19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

'Malazgirt’i unutursak, geleceğimizi unuturuz'

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşecek Malazgirt Zaferi’nin 948. yıldönümü kutlamalarında birlik ikrarında bulunulacak. “Anadolu’daki ilk evimiz Malazgirt. Ahlat’taki Selçuklu Kabristanlığı ise Anadolu topraklarının bizim olduğunun mührüdür.” diyen Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, “Eğer biz Malazgirt’i unutursak gelecekte kendimize bir yer bulamayız. Malazgirt ruhunun dimdik ayakta olduğunu ve bu milletin birlik içerisinde yaşadığını 26 Ağustos’ta tüm dünyaya gösterecegiz” şeklinde konuştu.

MERVE YILMAZ ORUÇ24 Ağustos 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Malazgirt’i unutursak, geleceğimizi unuturuz'

Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’nin bu yıl 948. yıldönümü. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bu yıl üçüncü kez gerçekleşecek. Malazgirt Zaferi programları dün başladı ve 26 Ağustos’a kadar sürecek. Ahlat ve Malazgirt ilçelerinde eş zamanlı programlar yapılacak. Malazgirt programını düzenleyen Okçular Vakfı Başkanı ve aynı zamanda Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ile biraraya geldik hem 1071’in önemini hem de etkinlikleri konuştuk. 

Okçular Vakfı ve bu toprağın bir insanı olarak amaçlarının gençlere tarihlerini anlatmak ve onlara medeniyet, bayrak, millet bilinci aşılamak olduğunu belirten Yıldız, “Gençlerimiz, bu toprakların kolay vatan olmadığını bilmeleri gerekiyor. Anadolu bizim için Vatan-ı Asli’dir. Bu toprağın insanı anasız, ekmeksiz, susuz yaşar ama vatansız yaşayamaz. Binlerce yıl biz bunu gördük. Ecdat büyük bir mücadele vermiş. Her zaman fetih şuuru ile hareket etmişler. Bu toprakları bize vatan bırakanlara saygı borcumuz var. Bugüne kadar Ahlat’ın nerede olduğunu bile bilmeyen çok önemli görevlerde olan kişilerle tanıştım. Malazgirt’i kitaplardan yine az çok biliyorlar. Malazgirt Zaferi hep küçük törenlerle geçiştirilmiş. Malazgirt’in şanına yakışmıyordu bu durum. Arkadaşlarımız ile uzun bir dönem hazırlık yaptık. Bundan sonra vatan uğruna gözyaşı ve kanlarını dökenlerin anısına her 26 Ağustos’ta fetih yıldönümünde Malazgirt Ovası’nda bir tören düzenleceğiz.” şeklinde konuşuyor. 

Daha önce küçük devlet merasimleriyle düzenlenen etkinliklerin son üç yıldır bu kadar büyümesinde Cumhurbaşkanımızın medeniyet okumaları üzerinden millete sunduğu 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinin büyük etkisi olduğunu belirten Haydar Ali Yıldız şunları aktardı:           

                

1071 ruhu hala dimdik ayakta 

“Medeniyet okumalarında 3 temel esas var: insan, zaman, mekan. Medeniyetlerin taşıyıcı şahsiyetleri vardır ve bu şahsiyetler önemli vazifeler üstlenip tarihin akışına yön vermişlerdir. Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü, Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethi ve M. Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kurması… Ve bugünde medeniyetimizin dünyada farklı noktalara taşınmasında ve tanınmasında üstlendiği tarihsel yol ile Recep Tayyip Erdoğan… Mekan olarak baktığımızda ise Malazgirt bizim Anadolu’daki ilk evimiz. Ahlat ise Kubbet’ül İslam şehirlerinden biri. Yine İstanbul bir medeniyet şehri. Kudüs önemli bir merkezdir ve bizim davamızdır. Anadolu’da öyle. Tarihlere baktığımızda Anadolu 1071, Kudüs 1187, Kıbrıs 1571 ve İstanbul 1453’te fethedildi. Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında kuruldu. Bütün bu insan, mekan, zaman okumalarından sonra Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, 1071’e atfen 2071, 1453’e atfen 2053 ve 1923’e atfen 2023, hedeflerini sıralıyor. Görüyoruzki bu hedefler 1071’de başladı. O yüzden Malazgirt Zaferi bizim için çok önemli.”   

Bugün Malazgirt ruhunun hala dimdik ayakta durduğunu belirten Yıldız, Malazgirt’i unursak gelecekte kendimize bir yer bulamayacağımızı söylüyor. Bu nedenle Malazgirt ruhunun dimdik ayakta kalması gerektiğinin altını çizen Yıldız, “Zaten bu ruh bizde var.  Tarihe bakınca bunu görüyoruz. Sultan Alparslan Malazgirt Ovası’nda atının kuyruğunu bağlıyor. Bunun Türk geleneğinde anlamı şudur: Artık geriye dönüş yoktur. Alparslan askerlerine ‘Bugün sultan yok sizinle beraber mücadele edeceğim’ diyor. Zafer sonrasında ise ‘Size bir vatan bırakıyorum, ebediyen sizin olacaktır.’ diyor. Bizim bu yüzden vatanımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Sultan Alparslan’ın inanç, azim ve kararlıkla dolu ruhunu biz İstanbul’un ve Kudüs’ün fethinde gördük. Neredeyse bütün ömrünü Kudüs’ün Haçlılardan geri alınmasına adayan büyük kumandan Selahaddin Eyyubi’ye çölde çadırda yatarken kendisine bir saray yapmayı teklif edenlere şöyle cevap veriyor: ‘Allah’ın evi esir iken, muhasara altındayken ben nasıl saray düşünürüm!’ diyor. Selahaddin Eyyubi aynı Sultan Alparslan da olan o inanç, kararlılık ve azim ile 1187’de Kudüs’ü alıyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmek isterken ‘Koskoca Bizans var nasıl olacak diyenler’ oluyor. Fatih Sultan Mehmet ise aynı ruh ile ‘Ya ben İstanbul’u alırım ya da o beni’ diyor. Endülüs Fatihi Tarık Bin Ziyad… Bugün Türkçemize yerleşen gemilere yakmak tabiri ondan bize miras. Târık bin Ziyâd bütün gemileri yaktırıp askerlerine artık geriye dönüş olmadığını söylüyor. Yine 1571 Kıbrıs da aynı ruh ile fethediliyor. Yüzlerce yıl sonra aynı ruh Mustafa Kemal Atatürk’te canlanıyor. Kurtuluş Savaşın’da Atatürk, ‘Ya İstikalal Ya Ölüm” diyor. Çanakkale’de ecdat ‘Çanakkale Geçilmez’ diyor. Aynı inanç, azim ve kararlılık Sultan Alparslan’dan 945 yıl sonra tekrar ortaya çıkıyor ve 15 Temmuz 2016’da vatanı işgal etmeye, bayrağı indirmeye ve ezanı susturmaya çalışanlara karşı halk ayaklanıyor. Lider Recep Tayyip Erdoğan, ‘milletimle beraber meydanlarda buluşmaya gidiyorum. Gelsinler, ne yapacaklarsa yapsınlar. Biz buradayız. Ölümüne ölümüne…’ diye sesleniyor. Bütün bunlar gösteriyor ki aradan yüzyıllar geçse bile Malazgirt ruhu bizde dipdiri duruyor. Çünkü vatan bizim için vazgeçilmedir, bölünmez bir bütündür. Bu ruh bütün gençliğimizde var. Biz bu ruhun devam etmesini istiyoruz.” şeklinde konuşuyor. 

Bin yıldır birlik içinde yaşıyoruz

Anadolu fethedilirken Türkler, Kürtler, Rumlar, Ermeniler, Boşnaklar, Çerkezler, Arapların tek bir çatı altında olduğunu ve hep birlikte mücadele ettiklerini hatırlatan Yıldız, bu birliğin asırlardır bozulmadığını anlatıyor. “Cumhurbaşkanımızın bugün tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet olarak ifade ettiği sözlerin referansı binlerce yıllık tarihe dayanıyor. Şimdi Malazgirt’te bu birliği haykıracağız. Vatan şuurunun, Malazgirt ruhunun bu topraklarda var olduğunu göstereceğiz. Ahlat’ta Selçuklu Mezarlığı’nda dili, dini, mezhebi farketmeksizin bin yıldır yan yana yatan şehitlerimiz var. Bu Selçuklu Kabristanı Anadolu topraklarının bizim olduğunun mührüdür. Malazgirt ruhunu canlı tutmak bizim tarihi sorumluluğumuzdur.” diyen Yıldız, Cumhurbaşkanının 26 Ağustos’ta Malazgirt Meydanı’nda bu milletin birlik ve beraberlik içerisinde var olduğunu tüm dünyaya haykıracaklarını ve bir birlik ikrarının yapılacağını vurguluyor. 26 Ağustos bu ruhu kuşanmanın, ahitleşmenin ve bu ahti tazelemenin günü olduğunu dile getiren Yıldız, etkinliklerin aynı zamanda şehitlerimizin huzurunda bir saygı duruşu olduğunu da belirtiyor. 

Tanıtım toplantısı Yavru Vatan’da 

Malazgirt ve Ahlat etkinliklerinin basın toplantısı ise Kıbrıs’da yapıldı. “Vatan, uğruna mücadele edilen ve gözyaşı ile kan dökülen toprak parçasıdır. Vatan uğruna sıradağlar gibi şehit olanlarındır. Anadolu vatandır. Aynı şekilde Hz. Osman döneminde Hala Sultan’ın fethine katıldığı ve şehitler verdiğimiz Kıbrıs da bizim vatanımızdır. Daha sonra 1571’de fethedilen Kıbrıs bizimdir. 1974’te soydaşlarımızın, kardeşlerimizin yardımlarına gittiğimiz Kıbrıs bizimdir.” diyen Yıldız, kimsenin vatanında, toprağında gözümüz olmadığını bugün orada iki devletin var olduğunu söyledi. KKTC’de Hala Sultan Türbesi’nde yapılan basın toplantısında birlik, kardeşlik mesajları verildi ve etkinliklerle ilgili detaylar kamuoyu ile paylaşıldı. Daha sonra yüzlerce genç ile birlikte yavru vatandan ana vatanın ilk evine Malazgirt’e ve Ahlat’a geçildi. 

Gençlerimiz tarihe yaslanmalı 

“Vatan yoksa hiçbirşeyin kıymeti yok. Vatansızlığın ne olduğunu anlamak için Filistin’e gitmek lazım. Mücadele etmeden bu topraklarda var olma şansımız yok. Bunu bileceğimiz ve gençlere aktaracağız.” şeklinde konuşan Yıldız, gençlerin mutlaka tarihine sahip çıkmaları gerektiğini dile getiriyor. Tarihi bir şuur ile kuşanmış bir gençliğin dünyaya meydan okuyabileceğini vurgulayan Yıldız şöyle devam etti: “Elbette çocuklar yapay zekayı, inovasyonu bilsinler, İHA, SİHA, F35 yapalım, teknoloji en üst düzeyde yapalım, bunun mücadelesini verelim ki veriyoruz zaten. Gençliğimiz dünyanın en zeki gençliği. Ama tarih bilmeden hiçbirşey olmaz. Gençlik tarihe yaslanacak. Geçmişini bilecek, bugüne bakacak, dünyayı okuyabilecek ve geleceğe bakıp kendini hazırlayacak. Bizler geçmişini ve bu toprakların kıymetini bilen bir gençliğin yetişmesinin peşindeyiz. Tarih bizzat bizim yaşadığımızdır, hamasi değildir. Malazgirt tarihtir. Malazgirt’i dedelerimizin yaşadıklarını anlamak ve anlatmak istiyoruz. Gençlerimiz de bu konuda muktedir. Bunu 15 Temmuz’da da gördük. Ümidimizi bu milletten, topraklardan kesmeyiz.”    

30 Ağustos’a özel sergi 

Beyoğlu Belediyesi olarak Taksim Meydanı’nda zafer ruhunun herkes tarafından kuşanılması için  30 Ağutos’u anlatan bir sergi açacaklarını belirten Yıldız, “Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadeleye nasıl başladıklarını ve kazandıklarını anlatan bir fotoğraf sergisi olacak. 30 Ağutos’u 1071’e bağlayan bir tema belirlendi. Sergide zafer kutlamalarını anlatan gazete haberlerine de yer verilecek. Yarın açılması planlanan sergi, 10-15 gün açık kalacak. Gençlerimiz zaferlerin nasıl kazanıldığını, kutlandığını görsünler” dedi.

Eş zamanlı etkinlikler yapılacak 

Etkinlikler dün başladı. Ahlat’ta Selçuklu Kabristanlığı’nda dualar edildi ve birliğin temsili olarak 200 metre uzunluğunda bayrak yürüyüşü yapıldı. Malazgirt Meydanı’nda ve Ahlat’tın Çarho mevkiinde programlar eş zamanlı yapılacak. Ok atışları ve yarışmaları, cirit atışları ve yarışmaları, güreş yarışmaları gibi yerli ve milli ata sporları ile geleneksel oyunlar sergilenecek. Gençlerin bu tarihi sporları yaparak o tarihi bilinci kuşanacaklarını anlatan Yıldız etkinlikler ile ilgili şunları aktardı: “Ahlat’ta 16 Tük devletini temsilen çadırlar kuruldu. Han çadırında ise misafirler ağırlanacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı sanatçılarımız akşamları konserler verecek. Toy temsileri yapılacak. Yöresel kültür sanat eserleri segilenecek. 15 Temmuz’u temsilen direnişin başladığı saatlerde salalar okunacak. Bu programın iki tarafı var; zaferi kutlama ve şehitlerimizi anma.”