19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

İkizler hafızlık yolunda

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığıyla birlikte sürdürdüğü örgün eğitimle birlikte hafızlık projesi devam ediyor. Bu projede bugüne kadar yüzlerce öğrenci eğitimlerini tamamlayarak hafız oldu. Şimdi ikiz kardeşler Zeynep Sena ve Mehmet Zahit bu yolda.

ZEYNEP SANCAR 2 Mart 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İkizler hafızlık yolunda

Mehmet Zahit Selvi ve Zeynep Sena Selvi, 30 Temmuz 2008 doğumlu. Anasınıfını ve ilkokulu aynı sınıfta aynı sırada okuyan ikizler, bugüne kadar birbirinden hiç ayrılmadı. Onları ilk kez ayıran ise 2018-2019 eğitim öğretim yılında başladıkları okulları oldu. Her ikisi de hafızlık proje imam hatip ortaokullarına kaydolan ikizlerden biri Ankara’da biri Çorum’da hafızlık çalışmalarına devam ediyor. Henüz 11 yaşında olan ikizler, bir yıl içinde hafızlık beratını almayı hedefliyor. Zeynep Sena ve Mehmet Zahit, Çorum’un İskilip ilçesinde ikamet eden eğitimci babayla siyasetçi annenin dördüncü ve beşinci çocukları. Onlar, imam hatip okuluna kaydolduktan sonra ulvi bir amaç için hafızlık için erken yaşlarda hem birbirlerinden hem de ailelerinden ayrıldı. 

Kur’an-ı ezberlemek çok özel bir şey 

İkizlerden Çorum Prof. Dr. Hayrettin Karaman Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi  öğrencisi olan Zeynep Sena Selvi, “Hafızlık yapmayı çok istiyordum. O yüzden bu okula geldim. Okul çok güzel, okulumu seviyorum.” sözleriyle duygularını dile getiriyor. Başta ailesinden ayrılmak zor gelmiş, ancak yavaş yavaş alıştığını söylüyor. “Kur’an-ı Kerim’i ezberlemek çok özel bir şey. Hem onu okumak hem anlamak hem de hayatıma uygulamak istiyorum. Bunun için hafız olmanın önemli bir aşama olduğunu düşünüyorum” diyen Zeynep Sena, ilk dönem sonunda takdir belgesi aldı. 

Ankara Pursaklar Medine İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Mehmet Zahit Selvi de halinden memnun:  “Okulun imkanları iyi. Burada okçuluk, satranç, tarih kulüplerinin olduğu bir Gençlik Merkezi var” diyor. Ailesinden ve Zeynep Sena’dan ayrıldığında başta ağladığını ve kendisini yalnız hissettiğini söyleyen Mehmet Zahit, duygularını şöyle aktarıyor: Zeynep’ten ayrılmak da zor geldi. Onu çok özledim. Ama zamanla ortama alıştım. Arkadaşlarım oldu. Kuran-ı Kerim’i anlayıp, onu iyi öğrenip, ona göre yaşayabilmek istiyorum.” Mehmet Zahit de Zeynep gibi ilk dönem takdir aldı. 

İyi ki göndermişim 

İki çocuğunu aynı anda hafızlık için yatılı okula gönderen Fatma Selvi başta endişeleri olsa da şimdi doğru karar verdiğini düşünüyor. Selvi, “Sınava girsinler bakarız, belki de olmaz diye düşünmüştüm. Fakat ikisi de sınavda derece yaptı.” diyor ve ekliyor: “Bizlerden ilk kez ayrılıyorlardı. Yaşları da çok küçüktü. Çok düşündüm yapabilirler mi diye. Ama yaz okulunda uyum sağladıklarını görünce rahatladım. Biz de onlar da bu duruma alıştık. Şimdi iyi ki göndermişim diyorum ve hafız olacakları günleri hayal ediyorum.” 

Hafızlık benim hayalimdi 

Baba Mustafa Selvi, 18 yıl imam hatip okullarında öğretmenlik ve yöneticilik ile Milli Eğitim’de idarecilik yapan bir meslek dersleri öğretmeni. İkizler onun hayaliyle ve yapamadığı hafızlık eğitiminin ukdesiyle bu yola girmiş. Selvi şöyle konuşuyor: “İlk üç çocuğumda bunu başaramadım. Ancak kırklı yaşlarımızda Allah bize ikizleri nasip etti. Çok şükür zekaları, kavrama kabiliyetleri de yerinde olduğu için binin üzerinde öğrenci arasından sınavda Mehmet Zahit 20. Zeynep Sena 40. oldu. Mart ayında hafızlığa başlayacaklar. 6. sınıfı dondurup yıl sonunda hafızlıklarının büyük bir bölümünü tamamlayacaklar inşallah. Maddi manevi olarak bizlere tatlı bir yorgunluğu oluyor ama neticede hayırlı bir iş olduğu için sabır ve tahammülle bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorum.

Ailelere tavsiye ediyorum 

Çocukları hafızlık için yatılı okula verirken karar alma sürecine de değinen Mustafa Selvi, “Bana çok kimse, ‘çocuklar çok küçük aileden ayrı kalması doğru olmaz’ dedi, caydırıcı tavsiyelerde bulundular” şeklinde konuşuyor. Ama kendisinin kesin kararlı olduğunu ve bu yolu tercih ettiğini belirten Selvi, “Büyük sorumluluk çocuklardaydı. Onlar bu işin şuuruna vardılar. Hafızlığın önemini kavradılar. Bu işin aile, okul ve Kur’an Kursu olmak üzere üç ayağı var. Biz, okul ve Kur’an Kursu ayağından çok memnunuz, bu projelerin desteklenmesi, ailelerin başarılı çocuklarını bu okullara yönlendirmesini tavsiye ediyorum.” diyor.