145 yıl önce Eylül ayında, İstanbul’da kalabalık bir topluluk daha önce hiç görmedikleri bir taşıtın etrafında toplanmışlardı. Dönemin yol koşulları ve imkanlarıyla yolculuğun uzun zaman aldığı bugünün popüler Boğaziçi semtlerine ulaşım herkes için kolaylaşacaktı. Azapkapı-Ortaköy güzergâhında açılışı yapılan atlı tramvay bugün yerini teknolojinin son ulaşım araçlarına bıraksa da bu emektar vagonlar Rahmi M. Koç Müzesi’ndeki yerini koruyor. 18. ve 19. yüzyıllarda buharlı makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmeyle Avrupa’daki sermaye birikiminin artması Endüstri Devrimi’ni oluşturdu. Sanayi Devrimi’nin en büyük sembolü ise buharlı trenlerdi. Atlı tramvaylar, dönemin en üstün toplu taşıma araçlarıydı. İngiltere’de madenlerde kömürü taşımak üzere kullanılan araçlardan örnek alınarak üretilen tramvaylar ilk olarak 1832 yılında New York’ta çalışmış daha sonra Paris, Londra, Viyana ve Sofya’da kurulan atlı tramvay şirketleriyle yaygınlaşmıştı. Atlı tramvaylar, dönemin en üstün toplu taşıma araçlarıydı. İngiltere’de madenlerde kömürü taşımak üzere kullanılan araçlardan örnek alınarak üretilen tramvaylar ilk olarak 1832 yılında New York’ta çalışmış daha sonra Paris, Londra, Viyana ve Sofya’da kurulan atlı tramvay şirketleriyle yaygınlaşmıştı. 3 Eylül 1872 yılında ise Konstantin Karapano Efendi tarafından İstanbul halkıyla buluşturulmuş. Müzede bulunan İstanbul’un ilk tramvayı olan atlı tramvay, 14 no’lu Beşiktaş-Karaköy hattında hizmet vermiştir. Tramvay, Osmanlı Dönemi’ndeki orijinal haliyle ziyaretçileri bekliyor.
RAYLI ULAŞIM KOLEKSİYONU
Müze koleksiyonunun önemli bir kısmını oluşturan raylı ulaşım bölümü iki farklı galeride sergileniyor; Sultan Abdülaziz’in Saltanat Vagonu ve Kadıköy-Moda Tramvayı’nın da yer aldığı demiryolu araçları, lokomotif, diğer tramvay modelleri ve çeşitli fotoğraf ve efemeralar da yer alıyor.
TARİH KOKAN VAGON
20 numaralı Kadıköy-Moda hattı tramvayı, 29 Temmuz 1934 tarihinde hizmete girmiş ve hattın kaldırıldığı 1966’ya kadar hizmet vermiş. Galata ve İstiklal Caddesi arasındaki kısa ve dik bir yer altı yolu olan tünel, Londra ve New York metrolarından sonra ikinci en eski yer altı taşıma sistemi olarak kabul ediliyor. 17 Ocak 1975 yılında hizmete açılan tünel’e ait 19’uncu yüzyıldan kalan bu yolcu vagonu, 1873’te Schnieder Creusot Iron Steel Works şirketi tarafından Fransa’da üretildi. Vagon çift silindirli, büyük bir yatay buhar makinesine bağlı olarak ve metal kayışlarla çift yönlü hareket ettiriliyordu. Bu vagonda daha sonra İETT tarafından süreli olarak müzeye veriliyor.
G10 LOKOMOTİFLERİ
İlk G10 lokomotif 1910 yılında kullanılmaya başlanmış ve üretimi 1925’e kadar sürdürülmüş. Prusya ve Almanya’da çalıştıkları dönemde G10 ve BR57 olarak tanımlanan bu lokomotiflerin 49 adeti Türkiye’ye getirilmiş. 1912-1913 yıllarında Borsig firması tarafından yapılan, Prusya Demiryolları’nda görev yaptıktan sonra Türkiye’ye getirilerek TCDD tarafından kullanılan bu lokomotifin 49 adeti uzun yıllar hizmet vermiştir.
ABDÜLAZİZ’İN AVRUPA GEZİSİ EMEKTARI
Sultan Abdülaziz’in saltanat vagonu Birmingham İngiltere’de yapılıp, Türkiye’deki ilk demiryolunu inşa eden İngiliz şirketi tarafından Sultan Abdülaziz’e sunulmuş. Napolyon Bonaparte’ın oğlu olan Fransa imparatoru Charles Louis Napoleon tarafından Paris’teki uluslararası serginin açılışına davet edilen Sultan Abdülaziz, 1867 yılında Fransa’nın Toulon limandan Paris’e, gitmek için kullanır. Sonra Londra’ya geçer, dönüş için de Belçika üzerinden yine bu vagonu kullanır. Kendisine iyi yolculuklar dilemeye gelen Belçika ve Prusya kralları, İngiltere Kraliçesi ve Avusturya-Macaristan İmparatoru’nu da bu vagonda ağırlar. Sultan Abdülaziz’den sonra kaderine terk edilen vagon, 134 yıl sonunda müzedeki yerini alır.