Modada geleneksel üsluplar Çağlayan ve Vionnet için çok sıradan. İki modacı da deneysel fikirlerle tasarım yapıyor.
Modanın mimarı olarak bilinen Fransız Madeleine Vionnet (solda) soyadını taşıyan kendi modaevini 1912’de Paris’te kurdu. Hüseyin Çağlayan ile ortak noktaları ‘sanatsal sadelik’.
Günümüz modası gelecekte tarih sayfalarına düştüğünde, en çok ‘işbirlikleri’ ile anılacak belki de... Moda tarihine göz attığımızda belli dönemlerde belli kuplar ve renkleri görürken bugün çeşitliliğin zirve yaptığını söylemek mümkün. Giyime dair tüm icatlar da gerçekleştiğini düşündüğümüz için yaşadığımız çağda herhangi bir yenilikten söz edemiyoruz. Oysa ki moda endüstrisinde ‘yenilik’ olmazsa olmaz kavramlardan... Yenilik yoksa ne yapmalı? Bu noktada modaevleri, tasarımcılar, hatta sanatçıların işbirlikleri devreye giriyor.
MODANIN MUCİTLERİ
Son heyecan verici işbirliğine imza atanlar ise Hüseyin Çağlayan ile Vionnet modaevi... İki güçlü markayı birleştiren ne oldu? 1970’te Kıbrıs’ta doğan, 1982’de ailesiyle birlikte gittiği İngiltere’de eğitim gören, Londra’daki Saint Martins Sanat ve Tasarım Akademisi’ni birincilikle bitirip bugün İzlandalı şarkıcı Björk’ten ABD’nin First Lady’si Michelle Obama’ya, birçok ünlünün hayranlıkla adını andığı bir ‘tasarımcı’ya dönüşen Hüseyin Çağlayan, müzelerde sergilenen koleksiyonlarıyla da bir sanatçı aynı zamanda... Vionnet modaevi ise modanın mimarı olarak bilinen Madeleine Vionnet’nin 1912’de Paris’te kurduğu bir modaevi. Farklı yüzyıllarda isim yapmış olsalar da çıkış noktaları ve parolaları aynı: Sanatsal sadelik! Minimalizmle yola çıkıyorlar, sanatla iç içe tasarımlara imza atıyorlar. Amaçları, trendlere hizmet etmekten ziyade zamansızlık çizgisinde olmak!
Vionnet ve Çağlayan’ın sanatçı kimliği, modacı kimliklerinin önünde. Tasarımlarına sıradışı yaklaşımlar ekleyen, moda literatürünün en önemli isimleri onlar... Geleneksel üsluplar, Çağlayan ve Vionnet için çok sıradan... Her iki sanatkar ismin tasarımlarında gelenekselliğin ötesini görmek mümkün. Madeleine Vionnet o güne değin kullanılmamış dikiş ve kesim teknikleriyle yepyeni ve heykelsi formlar icat ederken, Çağlayan bu formları teknolojiyle buluşturuyor. Moda çevrelerinin bir parçası olmayı reddeden Hüseyin Çağlayan, Madeleine Vionnet gibi devrimci bir ruha sahip. Çağlayan, günümüzün yaşayan ender moda mucitlerinden biri, tıpkı Vionnet gibi o da deneysel fikirlerle tasarım yapıyor, ortaya sanat eserleri çıkıyor.
Kraliyet Nişanı sahibi Çağlayan’ın Vionnet için hazırladığı demi-couture koleksiyon bu ay sonunda Paris Haute Couture Moda Haftası’nda sergilenecek. (Markanın demi-couture konsepti, couture işçiliği ve materyallerini hazır giyim koleksiyonlarının ulaşılabilirliğiyle harmanlıyor.) Son günlerin en çok konuşulan koleksiyonlarından biri olacak gibi görünüyor.