Girişimci kadınlardan bahsetmeyi çok seviyoruz. Her biri kendi belirledikleri alanlarda pek çok yenilik üreterek, sıkı çalışarak ayakta kalmayı başaran güçlü, kreatif kadınlar! Bu hafta tanıştığımız üç kadın da saydığımız bu özelliklere sahip. Ancak bunun yanında onlarda bir de Y kuşağının farklı bakış açısı, bilinci ve cesareti var. Tek yumurta ikizleri Elif ve Eylül Okur ile yakın arkadaşları İnci Akın kimsenin aklına gelmeyen bir konu üzerine kafa yordular; sonunda dünyada emsali bulunmayan bir marka çıktı ortaya Eylüller Dükkan. Peki neydi o fikir? Son derece basit görünen ama ardında derin bir düşünce ve duyarlı bir girişimde bulunmak. Herkes hediye almayı ve vermeyi sever, en güzeli olsun ister bunun için çaba sarf eder, süsler, parlatır. Sonra o süsler çöpe atılır. Hem israf dediğimiz o çağın hastalığı biraz daha yayılmış olur hem de doğa zarar görür sonunda. Onlar doğaya duyarlı, geri dönüştürülebilir hediye paketlerini yaygınlaştırarak dünyayı kurtaramayacaklarının farkında. Ancak insanları düşünmeye iten küçücük bir adımın büyük etkileri olabileceğini de biz biliyoruz. Kumaşlarla ve geri dönüştürülebilir malzemelerle çıktıkları bu renkli yolculuğu yeni neslin akıllı kadınlarından dinledik…
- Sizi tanımak isteriz. Yolculuğunuz nasıl başladı?
Elif Okur: Girişimci olma hayalimi anlatarak kazandığım ‘Çok İstiyorum’ bursu ile İstanbul Şehir Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okuyorum. İnşallah bu yıl mezun olacağım. Şimdilik yarı zamanlı öğrenci tam zamanlı girişimciyim.
İnci Akın: Ben de Elif ile aynı okul ve bölümdeyim. Lisans bitince akademide devam edeceğimi umarak iki üniversitede yüksek lisansa başladım fakat ikisini de bıraktım. Şu anda özel bir firmanın dijital pazarlama ekibinde gündüzleri beyaz yaka, akşamları Eylüller Dükkân’da esnafım.
Eylül Okur: Eylüller Dükkan’ın Eylül’ü, Elif’in tek yumurta ikiziyim. İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji bölümünden 2015’te mezun oldum. Bir yıldır da özel bir firmada Kurumsal İletişim Uzmanı olarak çalışıyorum. Eylüller Dükkân’a kepenkleri kapamadan biraz evvel yetişiyorum, benden bir tane daha olmasa ne yapardım?
- 2017 Bilgi Genç Sosyal Girişimci Ödülleri’nin sahiplerinden oldunuz. Nasıl oldu, projeniz neydi?
Elif: Eylüller Dükkân sürdürülebilir malzemelerle hediye paketleme servisi veren, aynı zamanda hediyelik eşyalar satan bir dükkân. Hediyeleşme kültürünün içindeki israfı insanlara fark ettirmek amacıyla yola çıktık.
İnci: Müşterilerimiz hediyelerini dükkâna getirip istedikleri malzemeleri satın alarak paket yaptırabiliyorlar. Dükkân’a gelemeyenler içinse online sipariş ile ürünleri kargoluyoruz. Instagram’dan da kendilerine paketleme fikirlerini sunuyoruz.
Eylül: Başlangıçta insanları bu fikre ısındırmak için örnek paketleme görselleri paylaşıyor, aynı zamanda sayfamızda malzeme satışı gerçekleştiriyorduk. Paketleme hizmeti sunan bir dükkâna dönüşme hayâlimiz vardı ama talep hızlı gelişince, Üsküdar’daki şirin dükkânımızı açtık. Sadece eş-dost değil, İstanbul’un çok farklı muhitlerinden insanlar kalkıp hediyelerini paketletmeye geliyor ve fikrimizi çok sevdiklerini dile getiriyorlar.
GELENEKLERİMİZ TÜKETMEYİ DEĞİL, DEĞERLENDİRMEYİ ÖĞÜTLÜYOR
- Bu proje aklınıza nereden geldi?
Elif: Hediye vermeye bayılırdık ama Eylül’ün benden farklı olarak paketlemeye özel bir ilgisi vardı. Öyle güzel paketler yapıyordu ki insanlar açmak istemiyordu. Hediyenin dışı kendisinin önüne geçiyordu. Ve en kötüsü güzelim paket çöpe gidiyordu. Madem paketlemesine özen gösteriyoruz öyleyse kabını da hediyeye dahil edelim dedik. Kumaşları, sepetleri, cam kavanozları, marka baskısı olmayan kutuları ve illa kağıt kullanacaksak geri dönüştürülmüş kağıdı kullanmaya başlayalım ve insanları da teşvik edelim istedik.
Eylül: O günü çok iyi hatırlıyorum. Mutfakta Elif ile karşılıklı oturup çay içiyorken gözü çöpteki buruşuk pakete gitti. Bu duruma getirdiği eleştiri sonrasında aramızda neler yapabiliriz, paketleri nasıl sürdürülebilir bir hâle getiririz konusunu uzunca tartıştık.
- Sürdürülebilir malzemelerle çalışmak ve doğa dostu bir iş yapmak sizce neden önemli?
Eylül: Biraz geçmişimize baksak aslında yeni olanın tüketim kültürü olduğunu görürüz. Gelen hediyenin paketinin nezaket gereği yırtmadan açılması gerektiğini öğrendik. Çocukluğumda annemin, nazikçe çözülen bu paketleri başka bir hediyede kullanmak üzere sakladığını hatırlarım. Anneannelerimiz kıtlık, yokluk görmüş; bölerek tüketmiş, artanı değerlendirmiş. Hediyelerimizi kumaş paketlere sarınca dünyayı kurtaramayacağız belki ama daha az tüketmemiz ve sonraki kuşakları düşünmemiz gerektiğini idrak edersek büyük bir adım atmış olacağız.
Doğayı korumanın en şık hali
- Instagram sayfanızı ya da dükkanınızı ziyaret edenleri neler bekliyor?
İnci: Dükkân’da renkli, janjanlı kağıt paketlere alternatif rengarenk ve desenli kumaşlarımız var. İstenirse kumaşlar da aynı kağıtlar gibi oldukça muntazam ve estetik bir şekilde paketlemede kullanılabiliyor. Bir Japon geleneği olan Furoshiki’de desenli kumaşlar onlarca farklı bağlama tekniği ile yüzyıllardır kullanılıyor. Biz kumaşı katlayarak çengelli iğne ya da ip ve kurdele yardımı ile tutturuyoruz.
Eylül: Kumaşlar dışında, hediyeleri yerleştirebilecekleri, alan kişilerin sonrasında atmadıkları sepetler, kavanozlar bulunuyor.
Elif: Pişirdiği bir kurabiyeyi hediye etmek isteyen birine evdeki kavanozunu da kullanabileceğini anlatıyoruz. Kumaştan diktirdiğimiz kavanoz şapkalarla hediye giden bir cam kavanozu da kurtarıyoruz.
Hayallerinize ket vurmayın kendi işinizi oluşturun
- Girişim cesaret ister. Herkesin yapabileceği bir şey değil…
İnci: Bizim neslimizdeki girişimci ruh beni çok heyecanlandırıyor. Herkes anne babasına göre daha cesur. Yalnız sabit gelirin bir girişimci için ne kadar kıymetli olduğunu işin içine girip ellerimizi kirletince fark ettik biz de. Düzenli bir işlerinin olması hayallerini gerçekleştirmekten onları uzaklaştırmaz. Bunun bilincinde olsunlar ve hayallerine ket vurmasınlar. Kendi iş kollarını kendilerinin oluşturmasından çekinmesinler.
Elif: Sosyal girişimci olmak isteyen herkese bu ekosistemde yer alan birbirinden değerli girişimleri takip etmelerini, ilham almalarını ve cesaret etmelerini tavsiye ediyorum. Onların bu desteğinin de dünyayı daha yaşanılabilir kılmak isteyen diğer kurumlara örnek olmasını temenni ediyorum.
Hedefimiz daha çok kadının üretime dahil olması
- En büyük hayaliniz nedir?
Elif: Öncelikli hedefimiz Eylüller Dükkan’ın her anlamda insana ve doğaya zarar vermediğinden emin olmak istiyoruz. Hedefimiz kullandığımız ürünlerin izlenebilir, tedarik süreçlerinin şeffaf olduğu, insan ve çevre sağlığına zarar vermediğinden yüzde 100 emin olmak. Tabii bu konu sadece Türkiye’de değil dünyada da gündemde. Bu yüzden yerel üretimi desteklemek böylelikle bu süreci izlenebilir kılmak hem bizim için hem de bölgesel kalkınma için çok önemli. Bu noktada kadınların daha fazla üretime dahil olmasını diliyoruz. Onların ürettiklerine dükkânda daha çok yer vermek şu anki en büyük hedefimiz. Dükkânda şu anda dört kadın tasarımcı tarafından üretilen ürünler mevcut. Hedefimiz onların sayılarını ve üretimlerini artırmak. Bunun yanında Türkiye’de paketleme servisi diye bir hizmet türü yok. Dünyada da sürdürülebilir paketleme servisi veren bir dükkân mevcut değil. Öncü olduğumuz bu pazarı büyütmek, bu bilinci dünyanın dört bir yanına yaymak ve çoğunlukla kadınların istihdam edildiği global bir marka olmak Eylüller Dükkan için en büyük hayalimiz.