12 Haziran 2025 Perşembe / 16 ZilHicce 1446

Kurban yalnızca ibadet değil kardeşlik vazifesi

Kurban kesmek yalnızca dini bir ibadet mi? Ya paylaşmak, kardeşlik? Dünya Müslümanlarına yardım elini uzatan Deniz Feneri Derneği, İnsani Yardım Vakfı ve Cansuyu Derneği, kurban kesmeyi sadece bir ibadet olarak görmüyor yerine getirilmesi gereken bir vazife olduğunu da söylüyor.

BAHAR ERDOĞAN26 Ağustos 2017 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Kurban yalnızca ibadet değil kardeşlik vazifesi

İslam başlı başına bir müjdedir, sevinçtir. İnsanı fıtratına yaklaştırır. Onun emirlerini yaşadıkça dünyadan bir toz zerresi dahi kalmaz üzerimizde. O selam olan, selamet ihsan eden dinin en şenlikli günlerinden biri de Kurban Bayramı’dır… Yaklaşmakta olan bayramı için Müslüman beldelerinde bir tatlı heyecan başladı. Kimisi bu ibadet için günler öncesinden kesecekleri kurbanı aldı kimisi de bırakın kurban kesmeyi akşam yiyecek ekmeğe muhtaç… Ama alan da uman da yalnız değil. Müslüman coğrafyalardaki kardeşlerini hiçbir zaman unutmayan Deniz Feneri, Cansuyu Derneği ve İnsani Yardım Vakfı kendilerine emanet edilen yardımları bu bayramda mazlum coğrafyalara ulaştırıyor. Biz de bu dernekler ile Kurban Bayramı’nın anlamını, faaliyetlerini ve dünyadaki yardım karnemizin ne durumda olduğunu konuştuk.

Kardeşlik ruhunu İslam coğrafyalarına taşıyoruz
 
Bu sene üçü yedek olmak üzere 33 ülkede kurban kesimi gerçekleştireceklerini söyleyen Cansuyu Derneği Başkanı Mustafa Köylü “Yurt dışında kriz bölgelerine öncelik veriyoruz. Yakın zamanda Sierra Leone’de bir sel felaketi oldu. Bin civarında can kaybı ve 3 bin civarında kayıp var. Doğu Afrika’da açlık var. Moro’da bir DAEŞ saldırısı var, yaklaşık 300 bin insan evlerini terk etti. Arakan yıllardır zulüm altında. Sürekli fakirlik çeken Afrika ülkeleri var. Dolayısıyla bu kriz bölgelerine öncelik vererek kurban kesimlerini gerçekleştiriyoruz. Dernek olarak 12 yıldır hayırseverlerin bize ilettikleri emanetleri titizlikle yardıma muhtaç insanlara ulaştırmaya gayret ediyoruz. Bu vesile ile hem yardıma muhtaç insanlar ile hayırseverler arasında köprü oluyoruz hem de milletimizin kardeşlik ruhunu tüm İslam coğrafyasına taşıyoruz” diyor.
 
Yardımlar ülkeler arası dayanışmanın güçlenmesine vesile
 
“Türkiye’den yapmış olduğumuz yardımlar İslam coğrafyasında büyük bir memnuniyet oluşturuyor” diyen Köylü sözlerine şöyle devam ediyor: İnsanlar zor duruma düştükleri zaman Türkiye’nin kendilerine yardım edecekleri inancını taşıyorlar. Bu yardımlar ülkeler arası dayanışmanın güçlenmesine vesile oluyor. Biz de dernek olarak nerede bir acı nerede bir gözyaşı varsa, onların acılarını dindirmek, gözyaşlarını silmek ve yaşama sevinci kazandırabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat yaptığımız işin çeşitliliğine gelince öncelikle insani yardımlar yapıyoruz. 
 
Murat Yılmaz: Bir ve beraber olmanın vesilesi
 
İnsani Yardım Vakfı (İHH) bu sene 106 ülke ve ülkemizde 56 şehrimizde ihtiyaç sahipleriyle birlikte bayramı idrak edecek.  İHH’ya göre kurban, Hz. İbrahim’den itibaren Allah için feda etmenin ve yine Rabbimiz için adamanın ve adanmanın sembolü. Ayeti kerimede “Onların ne etleri ne kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat Allah’a sizin takvanız ulaşır” deniyor. İHH Başkan Yardımcısı Murat Yılmaz, “Bu ruhaniyetle, Rabbimiz’e yaklaşabilmek gayesi ile 25 yıldır Türkiyeli hayırsever kardeşlerimiz kurbanlarını dünyanın en ücralarına kadar beş kıtada 135 ülke ve bölgeye gönderiyoruz. Kurban bir ibadet, dolayısı ile vebali dağlardan yüce. On binlerce kardeşimiz bizi kurbanlarını kesmek ve kestirmek, etlerini hak sahiplerine dağıtmak için vekil tayin ediyor. Bu büyük sorumluluğu aşk ve şevk ile yapabilmek de bu vazifenin en büyük parçası” diyor ve çalışmalarını şöyle anlatıyor:  Bizim ilk kurban organizasyonumuzun sloganı ‘Bu bayram ümmete kurban’dı ve 25 yıl sonra yine ‘25 Yıldır ümmete kurban’ diyoruz. Biz kurbanı et bayramı olarak görmüyoruz. Kurban, yeniden bir ve beraber olmanın en güzel vesilesi… Haiti’den Filipinler Moro’ya kadar “Seni unutmadım kardeşim” diyebilmek… Kurban, İHH için Suriye, Lübnan, Ürdün, Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Türkiye’de bulunan muhacir kamplarında yıllarını geçirmiş Filistinli, Suriyeli, Arakanlı, Doğu Türkistanlı, Afganistanlı, Türkmen kardeşlerimizin eve dönüş aşk ve heyecanın yeniden harlanması. Dahası Kurban insan sıcağı, dost ocağı, gülümseyen yüzler; Allah için bir araya geliş, acı ve kederin, neşe ve sevincin paylaşılması demek. 
 
Ülkemizi koruyan şey yardımlarımız
 
Yardımlaşma konusunda ülkemiz hayırseverlerine şükran borçluyuz. Bizler kendisi zekata muhtaç olduğu halde kendisine verilen zekatı savaş ve işgal altındaki kardeşlerine gönderen yüce gönüllü insanlarla aynı coğrafyada yaşıyoruz. Ülkemizi afet ve felaketlerden koruyan da bu güzel yardımlar. Çünkü Efendimiz (S.A.V) ‘Zayıflarla ilgilenmede bana yardımcı olun. Çünkü siz içinizdeki zayıflar sebebiyle yardım görebilir ve rızıklanabilirsiniz (Ebu Davud)’ buyuruyor. Bu çerçevede yardım karnemiz iyi fakat Filistin, Suriye, Arakan, Doğu Türkistan, Afganistan, Libya, Patani, Moro, Keşmir, Yemen, Irak gibi coğrafyalarımızda hala sorunlar yaşıyoruz. Bunun nedeni bütünlüklü bir İslam dünyası olmamasından kaynaklanıyor. İslam dünyasının siyasi sorunlarını çözebilme iradesi oluşmadı. Bu konuda üzerine en çok vazife düşen ülke de, bu pozisyonu Batı ülkeleri tarafından fark edildiği için üzerine en çok gidilen ülke de Türkiye.
 
Bir kurban oldu 150 bayram!
 
Dünya üzerinde kurban dönemi nadide bir çiçek gibi beklenen bir dönem. Öyle köyler, kasabalar var ki insanlar kurban kesmeye kesmeye neredeyse bu ibadeti unutma noktasına gelmişler. Biz bu gidişlerle böylesi bir felaketin önüne de geçmiş oluyoruz diyen Yılmaz 2008 yılındaki Zimbabve kurban kesme anısını şöyle anlatıyor: Zimbabve’de İngiliz milletler topluluğundan ayrılıp ambargo altında tutulduğu dönemin başlarıydı. Sayılı günlerinde kurbanlarımızın tamamını eda etme uğraşı içerisindeyken Mount Darvin’e bağlı Mudzengerere kasabasında kurban kesimlerinin tamamlanması ardından tam 150 kişi İslam’la şereflendi. Bir bayram, oldu 150 bayram! Sevindik, onur duyduk, mutlu olduk.  
 
Mazlum coğrafyalarda kardeşlerimiz bizi bağrına basıyor
 
“Bir yardım kuruluşu olarak biliriz ki yılın iki yoğun çalışma dönemi var” diyen Deniz Feneri Derneği Başkanı Mehmet Cengiz “Ramazan’da yoksullar ve yetimler için iftar sofraları açarız dünyanın dört bir yanında. Ramazan Bayramı’nın hemen ardından kurban çalışmalarımıza başlarız. Kaç ülkede vekaletle kurban keseceğimize karar veriyoruz. O ülkelerdeki ortak kuruluşlarımızla görüşerek fiyat araştırması yapıyoruz. Bütün bölgelerden veriler geldikten sonra kurban hisse bedellerini açıklıyoruz. Kurban bayramı yıl boyunca et yiyemeyen on binlerce yoksul insana et ulaştırmak demek. Kurban kesmekle mükellef kişiler adına, onların vekaletini yerine getirmek üzere dünyanın dört bir yanına giderek, kesilen kurban etlerini mazlum ve mağdurlar kardeşlerimize ulaştırmak anlamına geliyor bu bayram. Hayırsever insanlar emanetlerini doğru adreslere teslim ettiğimiz için bizlere müteşekkir ve duacı. Yardım gören aileler sıkıntılarının bir nebze de olsa azaltılmış olması dolayısıyla hem bağışçılara hem de bizim gibi iyilik elçilerine duacı” açıklamasını yapıyor. Cengiz şöyle devam ediyor: Tespit edebildiğimiz kadarıyla kurban ibadetini yerine getirme konusunda Türkiye kadar gayretli başka bir ülke mevcut değil. Bizim insanımız kurban kesmeyi sadece bir ibadet olarak görmüyor, onu coşku ile yerine getirilmesi gereken bir vazife olarak da görüyor. Son yıllarda insani yardım kuruluşlarımız gönül coğrafyamızda yaptıkları yardımlarla ve uyguladıkları iyilik projeleriyle adeta destan yazıyorlar. Ülkelerde yapılan Ramazan, kurban faaliyetleri, açılan su kuyuları, inşa edilen yetimhaneler ve okullarla mazlum ve mağdur insanların gönülleri fethediliyor. Özellikle de son 15 yılda bütün dünyanın dikkatini çeken bu iyilik seferberliği sayesinde her yeni gün yeni bağışçılar, yeni gönüllüler kendilerini bir mazlum coğrafyada buluyor. Kurban Bayramı’nda yurt içinde keseceğimiz kurbanlar için hazırlıklarımızı tamamladık. Yurt dışında ise 35 ülkede birlikte çalışacağımız kuruluşlar hazırlıklarını yaptı. Kesim merkezleri tespit edildi. Ülkelere gidecek gönüllü ve görevliler belli oldu. Bayrama birkaç gün kala yola çıkılacak. Kurbanlar, her bağışçının adı tek tek okunarak ve bütün kesimler kamera ile kaydedilerek kesiliyor. Kesim sonrası bağışçılarının telefonlarına SMS mesajı gönderilerek bilgi veriyoruz. Bayramı takip eden günlerde ise bağışçılara kesim görüntüleri ulaştırılıyor. Ayrıca bağışlıların posta adreslerine ‘Teşekkür ve Kesim Belgesi’ de gönderiyoruz.
 
YARDIM ŞAMPİYONUYUZ
 
Mazlum coğrafyalarda kardeşlerimiz bizi bağrına basıyor. Bizim sadece gitmiş olmamız bile başlı başına büyük bir değer diyen Cengiz “Bizler ecdadımızdan tevarüs eden güzel örneklerin benzerlerini mazlum coğrafyalarda ortaya koyuyoruz. O insanları unutmadığımızı, sıkıntılarının farkında olduğumuzu gösteriyoruz. Ülkemiz gayrı safi milli hasılaya göre mukayese edildiğinde dünyanın en çok yardım yapan ülkesiyiz. Bir numarayız, yardım şampiyonuyuz. Dünyanın 17’nci ekonomisiyiz. Sahip olduğumuz imkanların ve tarihi geçmişimizin gereği olarak dünyanın anlamakta zorlandığı müthiş yardım faaliyetlerine imza atıyoruz. 3 milyon 500 bin Suriyeli, Iraklı ve Afganistanlıyı ülkemizde yıllardır misafir ediyoruz. Bu büyüklükte bir nüfus bazı Avrupa ülkelerinin nüfusundan daha kalabalık. Her nimetin şükrü kendi cinsindendir. Malı olanlar bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak şükür vazifesini yerine getirmiş olurlar. Biz dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi arasında yer alıyoruz. Ülke olarak halimize ne kadar şükretsek azdır. Bayramda ailemizle birlikte olamamak bir eksiklik.  Ama gittiğimiz ülkenin yetimlerinin başlarının okşanması, yıl boyunca et yiyememiş insanların kurban etine kavuşunca yaşadıkları mutluluğa ortak olmak, tarifi mümkün olmayan bir huzur yaşatıyor. Bayramda onların dualarını almak, yıl boyunca evlerimizde bayram sevinci yaşamamıza, günlerimizi huzur içinde geçirmemize vesile… Bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz “Kul din kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah da onun sıkıntılarını giderir” de buyuruyor.