Harry Potter’ın büyüsü beni özgürleştirdi

Onun ‘büyülü’ hikayesini duymayan kalmadı neredeyse... Dört saat rötar yapan Manchester-Londra tren yolculuğu sırasında Harry Potter’un sihirle dolu dünyasını önce kafasında netleştirdi. İşsizlik maaşıyla geçimini sağlayan genç bir kadınken Harry Potter serisinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı ona “Allah herkese böyle bir hayalgücü versin” dedirtti. Elektrik faturasını ödeyemediği için kafeye gidip bir fincan kahve eşliğinde saatlerce yazdığı ilk kitabından sonra seri büyüdü, Harry Potter büyük-küçük herkesin kahramanı oldu. Rowling ise bugün dünyanın en ünlü kadın yazarlarından biri haline geldi. Harry Potter serisinin kitapların hepsi sinemaya uyarlandı, satış rakamlarına bir de sinema anlaşmalarından elde ettiği gelir eklendi. Kısaca Rowling bir kitap yazdı hayatı değişti, milyar dolarlık bir servetin sahibi oldu. Ünlü yazar yine gündemde... Beş yıl aradan sonra bu kez yetişkinler için kalemini oynattı, yeni kitabı Boş Koltuk, Türkçe’de de yayımlandı. Ne tesadüf ki bu kitabın öyküsü de yine bir araçta aklına düşmüş. Harry Potter serisinin son kitabının tanıtımı için ABD’de seyahat ederken aklına gelmiş Rowling’in.

HAYATI KOLAY OLMADI

Kitap kendisinin de söylediği gibi “Harry Potter’ın malzemesinden çok farklı.” Çünkü Harry’nin başarısı ona yeni toprakları keşfetme özgürlüğünü sağladı. Zaten pek çok konu hayatını etkilemişti, örneğin yoksulluk... Harry Potter’ı yazana kadar kolay bir hayatı olmamıştı. Bunun izlerini Harry Potter’da hissettirmişti. Yeni romanı farklı...  Pagford adlı küçük bir kasabada Barry Fairbrother isimli politikacının ani ölümü üzerine boş kalan bir koltuk için yaşanan olayları şaşırtıcı, düşündürücü ve kara mizah şeklinde anlatıyor J.K. Rowling. Kitabın kişisel olduğunu ama salt kendi hikayesi olmadığını söylüyor. Bu romanı istediği için yazmış: “Kanıtlayacağım hiçbir şey yok. Kibirli değilim. Eğer gerçekten söyleceğim bir şey varsa söyleyemek ve bunu yayımlamak istiyorum.”

ARTIK KEYFİNE YAZIYOR

Rowling, iyi eğitimli, sosyo ekonomik düzeyi düşük bir aileden geliyor. İlk evliliği bittiğinde refahı da bitmiş. Harry Potter başarısından sonra sınıfsal önyargıyla hiç yüz yüze gelmemiş. Artık keyfine yazıyor. Para kazanmak için değil. Ama işine saygısı sonsuz. Yeni romanının satırlarında çok fazla kan, ter ve gözyaşı olduğunu söylüyor. Ama yazarken büyük keyif aldığını da ekliyor.

Rowling’in yeni romanının ünlü İngiliz yazar Charles Dickens’inkilerle benzerlik taşıdığı eleştirisi yapılıyor. Rowling, Dickens ile karşılaştırma konusunda ‘gurur duyduğunu’ gizlemiyor. 19’uncu yüzyıl romanlarına hayran olduğunu söylüyor. Günümüzün Dickens’i olmayı arzulayıp arzulamadığı konusunda ise “Hayır” diyor: “Duvarımda motivasyon için astığım ‘Yeni Dickens sen ol’ yazılı bir post-it yok. Çünkü Dickens var zaten. Dickens’e saygı gösterip kendi yolumda ilerliyorum. Yazar olarak daha iyi olmayı arzu ediyorum. Ölene kadar çalışıp öğreniyorsun. Elimi kalbimin üzerine koyup kitap yazmaya yanıp tutuştuğum sürece yazacağımı söylüyorum.”

Yazacak da yine yetişkinler için mi? Rowling’in küçük hayranlarına müjdesi var: “Yeni romanım çocuklar için olacak. Çocuk kitaplarını seviyorum!”

KÜLKEDİSİ DE KİMMİŞ!

Üniversitede Fransızca ve klasik  edebiyat okuyan J.K. Rowling, önce sekreter olarak çalıştı. Daha sonra Portekiz’de İngilizce öğretmenliği yaptı. İlk eşi Portekizli gazeteci Jorge Arantes. 1992 yılında evlendiler, 1993’te çiftin Jessica adında bir kızı oldu. 1993’te ayrıldılar. O dönemde kendini “Hayatımda tanıdığımın en başarısız kişi bendim” diye tanımlamıştı. Yazdığı Harry Potter’ın büyülü dünyası onu gerçek yaşamdan bir nebze de olsa soyutlarken birkaç yıl içinde Külkedisi’ni kıskandıracak bir hayatı olacağını bilmiyordu. Harry Potter’ın ilk kitabını 1997’de çıkardı. 10 sene içinde yedi kitap yazdı. 2001’de Dr. Neil Murray ile evlendi. Çiftin iki çocuğu oldu.

GENÇLEŞTİ ZAYIFLADI

ASIL adı Joanne Kathleen Rowling olan İngiliz yazarın dünya çapında ünlü olduktan sonraki fiziksel değişimi göze çarpıyor. Cildi genç, kırışıklıkları az, daha ince bir kadın haline geldi. İddialara göre yazar, ünlü olduktan sonra kilo vermek ve iyi bir cilde sahip olmak için kızartma, kahve et ve alkolü hayatından çıkardı. Koşmaya, yoga ve pilatese başladı. Botoks yaptırıp yaptırmadığı konusunda arkadaşları “Günümüzde kim yaptırmıyor ki” diyerek Rowling’in yüzüne yaptırdığı iddia edilen müdahaleleri yalanlamıyor. Saç ve makyajı için uzmanlarla çalışan Rowling, gardırobunu da yine işin profesyonellerine teslim etti.