Umudunuzu kaybetmeyin. Çünkü dünyada hâlâ güzel şeyler oluyor, iyilik peşinde koşanlar ve onlara destek olanlar var! TRT 1 ekranlarında her cumartesi 23:30’da yayınlanan ve Işık Yönt, Ömer Fırat Köker ve Cansın Bezircilioğlu tarafından sunulan ‘İyilik Kulübü’ bunun en güzel kanıtlarından biri. Onlar her hafta hayatla mücadeleye erken başlamış, hasta, travma yaşamış çocukların bir hayalini gerçekleştiriyor. Bunu reyting kaygısı gütmeden, ajitasyon yapmadan, çıkarsız yapıyorlar. Amaç örnek olabilmek, farkındalık oluşturabilmek... Çünkü ekibin söylediği gibi “İyilik bulaşıcıdır!” Projenin fikir babası, programın yapımcısı Emir Külal Haznevi ile sohbet ederken onların her gün büyüyen ailelerine katılmak istedik!
Proje nasıl aklınıza geldi ?
TV’de saf mutluluğun olmadığını düşünüyordum. Bütün dramatik öğelerin hepsi bir yere bağlanıyordu. Bir çocuğun mutlu olması tek başına yeterli olmuyordu. Çocuklarımıza güzel anı oluşturmaya çalışıyoruz. Programı yayınlamak için de doğru yer TRT 1’di.
Neler yapıyorsunuz programda?
Çocuk konusu çok hassas, bizi aşacak sözler vermemeye dikkat ediyoruz. Onların hayatını değiştirmek gibi gayemiz yok. Bir günlüğüne çocuğun hayatını güzelleştirmek istiyoruz. Bunlar ajite olmuş, haklı sebepleri olan çocuklar. Ailelerini kaybetmiş, terminal hastalığa sahip ya da terör mağduru çocuklarımız. Ayrıca çok da güçlüler.
Erken büyüyorlar çünkü...
Uraz Kaygılaroğlu ile tanışan Burcu Kurt hasta bir çocuk olarak mutsuz olduğunda bunun bütün ailesine sirayet ettiğinin farkında. Çocuklar tersten baskıyı da hissediyorlar. O nedenle çok daha güçlü kalmak durumundalar. Bu çok takdir ettiğim bir şey.
Çocukların hayalleri neler?
Erkeklerin çoğunlukla futbol kızlarınsa ünlüler. Ama aralarında çok ilginç istekler de oluyor. İlk bölümümüzde sinir ucu kanseri hastası kardeşimiz Burhan Youtube fenomeni, ‘Oyun Delisi’ kanalının sahibi Tamer Yeşildağ hayranı ve onunla tanıştı. Galatasaray’ın kalecisi Fernando Muslera’ya penaltı atmak isteyen bir kardeşimiz var.
Onların mutluluğu sizin de mutluluğunuz oluyordur.
Birisi bu programı izlediğinde çocuğu var ve sağlıklıysa ‘Allah’ım şükürler olsun beni bununla imtihan etmedin!’ desin ve ‘acaba onlar için neler yapabilirim’ diye de düşünsün’ diye niyet ettik. Çünkü çocukların moralleri iyi olduğu zaman hayatları değişiyor. Özellikle terminal hastalığa sahip olan arkadaşlarımızın bir kısmının aramızda olamayabileceği bilgisine sahibiz. O nedenle bir şey istedikleri zaman “Hayır” diyemiyorum. En fazla para ve reyting kaybederiz ama sevindirdiğimiz bir çocuk olur. Bu çok daha kutsal bir şey. Geçtiğimiz günlerde kontrolünü kaybetmiş bir araba montumu sıyırıp geçti, anladım ki ben bu çocukların yüzü suyu hürmetine yaşıyorum.
Program sonrasında da görüşmeye devam ediyor musunuz?
Aramızda bağ kuruluyor. Her geçen gün de büyüyen bir aileye dönüşüyoruz.WhatsApp’tan yazışıyoruz, birbirimizi arıyoruz, görüşüyoruz. Maçlara gidiyoruz, evlerinde buluşuyoruz.
Tek amacımız mutlu anı bırakabilmek. Muhammet kardeşimiz ileride oğluna “Ben futbol yıldızı Quaresma ile tanıştım, Tolga Abi bana kramponunu verdi, statta krallar gibi karşılandım” diye anlatsın.
MADDİYATLA İŞİMİZYOK
Çocukların öyle saf istekleri oluyor ki onlara hayır diyebilmek mümkün değil. İstedikleri her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz, gün sonunda dönüp baktığımızda hep bütçemizi aştığımızı fark ediyoruz ama bunun bizim için hiçbir önemi olmuyor. Biz öyle çok iyi çok büyük bir yapım şirketi değiliz, bu yaptıklarımız zaten yapımcılığın doğasına aykırı. Yapımcı reytingleri ölçer, çalışmaları denetler... Ama bu bize kanalın da sunduğu bir rahatlık. İçeriğimiz dolayısıyla bize geniş bir hareket alanı sunuyorlar. Farkında olmadan biz de bütçemizi aşmış oluyoruz.
Derneklerle iş birliği yapmak istedim ama onların bu konsepti tam olarak anlamadığını düşünüyorum. Örneğin Muhammet isimli çocuğumuz Beşiktaşlı futbolcu Ricardo Quaresma ile tanıştı bir bölümde. O bölümün yıldızı futbolcu değil Muhammet’ti bizim için. Dileği olan çocuğun dilekle olan bağını önemsiyoruz biz. Ama bu konuyu derneklerle görüştüğümüzde hep dileklerin maddi kısmıyla ilgilendiklerini gördük ve hep virgül koyduktan sonra “Peki bizim derneğimizin tanıtımı ne olacak?” diye sordular. Tanıtımları umurumuzda değil. Bu bir tanıtım programı da değil. Yaptıklarımızın mükafatını bu dünyada arayan bir grup değiliz. Derneklerin durumu çok da beklediğimiz gibi çıkmadı anlayacağınız. Hatta bazı yerlerde tahkir de edildik.
Amaç farkındalık oluşturmak
Örneğin Burcu grafiti yapmak istiyordu ama aynı zamanda kanser hastası. Oradaki en temel faktör şu; biz sprey boya kullanacağız, kanserojen madde olmayanlardan bulmamız gerekiyor. Bu konuyu doktora danıştık ve o da bize “Çok büyük bir sıkıntı oluşturmaz, bulabildiğiniz en kaliteli maskeyi kullanın ve mümkünse çok fazla boyama yapmasın” dedi. Zaten çok fazla boyama yapmayacaktı çünkü Türkiye’nin en iyi sokak sanatçılarından Reach Gablo bizimle birlikteydi. Bir de burada program çekmeden önce hem ailelerden izin alıyoruz hem de doktorlara danışıyoruz. Sonuç olarak doktor-hasta ilişkisindeki gizliliği yırtıyoruz ve onların müsaadesi olmadan bunu yapmak istemiyoruz. Örneğin Esmanur kemik kanseri ve programda kemik kanseri hakkında bir bilgilendirme de yapıyoruz. Bizim amaçlarımızdan biri de bu.
AİLELERDEN POLİTİK DİLEKLER
İyilik Kulübü, bizim adımıza para toplayanları engellemek adına kurulmuş bir dernek. Program bittiğinde bu projenin bir inisiyatife dönmesini ve dernek kapsamında devam etmesini istiyorum.
Öte yandan, her 50 dileğin ikisi gerçekten çocuğun dileği oluyor. Diğerleri maddi istekler, çocuğun sağlığını sıkıntıya sokabilecek talepler olabiliyor ya da çocuktan değil aileden geldiğini anladığımız politik dilekler geliyor. Örneğin çocuğun Cumhurbaşkanımızla tanışmak istediğini söylüyorlar. Ama açılan paragraftan anlıyoruz ki Cumhurbaşkanına ulaşıp kendi dilek ve şikayetlerini anlatmak istiyorlar.
15 TEMMUZ HASSAS BİR KONU
15 Temmuz darbe girişimi çocukların durumu gibi çok hassas bir konu. Bu konuda da olabildiğince hassas davranmak istiyoruz. Ülke için büyük bir travmaydı ve bu nedenle şehir ve gazi yakınlarımızla ilgili de bir şeyler yapmak istiyoruz. Ama önce programın kendini ifade edebileceği bir seviyeye gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnsanlar bizi önce anlasınlar. Çünkü hep dediğimiz gibi biz bu işi ajitasyon ve duygu sömürüsü olmadan yapmaya çalışıyoruz. 15 Temmuz konusunu işlerken başka insanlara zarar vermek istemiyoruz.
CECELİ’DEN YANIT GELMEDİ
Mustafa Ceceli’den olumlu dönüş alamadık. Kendisinden değil ama yardımcıları ve asistanlarından kaynaklanan bir problem olduğunu düşünüyoruz. Çocukların çoğu kendisiyle tanışmak istiyor ama onlardan hep muallakta cevaplar alıyoruz. Red cevabı alsak işimiz daha kolay olurdu. Quaresma 20 dakika merdivende oturup Muhammet’i bekledi! Ve bize “Ben bir futbolcu olarak bir çocuğun hayali olacağım. Bu bir insan için çok önemli bir şey. Biz sporcular olarak parıltılı hayatlar yaşarken dışarıda bu tarz hayatların da var olduğunun farkındayız” dedi. Bizimkisi gönüllülük esasında ilerleyen bir iş. Mustafa Ceceli tam olarak reddetti diyemem ama ulaşmak zor.