fenomenlerimizi üretmek zorundayız. Yoksa sorunlu insanlar rol model olarak çocuklarımızın karşısına çıkacak. Bu nedenle buradaki çocukları Youtube kanalı açmaya teşvik ediyorum. Bizim de söz sahibi olmamız lazım internette. Çocukların eğitilmesi yönlendirilmesi gerekiyor. Yasaklamak bir yere kadar. Örneğin birine hayran olan çocuk kendi kanalını açtığı zaman onu artık izlemiyor.” 

Genç Enderun kurucularından Sertaç Güngör (sağda) Ali Demirtaş’ın sorularını yanıtladı. 

Genç Enderun yeni dönem başvuruları açıldı. 2-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek mülakatlar için detaylı bilgiye kurumun sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.